KADINLAR NEDEN DAHA AZ KAZANIYOR?
Dünya çapında, çalışma yaşındaki 2.5 milyar kadına, erkeklerle eşit ekonomik fırsatlar sağlanamıyor.
Küresel düzeyde erkek ve kadınların beklenen yaşam boyu toplam kazançları arasındaki fark 172 trilyon dolara çıktı.
Dünyada uzun yıllardan bu yana kadınlar günü kutlanıyor. Ancak başta çalışma hayatı olmak üzere sosyo-ekonomik yaşamda kadının yaşadığı sorunlar hala bitmiş değil. Dünya Bankası tarafından her yıl yayınlanan, ‘Kadınlar, İş Dünyası ve Hukuk’ 2022 yılı raporunda, 190 ekonomide kadınların ekonomik fırsatlarını etkileyen yasa ve düzenlemeler analiz ediliyor. Rapora esas olan 8 gösterge var.
Bunlar; hareketlilik, bir işe başlamak, kazanç elde etmek, evlenmek, çocuk sahibi olmak, girişimcilik, varlıkları yönetmek ve emeklilik. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde yayınlanan rapor, kadınların kariyerlerine başlarken, tüm çalışma hayatları boyunca ve emeklilikle birlikte çalışma yaşamından ayrılırken hangi sorunlarla karşı karşıya kalabileceklerini de ortaya koyuyor. Raporda, küresel düzeyde erkek ve kadınların beklenen yaşam boyu toplam kazançları arasındaki farkın 172 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Bu da küresel gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) iki katına eşit.
Milyarlarca kadının hala erkeklerle aynı yasal haklara sahip olmadığını söylemek mümkün. Dahası, dünya çapında çalışma yaşındaki yaklaşık 2.4 milyar kadına hala erkeklerle eşit ekonomik fırsatlar sağlanamıyor. Cinsiyetler arasındaki en kalıcı farklılıkların, ‘ücret ve ebeveynlik’ alanlarında olduğu görülüyor.
Öte yandan hala devam eden korona salgını da dahil olmak üzere kadınları orantısız bir şekilde etkileyen kalkınma zorluklarının ortasında, kadın istihdamını destekleyen bir ortam her zamankinden daha önemli. Ancak tüm dünyada ayrımcı yasalar zaten zor bir dönemin etkilerini daha da ağırlaştırıyor.
Geçmişe bakış
8 Mart 1857’de, daha iyi çalışma koşulları için başlattıkları grev sonrasında meydana gelen olaylar yüzünden ABD’deki bir tekstil fabrikasında 129 kadın işçi can verdi. 1910’da Danimarka’da düzenlenen Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda, bu kadınların anısına 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasına karar verildi. Türkiye’de ise 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921’de kutlandı.
Türkiye’de ‘kadının adı yok’
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından kadınlar günü nedeniyle yayınlanan ‘İstatistiklerle Kadın’ başlıklı çalışmada yer alan verilere göre, Türkiye’de nüfusun yüzde 49.9’unu kadınlar ve yüzde 50.1’ini erkekler oluşturuyor. Yani, kadın ve erkeklerin nüfus içindeki payları eşit düzeyde. Ancak sosyo – ekonomik yaşama katılım düzeyi açısından ciddi farklılıklar söz konusu.
TÜİK tarafından gerçekleştirilen Hane halkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre, 2020 yılında, Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusta istihdam oranı yüzde 42.8. Kadın istihdamı ise yüzde 26.3 seviyesi ile erkek istihdamının (yüzde 59.8) bir hayli gerisinde.
Bununla birlikte, ülke genelinde kadın istihdam oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 34.7 ile Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin ve Gümüşhane bölgesi. Buna karşılık, en düşük bölgesel oran yüzde 12.6 ile Mardin, Batman, Şırnak, Siirt bölgesi.
Eğitim yükseldikçe…
Eğitim seviyesi yükseldikçe kadınların işgücüne daha fazla katıldıkları görülüyor. Bu anlamda, hane halkı işgücü anketi sonuçlarına göre, 2020 yılı itibarıyla okuryazar olmayan kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 12.4, lise altı eğitimli kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 24.1, lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 29.9, mesleki veya teknik lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 37.0 iken, yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 65.6 seviyesinde.
Kurumsal bakım hizmeti
Hane halkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; hanesinde 3 yaşın altında çocuğu olan 25- 49 yaş grubundaki bireylerin istihdam oranı, 2020 yılında yüzde 56.8 seviyesinde. Ancak bu gösterge açısından cinsiyetler arası oldukça yüksek farklılıklar söz konusu.
Bu anlamda, 2020 yılında hanesinde 3 yaşın altında çocuğu olan 25- 49 yaş grubundaki kadınların istihdam oranı yüzde 25.2 seviyesindeyken, aynı kategorideki erkekler için istihdam oranı yüzde 85.5. Söz konusu rakamlar, aile içi bakım sorumluluklarının halen büyük ölçüde kadınlar tarafından üstlenildiğini, bu durumun da kadınların istihdamına doğrudan yansıdığını ortaya koyuyor.
Tüm kadınlarımızın 8 Mart Kadınlar Günü kutlu olsun.