Tarım Bakanı’na sorsanız; tarımsal üretimde hâlâ kendisine yeten, 17 milyon turisti doyuran ve ihracat yapan bir ülkeyiz…
Peki; gerçek ne?
Rusya’dan buğday, Fransa’dan arpa, Ukrayna’dan mısır, Mısır’dan pirinç, Kanada’dan mercimek, Yunanistan’dan pamuk, Hindistan’dan ve Meksika’dan nohut alıyoruz…
Bu kadar mı?
Fındık ABD’den… Çay Sri Lanka’dan, Kenya’dan, Çin’den, marul İspanya’dan, ıspanak, bakla İtalya’dan, lahana İran’dan, erik Arjantin’den, muz Panama’dan geliyor…
Peki ülkede marul, ıspanak sıkıntısı mı var ki ithal ediliyor?
Hayır; bizimkiler tarlada çürüyor, çürümeyeni de köylü ineğine yediriyor!
Sebep ne o zaman? Neden havaya savuruyoruz bunca parayı?
Ah bir bilsem!
***
Tarımda durum böyle de sanayide farklı mı sanki?
Bir zamanlar en güçlü olduğumuz tekstilde ve konfeksiyonda resmen dışa bağımlıyız…
Allah’ın Çinlisi üretmese, çıplak kaldığımızın resmidir!
"Devlet kundura mı üretir?" dediler; Beykoz Ayakkabı Fabrikası’nın kapısına kilit vurup, arazisine göz diktiler. Sonuç ortada:
Azerbaycan’dan ayakkabı alıyoruz!
Bir zamanlar yabancı sigaranın giremediği bu ülkede, artık yerli sigara karaborsa…
Milli ayranımız (!) rakı bile ABD vatandaşlığına geçti!
***
Pazar, pazar bu muhabbeti açmamın nedeni ne biliyor musunuz?
Kömür!
Dünya malı yiyoruz, dünya malı giyiniyoruz, dünya araçlarına binip yolculuk ediyoruz, kefenimizin bezi, tabutumuzun tahtası bile dışarıdan geliyor ama…
Bir türlü "dünyalı" olamıyoruz…
Hazır çarşı pazar dolaşırken; bir de sokak aralarına gözatarsanız ne demek istediğimi anlayacaksınız…
Vali beyler kamyon kamyon kömür dağıtıyor!
Birileri yine her seçim döneminde olduğu gibi bir torba Afrika kömürüne oyumuzu satın alıyor!
***
Oysa üretmekten geçiyor her şey…
Biz üretmeyip el alemden yüksek faizle bulduğumuz borçla, yine onların ürettiği malları tüketiyoruz!
Neden biliyor musunuz?
Çünkü artık kendimizi sevmiyoruz…
Bu yüzden "Türk diye bir şey yoktur" diyene bir çuval kömür karşılığında oy verip, "ümmet" olmakla övünüyoruz!
Üretmeyeni, tembeli, varlık içinde dileneni Allah’ın da sevmediğini aklımıza bile getirmiyoruz!