TÜİK verilerine göre 2017’de önceki dönemlere göre hızlı bir nüfus artışı olurken 2018’in ilk aylarından itibaren bu artışta ani bir gerileme olduğu kaydedildi. Bu değişimin işsizlik rakamlarını düşük göstereceği değerlendirmesi yapıldı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) işsizlik verilerindeki olağandışı gelişmeler TBMM gündemine taşındı. Eski Hazine Müsteşarı CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Hazine ve MALİye Bakanı Berat Albayrak’ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığına verdiği soru önergesinde, TÜİK’in çalışma çağındaki nüfus ve işgücü artış hızında 2017 ve 2018 yıllarında olağandışı dalgalanmalar görüldüğünü söyledi.
2017’DE TAVAN2018’DE TABAN YAPTI
İşsizliğin hesaplanmasında kilit öneme sahip bu verilerde artış hızı 2017’de tavan yaparken, 2018’de serinin en düşük seviyelerine gerilediğini kaydeden Öztrak, şu iddialarda bulundu:
“Çalışma çağındaki nüfus artış hızı 2017 yılında önceki dönemlerde görülmemiş bir şekilde arttı ve yıllık artış 1 milyonun üzerine sıçradı. Bunun hemen ardından, 2018’in ilk aylarından itibaren, artış hızında bu kez olağanüstü bir yavaşlama görüldü ve 2018 Kasım ayında çalışma çağındaki nüfusun yıllık artışı 673 bin kişiye kadar geriledi. Bu, 2014’ten bu yana yayımlanan mevcut seride en düşük artış oldu. Çalışma çağındaki nüfusun 2018 yılında bir anda düşüşe geçmesi işsizlik rakamlarını da etkiledi. Öztrak’ın soru önergesinde yer alan hesaplamalara göre 2018 Kasım ayında çalışma çağındaki nüfus, 2017 Kasım ayındaki kadar artmış olsaydı, bu yaş grubunda nüfus büyüklüğü 60 milyon 896 bin yerine, 61 milyon 377 bin olacaktı. Kasım ayında, işgücüne katılım ve istihdam oranının aynı kalması halinde işsiz sayısı 3 milyon 981 bin yerine; 4 milyon 12 bine çıkacaktı.”
İŞGÜCÜ RAKAMLARI DA ‘DALGALANDI’
Çalışma çağındaki nüfusla beraber, işsizliğin hesaplanmasında kilit öneme sahip işgücü rakamları da bu dalgalanmadan nasibini aldığını ifade eden Öztrak, çalışma çağındaki nüfusta ve işgücünde gözlenen dalgalanmaların “makul ve mantıklı olmadığının” altını çizdi. Öztrak, şu sorulara yanıt istedi:
“Çalışma çağındaki nüfus artışının 2017’de aniden sıçramasının nedeni nedir? Bunun makul bir gerekçesi var mıdır? 2018’in ilk aylarından itibaren çalışma çağındaki nüfusun sürekli gerilemesini neyle izah ediyorsunuz? Türkiye’den ciddi bir göç mü başlamıştır? Çalışma çağındaki nüfusumuzu eritecek deprem, salgın hastalık vb. dışsal bir şok mu yaşanmıştır? Çalışma çağındaki nüfus artışındaki bu ani değişikliklere bağlı olarak işgücü artışımızın dalgalı bir seyir izlemesi size makul geliyor mu?” Yaşanan ekonomik krizle işsizlik toplumumuzun en önemli sorunlarından biri haline gelmektedir. Seçimler yaklaşırken, işsiz sayısını olduğundan düşük gösterecek bu demografik gelişme, TÜİK’in veri kalitesi hakkında kuşku yaratmaz mı? Bu konuda kamuoyuna bir açıklama yapmayı düşünüyor musunuz?”