İTALYA’DA ON BİNLER, ‘ÖZVERİ PAKETİ’NE KARŞI GREVE GİTTİ
Ülkenin en büyük işçi sendikası federasyonunun ilan ettiği grevde Berlusconi hükümetinin bu hafta meclisten geçirmeyi planladığı önlemler protesto edildi. Grev nedeniyle uçak seferleri iptal edilirken, tren ve otobüs seferleri durdu, resmi dairelerin çoğu açılmadı.
Ülkenin en büyük işçi sendikası federasyonunun ilan ettiği grevde Berlusconi hükümetinin bu hafta meclisten geçirmeyi planladığı önlemler protesto edildi. Grev nedeniyle uçak seferleri iptal edilirken, tren ve otobüs seferleri durdu, resmi dairelerin çoğu açılmadı.
İtalya’da tırmanan krize karşı Berlusconi hükümetinin siyaset gündemine getirdiği ve Temsilciler Meclisi’nde onayladığı ekonomik manevrayı protesto etmek amacıyla dün on binlerce yurttaş greve gitti. CGIL sendikasının girişimiyle düzenlenen, CISL ve UIL sendikalarının karşı geldiği ülke çapında yüz şehirde düzenlenen grevde yurttaşlar “Hükümeti işten çıkaralım” mesajı verdi.
İtalya’daki meydanları dolduran protestocular, Berlusconi hükümetinin Ekonomi Bakanı Giulio Tremonti’nin mimarı olduğu ekonomik manevra paketinin gençlerin geleceğini söndürdüğüne dikkat çekerken, pakette yer alan, daha sonra gelen tepkiler üzerine geri çekilen emeklilik yasasını düzenleyen bazı maddelerdeki çekincelerini dile getirdi.
‘Ya borsa, ya yaşam’
İtalya’nın en önemli işçi federasyonu sendikası CGIL’nin genel sekreteri Susanna Camuso, ekonomik manevra paketinin dar ve orta gelirli kesimi hedef aldığına dikkat çekerken, bunun İtalya ve İtalyanların geleceği açısından yaşamsal bir öneme sahip olduğunu söyledi.
Camuso ayrıca FIAT’ın İtalya’da çeşitli kentlerdeki üretim birimlerini kapatarak yurtdışında üretimi tercih etmesini eleştirerek kriz gerekçe gösterilerek alınan bu tür seçimlerin İtalya’da yüzlerce kişiyi işsiz bırakacağını belirtti.
Ekonomi başkenti Milano’da da genel grev nedeniyle toplu taşıma araçları dün yurttaşlara hizmet vermedi. Şehir trafiğinin kilitlendiği Milano’da Cordusio Meydanı’ndaki Unicredit Bankası’nın önünde biriken protestocular banka şubesine yumurta fırlattılar. Milano’da önceki gün de borsa binası önünde toplanan gençler, ekonomik manevraya yönelik tepkilerini “Ya borsa ya yaşam” diye bağırarak dile getirdiler.
Medyada ‘özveri paketi’ olarak tanımlanan ekonomik manevra, birçok alanda vergi arttırımının yanı sıra kamu ve özel sektorde toplam 45 milyar Avro bütçe kesintisi öngörüyor. Manevra paketi çeşitli sektörlerde verilen hizmetlerde bir dizi özelleştirmenin de önünü açıyor. Bunlar arasında içme suyu dışında kalan enerji kaynakları, eğitim ve sağlık sektörü de yer alıyor.
Piyasaları İsviçre çevirdi
Borç endişeleriyle önceki gün yüzde 4 çakılan Avrupa borsaları, İsviçre Merkez Bankası’nın (SNB) frankın aşırı değerlenmesine müdahale kararının ardından pozitife döndü. SNB, aşırı değerli İsviçre frankı için tedbir alarak Avro/frank kurunu minimum 1.2 seviyesinde tutacağını ve bu hedefe ulaşmak için sınırsız tutarda döviz alacağını açıkladı. Avrupa borsaları ve İMKB yüzde 1’in üzerinde yükselirken, dolar/TL de 1.77’den 1.7591’e kadar geriledi. Avro/dolar 1.4120’den 1.4286’ya çıktı. Altın iki dakikada 40 dolara yakın düşerek 1.862 dolara geldi. Akşama doğru AB, ECB ve IMF temsilcilerinin Yunanistan ile ilgili raporun olumsuz olması halinde bu ülkenin yardım alamayabileceği açıklaması borsaları düşürdü.
‘Uçurumun kenarında dans’
Önde gelen günlük ekonomi gazetelerinden Financial Times Deutschland (FTD), Avro bölgesinin bitişe doğru adım attığını ileri sürdü. Gazetenin “Avro bölgesi uçurumun kıyısında dans ediyor” başlıklı bir makalesinde, özellikle Alman devlet tahvillerinin alıcılarına kayıp dışında bir şey önermemesine rağmen rağbet gördüğüne dikkat çekilirken “Uluslararası finans piyasalarındaki birçok aktör, Avro bölgesinin uçurumun kıyısında dans ettiğinden ve hatta öne doğru o nihai adımı bile attığından emin” görüşü dile getirildi.
Avrupa’da artık sadece Almanya, Avusturya ve Hollanda gibi çok az sayıda ülkeye bir güven kaldığını kaydeden gazete, devlet tahvili getirilerinin enflasyonun altında seyrettiği ABD’nin de benzer bir resim verdiğini vurguladı.
Yunanistan, Portekiz ve İtalya’daki tasarruf programlarının uygulanmadığını savunan FTD yorumcusu, “Zaten bu programların olumsuz bir yan etkisi var ki o da büyümeyi frenlemeleri ve durumu daha vahim bir hale getirmeleridir. Tabii eğer anlamlı temel reformlarla paralel gitmezlerse” görüşünün altını çizdi.
Başmakale, uluslararası piyasalardaki birçok etkili aktörün Avro bölgesinin çöküşün eşiğinde olduğuna inandığı görüşüyle sona erdi.