Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
13 Mart 2019
KADININ YÜKÜ KRİZLE KATLANDI

Kriz ve Kadın Çalışma Grubu, ocak ayında gıda, tekstil ve metal işkollarında çalışan yaklaşık 70 sendikalı kadınla gerçekleştirdiği ´kriz ve kadın emeği´ konulu toplantıların sonuç raporunu yayımladı.

KADININ YÜKÜ KRİZLE KATLANDI

Kriz ve Kadın Çalışma Grubu, ocak ayında gıda, tekstil ve metal işkollarında çalışan yaklaşık 70 sendikalı kadınla gerçekleştirdiği ‘kriz ve kadın emeği’ konulu toplantıların sonuç raporunu yayımladı. Rapor, işyerinde çalışma koşullarının giderek bozulduğunu, işçilerin üzerindeki baskıların arttığını, işten atma ve/veya daralmaların olduğunu ve enflasyonun artması karşısında gelirlerin erimesi nedeniyle kadınların ev içi karşılıksız emekleri üzerindeki yükün arttığını ortaya koyuyor.

ÇALIŞMA KOŞULLARI GİDEREK KÖTÜLEŞİYOR 
 
Rapora göre her üç sektörde daralma ve/veya işten çıkarmalar olmakla birlikte, durum firmalar bazında değişebiliyor. Üretimin yavaşlaması durumunda patronlar vardiyaları azaltma, ücretli izin, ücretsiz izin, işten çıkarma gibi uygulamalara başvuruyor. En dikkat çeken uygulamalardan biri de ‘gönüllü’ çıkarma. Özellikle kıdemli ve kadrolu işçileri bir ‘bonus’ vererek işten çıkmaya teşvik etmek kriz döneminde yaygınlaşıyor. Kadınlara göre bu, patronların krizi fırsata çevirme yöntemi. Tekstilde çalışan bir kadın şöyle diyor: 
 
"Sürekli disiplinsizlik, performans düşüklüğü bahaneleriyle disipline etme derdi var. Bu şekilde önce baskı yapıyorlar, sonra çıkarıyorlar. Bu işten çıkarılmalar bazı arkadaşların işine de geldi. Örneğin hamile kadınlar, kredi kartı borcu olanlar vs. 20 bin lirayı alıp öyle çıkıyor. Çıkarılanların yerine alınanlar asgari ücretle almıyor." 
 
9-5 ÇALIŞIYORDUK, 9-9 ÇALIŞMAYA BAŞLADIK 
 
Kadın işçilerin anlatımları, işyerinde temel ihtiyaçların kısıldığını, gıdadan hijyen ürünlerine kadar miktarın ve kalitenin düştüğünü, bunların kısıtlı kullanımı konusunda işyerlerinde baskının arttığını gösteriyor. Bununla birlikte patronların yoğun şekilde sözleşmeli işçi alma eğilimi ve bu işçilerin sürekli değişmesi, kadrolu işçiler üzerinde çalışma yükünü artırıyor: 
 
"İşler çok arttı. Sözleşmeli çok işçi alındı, onlar gelince de ayrılmak isteyen kadrolu işçiler işten çıkarıldı. Ağır işler de arttı, onun için daha çok erkek işçi almaya başladılar. Önceden 9-5 çalışıyorduk, şimdi 9-9 çalışmaya başladık. Pazar günleri de çalışıyoruz. Yasal molamız 15 dakikaydı ama önceden 30 dakika mola yapıyorduk, şimdi çok azaldı mola süremiz." 
 
İŞTEN ATMA TEHDİTLERİ İŞSİZ KALMA ENDİŞESİ 
 
Rapora göre patronlar kriz söylemini işten atma tehdidi olarak kullanıyor. "Kriz var" ve "Küçülmeye gidiyoruz" söylemleriyle işçilerde sürekli bir işsiz kalma endişesi yaratıyorlar. Böylece işçileri kötü koşullarda ve asgari ücretle çalışmaya daha kolay razı ediyorlar. Her üç sektörden işçi kadınların ortak endişesi de kriz nedeniyle işten çıkarılmak. Özellikle 31 Mart yerel seçimlerinden sonra işten atmaların artacağını düşünüyorlar. Bir kadın işçi durumu şöyle özetliyor: 
 
"Performans düşüklüğü, geç kalmışsın, şu kadar ihtarın var, bir daha olursa atarız şeklinde tehditler ve baskılar var. Her şekilde tazminatsız nasıl işten çıkarırız derdindeler. Siparişler düştü, iş yok, ne yapacağız iş olmazsa diye tedirginlik var herkeste." 
 
‘ÖRGÜTSÜZ OLSAK YARIMIZ GİDERDİ’ 
 
Rapora göre her şeye rağmen işyerinde sendikalı ve örgütlü olmanın öneminde kriz özelinde de dikkat çekmek gerekiyor. Kadınlar işgücü piyasasındaki cinsiyet – ayrımcılığının farkında oldukları için sendikalı olmamaları halinde ilk gözden çıkarılacak kişiler olduklarını biliyorlar. Metal işçisi bir kadın, şunları söylüyor: 
 
"En azından örgütlü bir fabrikayız. Örgütsüz olsaydı ne olurdu, söyleyeyim. O fabrikanın yarısı giderdi. Özellikle kadınları elerlerdi. Neden? Daha kolay gözden çıkartılabilecek bir kesim olduğumuz için…" Raporda işyeri refahının bozulmasının, çalışma koşullarının kötüleşmesinin, alman ücretlerin enflasyon karşısında erimesinin doğrudan hane refahını nasıl etkilediğine de yer verilmiş. Buna göre hâlihazırda büyük ölçüde kadınların sorumluluğunda olan ev içi işler ve bakım emeği üzerindeki baskı artıyor. Görüşülen kadınların hepsi krizden çok etkilendiklerini, kıt kanaat geçinmeye başladıklarını ve temel ihtiyaçlarında bile kısıtlamaya gittiklerini dile getiriyor. Bir yıl önceki durumlarıyla şimdiyi karşılaştırdıklarında büyük bir gerileme görüyor ve yoksullaştıklarını düşünüyorlar. Kadınların "Eskiden pazara gider ve bir sürü poşetle gelirdim, şimdi iki poşetle geliyorum" ya da "Eskiden 100 liraya bir haftalık meyve-sebze alıyordum. Şimdi pazara gidemiyorum, günlük yenilecek kadar alıyorum" şeklindeki ifadeleri de son bir yıl içinde yaşadıkları yoksullaşmayı gösteriyor. Öte yandan temel ihtiyaçları bile kısacak duruma gelmek, kadınlar için sosyal yaşamın bitmesi sonucunu getiriyor. İşsiz kalma endişesi, geleceğe dair plan yapmayı engelliyor ve kadınların ifadesiyle kimse "önünü göremiyor." 
 
KRİZDE ÜCRETSİZ KADIN EMEĞİ 
 
Raporda ev içi karşılıksız kadın emeğindeki değişimlerin de altı çiziliyor. Buna göre temel ihtiyaçları karşılamak için sürekli maliyet hesapları ve kısıtlamalar yapmak, örneğin bir gıda maddesi için bile birkaç market dolaşıp en ucuzunu bulmaya çalışmak, ev içi tüketime sürekli dikkat etmek gibi durumlar, kadınların karşılıksız ev içi emeği üzerindeki baskı ve basıncı artırıyor. Ayrıca kriz döneminde çocuk bakımının kreşlerden ziyade evdeki başka kadınlarca üstlenildiği görülüyor.
DİĞER HABERLER
TÜRK-İŞ AÇLIK SINIRI 20 BİN LİRANIN ÜZERİNE ÇIKTI
TÜRK-İŞ AÇLIK SINIRI 20 BİN LİRANIN ÜZERİNE ÇIKTI

Türk-İş’in çalışmasına göre ekim ayında açlık sınırı 20 bin TL’nin üzerine çıkarken, asgari ücret ile aradaki fark da 3 bin 430 TL oldu.

VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI

Samsun Şube sekreterimiz Çetin Çağlayan’ın eşi Aliyme Çağlayan vefat etmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine, tüm sevenlerine başsağlığı ve sabır dileriz.

‘SAĞLIK BAKANLIĞI BİFET’İ DENETLESİN!’
‘SAĞLIK BAKANLIĞI BİFET’İ DENETLESİN!’

Sendikalı oldukları için işten atılan ve 3 aydır mücadele eden Polonez işçileri, şirkete fason üretim yaptığı gerekçesiyle Bifet önünde basın açıklaması yaptı.

ASGARİ ÜCRETE ENFLASYON KISKACI
ASGARİ ÜCRETE ENFLASYON KISKACI

İktidar, bir taraftan maaşlarda “geçmiş enflasyon” yerine “alternatif yöntemleri” gündeme getirirken diğer taraftan ücretlerin 2023’e göre eridiğini itiraf etti.