Eylül 2019 işgücü verileri açıklandı. Eylül 2018’e göre, Eylül 2019 son bir yılda;
* İşsiz sayısı 817 bin kişi arttı. İşsizlik oranı yüzde 11.7’den yüzde 13.8’e yükseldi.
* Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 21.6’dan yüzde 26.1’e yükseldi.
* İş aramayıp çalışmaya hazır olan işsizleri de katarsak fiili işsiz sayısı 6 milyon 812 bin kişi oldu, fiili işsizlik oranı yüzde 19.3 oldu.
* İstihdam oranı yüzde 47.8’den yüzde 46.1’e geriledi.
* Kayıt dışı istihdam oranı, yüzde 34’ten yüzde 36’ya yükseldi.
Eylül ayı işsizlik oranı, hem geçmiş yıllara göre hem de dünya ortalamasına göre yüksektir.
Dünya 2019 ortalama işsizlik oranı İLO (Dünya çalışma örgütü)’ya göre yüzde 5 dolayında bekleniyor.
2008-2009 yılları kriz yıllarıdır. 2009 yılında GSYH yüzde 4.7 oranında daraldı. Buna rağmen bu gün yaşanan ortalama işsizlik oranı daha yüksektir.
İşsizlik neden bu kadar arttı? Nasıl çözülür? Üç temel nedeni var…
1. Yatırımlar daraldı: GSYH, 2018 yılının dördüncü çeyreğinden itibaren üç çeyrektir küçülüyordu… 2019 üçüncü çeyrek’te (Temmuz-Ağustos-Eylül) geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 0.9 oranında büyüdü. Aslında fert başına büyüme yine eksi değerde kaldı.
İstihdam yaratmak için gerekli yatırımlar halen daha daralıyor. 2019 üçüncü çeyrekte de eksi 12.6 oranında daraldı. Yatırımların daralması, potansiyel üretimi ve büyümeyi de negatif etkiliyor. Bundan sonra birkaç yıl yüksek büyüme oranlarını yakalamak imkanımız yok demektir. Daha önemlisi yatırımlarda bu oranda yüksek düşüşler, işsizliğin de daha çok artacağını gösteriyor.
Yatırımların daralmasında güven ilk sorun olarak duruyor. Güven azalmasında başkanlık sisteminin henüz idari yapıya uyum göstermemiş olması başta gelen nedendir.
İstihdam yaratmak için her şeyden önce yatırımların altyapısını oluşturan, hukuki ve demokratik sorunları çözmemiz ve Avrupa çıpasına dönmemiz gerekir.
2. Suriyelilerde neden direniyoruz? Kontrolsuz olduğu için sayısını kimse bilmiyor, ancak 4-5 milyon Suriyeli varken Türkiye belini doğrultamaz. Suriyelilerin bir milyonu kaçak çalışıyor. Üstelik bazı bakanlar bunları çalıştırın diye geçmişte Suriyelilere arka çıktı. Suriyeli kaçak işçiler dışında bir milyon da kaçak çalışan başka ülkelerden gelen yabancı var. Başkalarına insani destek diye vatandaşını işsiz ve aç bırakmayı insanlık olarak gören tek ülke biziz.
Suriyeli sorunu, yalnızca işsiz kalmamızla sınırlı bir sorun değil, aynı zamanda sosyal dengemizi de bozuyor. Sorunlar gittikçe tırmanıyor.
3. Kamu kaynakları etkin kullanılmadı. Söz gelimi inşaat sektörü ve konuta yüksek teşvikler verildi. Bu sektör sanayi sektörü gibi sürekli üretim ile büyümeye katkı yapamaz.
Yapılması gereken sanayide ithal aramalı ve hammaddenin girdi payını düşürmektir. Üretim ithal girdi payı yüksek olunca, bu girdiyi ithal ettiğimiz ülkelerde istihdam yaratmış oluyoruz. Üretimde ithal girdi payını azaltmak için bu girdiler için kota uygulamalıyız ve bu sektörlere yüksek teşvikler vermeliyiz.