Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Kıdem Tazminatı Fonu’nu getirirken reel sektöre ekstra yük bindirilmemesi gerektiğini belirterek, “Hem Kıdem Fonu, hem İşsizlik Fonu getirilebilir ama birinin yükünün azaltılması lazım. Yani İşsizlik Fonu’na dokunulması lazım” dedi.
Zeybekci, TBMM’deki özel sohbetinde soruları yanıtladı. Zeybekci, “Daha net bir şey yok. İşçi sendikaları, işveren sendikalarının bu konuda ne istedikleri konusunda detayları itibariyle tam ve tatminkar bir somutluk yok” dedi.
Zeybekci, “Reel ekonomi üzerinde en az maliyetle bu işi yapmak lazım. Yani özel sektör üzerinde sıkıntılı olduğumuz dönem var. Onların üzerine ekstra yük getirecek bir düzenleme gelmemeli” diye konuştu.
‘İneği kurutmayalım’
Şu andaki kıdem tazminatı yapısının yanlış olduğunu belirten Zeybekci, şöyle devam etti:
“Türkiyede çalışanlar yüzde 14 oranında kıdem tazminatından yararlanabiliyor. ‘Bunu şuraya çıkaracağız’ deyip de yörük sürüsünden adak yapmamak lazım. Dünyada kaç ülkede İşsizlik Fonu ile beraber Kıdem Fonu garantisi var? Buna bakmak lazım. Gerek sendikalar, gerek işveren makul yani ineği sağarken kurutmadan, reel sektöre, iş hayatına zarar vermeden bir çözüm bulmamız gerekir. Sendikaların cesur olması lazım. Kıdem tazminatından yararlanma oranı, yüzde 100’e çıkacak. Bunu sağlayacak sistem desteklenmeli. Ama bunun maliyetini ‘komple işverene yükleyelim, reel sektörden çekelim, emelim’ dediğinizde kurutursunuz. İşsizlikle de ilgili yeni düzenleme yapılması lazım. MALİyet getiriliyor, bu maliyetin makul, kabul edilir olması gerekir. Ben ümitsiz değilim. İnisiyatif alınarak güçlü bir çalışma yapılmalı.”
İşsizlik Fonu…
Zeybekci, İşsizlik Fonu ile Kıdem Fonu arasında nasıl bir paralellik sağlanacağını sorusunu şöyle yanıtladı:
“Hem İşsizlik Fonu hem Kıdem Tazminatı Fonu olabilir. Birinin yükünün azaltılması lazım. İşsizlik Fonu’na biraz dokunmamız lazım. İkisini de sürdüreceksek birini kesmemiz lazım. O da işsizlik fonuyla ilgili, işveren üzerindeki yüküne biraz dokunmak gerekiyor.”
Zeybekci, konunun bu yönüyle de Bakanlar Kurulu’nda ele alındığını ve çalışılacağını ifade etti.
Zeybekci, “Kıdem Fonu yasalaştığında; işveren 20 yıllık bir çalışanına, ‘Gel yeni sözleşme imzalayacağız’ diyecek. Ama çalışanda geçmişe dönük haklardan kayıp endişesi var. Sözleşmeyi imzalamazsa işinden olma korkusu var. Bu nasıl aşılacak” sorusunu da, “Kazanımlarla ilgili zerre miktar dokunma yok. Yeni dönemle ilgili, yeni başlayanlarla ilgili. Eskiyle ilgili hiçbir şey yok. Yeni gelen garanti altında olacak, bir gün çalışmış olsa bile kıdem tazminatı neyse onu alacak. Geçmişle ilgili zerre tereddüt yok” diye yanıtladı.
İşverenin yükü böyle azaltılacak
Kulislerde, hazırlanan Kıdem Tazminatı Fonu taslağında İşsizlik Fonu’na nasıl neşter vurulacağı konuşuluyor. Buna göre işverenin üzerinden alınacak yükün bir kısmının İşsizlik Fonu’ndaki işçi, işveren veya devlet primlerinden yapılacak 1.5 puanlık kesintiyle, bir kısmının fona yatacak paranın faiz geliriyle karşılanacak. İşverenler, işçilerine çalıştıkları her bir yıla karşılık bir aylık maaş kadar kıdem ödüyor. Bu da bir aylık maaşın yüzde 8.33’üne tekabül ediyor. Asgari ücret için yüzde 8.33’lük oranın parasal karşılığı 148 TL. 3 bin TL brüt maaşlı bir çalışanın aylık kıdem hakkı ise 250 TL’ye denk geliyor. Yeni taslağa göre işverenin kıdem yükü yüzde 8.33’ten yüzde 4.5’a indirilecek. İşverenler asgari ücret için 148 TL yerine 80 TL, 3 bin TL brüt maaş için ise 250 TL yerine 135 TL ödeyecek.