Alman sermayeli Döhler Fabrikası’nda hukuk tanımazlık sürüyor… Sendikalaşmayı engellemek isteyen işveren, kapı önüne koyduğu işçilerin seslerini duyurmasını da engelliyor.

2016 yılından bu yana işçiye yönelik baskıların olduğu Döhler Fabrikası’nda hukuksuzluk aldı başını gitti. 2016 yılından bu yana sendikalı 60 işçiyi kapı önüne koyan işveren, işçilerin toplanmalarını engellemek için fabrika önüne jiletli tel çekti. Mahkemenin işçinin lehine kararını da tanımayan işveren, işten atmaların yasak olduğu süreçte 10 sendikalı işçinin ekmeğini elinden aldı. Bunu da pandemi sürecinde işçi kıyımlarına neden olan Kod-29’un arkasına saklanarak gerçekleştirdi.

Karaman’da Alman sermayeli Döhler Fabrikası’nda hukuk tanımazlık devam ediyor. 2016 yılında işçilerin sendikal örgütlenmelerine karşı koymak için türlü yollara başvuran işveren, işçi lehine alınan mahkeme kararını hiçe sayıp, işten atma yasaklarına rağmen sendikalı işçileri kapı önüne koydu. İşçilerin fabrika önündeki direnişlerini de kırmaya çalışan işveren, fabrika önüne jiletli teller çektirdi.

ONLARCA İŞÇİ KAPI ÖNÜNE KONDU

2016 yılında Tek Gıda-İş tarafından fabrikada sendikal örgütlenme faaliyetleri başlaması sonrası işveren adeta işçilere karşı cephe almaya başladı. Türlü uygulamalar ile sendikalaşmanın önüne geçmek isteyen ancak bunda başarı sağlamayan işveren, işçileri ekmeklerinden kopartmaya başladı. 2016 yılından bu yana fabrikada 60’a yakın sendikalı işçinin iş akdi sonlandırıldı.

KOD-29 İLE İŞÇİ KIYIMI YAPILDI

İşverenin işten atma tutumu, işten atma yasağının olduğu süreçte de devam etti. 2021 yılında 10 işçiyi daha kapı önüne koyan işveren, yasağı ise Kod-29’un arkasına saklanarak deldi. Özellikle pandemi sürecinde işten atmalar ile gündeme gelen Kod-29 yani işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranması gerekçesi işverenler için fırsat oldu. Bu gerekçe ile çalışma hayatında yüzlerce işçi ekmeklerinden oldu. Alman sermayeli Döhler’de de Kod-29 gerekçesi ile işçi kıyımı yapıldı.

İŞÇİYE JİLETLİ TEL

İşverenin zulmü sadece bununla sınırlı kalmadı. İşine son verilen işçiler, fabrika önünde 51 gündür seslerini duyurmaya çalışıyor. Ancak buna bile tahammül edemeyen işveren, çağdışı yöntemlere başvurdu. İşçilerin toplanmasını engellemek isteyen işveren, fabrika önüne jiletli teller çektirdi. Bununla da yetinmeyen işveren, fabrika özel güvenlik görevlilerin görev tanımında da hukuku çiğnedi. Özel güvenlik görevlilerinin kendilerini darp ettiği belirten işçiler, “5188 Sayılı Kanun’a göre, özel güvenlik, korumak ile yükümlü olduğu alan dışına çıkamaz. Ancak işveren bu kanunu da çiğneyip, güvenli görevlilerine bizleri darp ettirdi” dedi.