KADINI HER ALANDAN SİLEN BİR ZİHNİYET KADINI ÖZGÜRLEŞTİREMEZ
Kadına yönelik şiddet hayatın her alanında varlığı sürdürüyor. Yıllardan beri birçok farklı toplumda geri planda tutulan kadınlar, erkek egemen sistemlerde şiddetin hedefi haline geldi.
Kadına yönelik şiddet hayatın her alanında varlığı sürdürüyor. Yıllardan beri birçok farklı toplumda geri planda tutulan kadınlar, erkek egemen sistemlerde şiddetin hedefi haline geldi.
Kadının gördüğü şiddet toplum içinde sadece fiziki şiddet olarak algılanırken, kadınlar şiddetin sadece fiziki olmadığını, işyerlerinde uygulanan Mobbing, sözlü taciz, hor görülme, savaş ve ekonomik sorunlarında kadınların gördüğü şiddet türleri olduğunu ifade ediyorlar.
Kadına yönelik şiddetin en çok yaşandığı alanlardan biri çalışma yaşamı. Bu alanda kadınlar birçok sorunla karşı karşıya. Bu alanda kadınlar yöneticilerinden, meslektaşlarından veya görevi gereği muhatap olduğu kişilerin fiziki ve psikolojik şiddetine maruz kalıyor. Kadınlar şiddete karşı mücadele etmek için örgütlülüğün şart olduğunu ifade ederek tüm kadınları örgütlü mücadeleye çağırıyor.
AKP’NİN KADINA BİÇTİĞİ ROL 3 ÇOCUK
EĞİTİM-Sen Adana Şubesi Kadın SEKRETERİ Esra Aslan, kadınların gördüğü şiddetin sadece 8 Martlarla ya da 25 Kasımlarla sınırlı kalmaması gerektiğinin farkında olduklarını ifade etti. Kadına yönelik şiddetin hayatın her alanında yaşandığına dikkat çeken Aslan, bu sorunun çözümünün de hayatın her alanında mücadele ederek gerçekleşebileceğini belirtti. Kadına yönelik şiddetin toplum içinde sadece fiziki şiddet algılandığını vurgulayan Aslan, psikolojik, cinsel şiddet türlerinde kadınların maruz kaldığını dile getirdi. Kadınların çalışma yaşamında gördükleri şiddetin yanında sendikaların farklı birimlerinde de şiddete maruz kaldığını söyleyen Aslan, kadınlar olarak bu şiddet türlerine karşı mücadele ettiklerini aktardı. Kadınların çalışma yaşamı içinde taciz ve mobbinge maruz kaldığını aktaran Aslan, kadınların bir anlamda kolay elde edilebilecekmiş gibi algılandığını vurguladı. Mevcut hükümetin sorunu çözmekten uzak olduğunu aktaran Aslan, "Kadınlardan 3 çocuk yapmasını isteyen bir zihniyet kadını özgürleştiremez. Kadınların özgürleşmesi kendi ellerinde" dedi.
AKP POLİTİKALARI BİZİ HEDEF GÖSTERİYOR
SES Adana Şubesi Kadın SEKRETERİ Gülistan Atasoy sağlık iş kolunda şiddetin genel olarak son dönemde artan bir olgu olduğunu dile getirdi. Şiddetin asıl artma nedeninin sistem olduğunu vurgulayan Atasoy, mevcut iktidarın uyguladığı sağlıkta dönüşüm programı ile de aksayan sağlık hizmetleri nedeniyle sağlık çalışanları ile hasta ve hasta akınlarını karşı karşıya getirdiğinin altını çizdi.
TTB’nin yaptığı bir çalışmaya göre en az bir kere şiddete maruz kalan sağlık çalışanlarının oranının yüzde 96 olduğunu dile getiren Atasoy, bu oran içinde kadınların yüzde 58 oranında sağlık alanında yanşan şiddetten etkilendiğini ifade etti. Bölge yaşanan eylemler sonrasında ‘Çocukta olsa kadında olsa gereken yapılacak’ diyen bir kişinin genel başkan olduğu bir partinin kadınlara bakış açısının ortada olduğunu belirten Atasoy, AKP’nin sorunun çözümü konusunda samimi olmadığının altını çizdi.
KADINLAR ÖRGÜTLENMELİ
Kültür Sanat-Sen Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Fatma Bozkurt ise kadının çalışma yaşamı içinde bu kadar şiddeti gördükten sonra evinde de farklı şiddet türlerine maruz kaldığını dile getirdi. İş yaşamı içinde bedensel yorgunluk ve gün içinde gördüğü şiddetin akabinde evine gidip kocasına yemek yapmayan, çocukları ile ilgilenmeyen kadının evine hap solduğunu söyledi. Kadınların örgütlülük için yer alamamasının asıl nedeninin kadının toplum ve sistem tarafından eve hapsedilmesi olduğunu belirten Bozkurt, kadına biçilen rolün bu olduğunu aktardı. Kadınların kendilerine biçilen rolü oynamayacaklarını vurgulayan Bozkurt, AKP’nin kadına yönelik şiddete dair çözüm önerilerinin samimi olmadığını belirtti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Diyanet işleri ile yaptığı protokole dikkat çeken Bozkurt, kadın ismini bankalıktan aile içine hapseden bir zihniyetin kadınların yararına bir adım atmasının söz konusu olamayacağını vurguladı. Bozkurt, kadınları örgütlü mücadele etmeye çağırdı
MOBBİNG NEDİR?
Mobbing, işyerinde yıldırma amaçlı duygusal taciz, psikolojik şiddet ya da işyerinde zorbalık anlamına geliyor. Mobbing ifadesi ilk kez 1984 yılında isveç’te Heinz Leymann’ın sunduğu raporda kullanıldı. "Yönetici sürekli baskı, haksız eleştiri, hata bulma, tecrit etmek, iftira, çarpıtma, hakaret, alay gibi yöntemlerle kurbanın özgüvenini zayıflatır." Sonunda psikosomatik ve psikolojik rahatsızlıklar başlar. Mobbing kişiyi intihara bile sürükleyebilir.