Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
17 Mayıs 2014
KÖMÜR KARASI:YÜREK YARASI!..

Soma, adını ilk kez duyanlar için bundan böyle hep acıyı anımsatacak.

KÖMÜR KARASI:YÜREK YARASI!..

Soma, adını ilk kez duyanlar için bundan böyle hep acıyı anımsatacak. Benim için Soma, verdiğim konferans sonrasında, evlatlarını teröre şehit vermiş analardan birinin biz okumuşlardan sorunun çözümü için beklentisini anlatırken, sıkıca tuttuğu bileğimde kalan dokunuşu ve yüreğimi yakan bakışları demekti düne kadar. İçimde yakıcı bir acı ile anımsadığım bir anıydı bu.
Toplu katliam gibi facia ile neredeyse her eve aynı ateşin düştüğünü, şehit işçilerimizle acıların katlandığını düşündükçe, şimdi bileğimi çok daha fazla ananın eli sıkıyormuş gibi ağır bir duygu ile daralıyor yüreğim. Bilimin içindeyiz ya, aklın önde geldiği kurumlarda… Sorunların çözülmesi gereken yerlerdeyiz(î).. Topluma değip dokunmuyorsa biriktirdiklerimizin ve bunca okullaşmanın ne anlamı var?!.. Karanlığın içinde, kömür karasına bulanarak ekmeğini kazanan, yüzleri kara, yürekleri ak insanların dramını, onlar canlarından olduktan sonra konuşuyor ve üniversitelerden bilirkişileri çağırıyor oluşumuz ne yaman bir çelişki.
Önleyici olmak yerine saptayıcı olan bilgiyi üretiyorsak ne anlamı var verilen eğitimin?!.. Bu bilirlik(!), onların neden yaşamlarından olduklarının saptanması yerine, canlarından olmamaları için kullanılmalıydı… Daha ucuz emek, daha fazla kâr için işverenlerin işçi güvenliğinin maliyetini üstlenmeyişinin ağır faturası yüreklerimizin yarası olarak kalacak.
Türkiye giderek taşeronlaşıyor. Verilere göre; kamuda 661 bin, özel sektörde 572 bin taşeron işçi çalıştırılıyor ve iş kazalarının yüzde 90’a yakını taşeron çalıştıran işyerlerinde meydana geliyor. Türkiye kamusal alanı tahrip eden anlayışa teslim oluşunun bedelini çok ağır ödüyor. İşsizlikle terbiye edilen bir toplumun, iş için taşeron sisteminde çalışmayı kabul etmesi ve anayasa ile devletin yerine getirmekle yükümlü olduğu iş güvenliği ve sosyal güvenlik haklarını talep edemez hale getirilmeleri, devletin sosyal niteliğini kaybetmesi, siyasetin özelleştirme aracılığı ile yandaşlık temelinde yeni zenginler yaratması gibi önemli başlıkları atlayıp sadece sonucu konuşmak başka faciaları önleyemeyecek.
Yapılması gereken açıktır: Taşeron işçi sistemine son verilmeli, madenler kamulaştırılmahdır. İnsan odaklı düşünmek ve çalışanların haklarını tanımak için kolları sıvamak yerine, kaybettiğimiz canların ailelerini mali olarak rahatlatma kolaycılığının vicdanları yıkamak için yeterli olmayacağını göremeyecek kadar insandan uzaklaşmış olmak çok acı. Yerin üstü ile yerin altı arasındaki mesafenin ne kadar derin olduğunu, yerin altına gönderdiklerimizin kaç kişi olduğunu tam olarak bilemeyişimizden hareketle açıklamak isterim. Üniversitelerde hocalara uzun süredir manyetik kartlar veriliyor, sınıflara bu kartlarla gidiliyor, öğrencilerin de kartları var… Herkes kontrol altında… Riskleri bilerek yerin altına gönderdiğimiz canlarımızın giriş çıkış sirkülasyonunu kontrol edecek bir sistem kurulamamış…
Gelişmiş ülkelerde insanca yaşam için seferber edilen teknoloji, gelişmemiş ülkelerde, insanların yaşamlarını korumak için değil, insanları kontrol etmek için kullanılıyor. Ortada ihmal olduğu çok açık ancak ihmalden doğan suç ile ilgili tek suçlu yok… Yetkililerin açıklamasına göre; madendeki yaşam odası, yenisi yapıldığı için kapalıymış ve bunun bir önemi olmadığı gibi, zaten kanunen zorunluluk da yokmuş…Vay gidene!.. Gidenlerin can yakan öyküleri, geride kalanların feryatları ve yüreklerde hiç dinmeyecek acı kader olup boynumuza asılıp kalıyor. Kömür karası bulaşmasın diye, devletin çarşafına çizmesini değdirmemeye çalışan işçimizin yürek yakan görüntüsünden çıkaracak çok ders var.
Ders olup son olsun diyeceğim ama, bu sonucu normal kabul edenlerin, bu işin fıtratında var diyenlerin çözüm getireceğine dair hiç inancım yok. Başka ülkede yaşansa, hükümet götürecek bir facianın bize kader gibi yansıtılması çok vahim ve gelecek açısından kaygı verici. Kömürden ekmek çıkarmak adına canını veren yürekli tüm madencilerimizi rahmetle anıyorum, ışıklar içinde yatsınlar. Soma’da ellerini elimde hissettiğim yüreği yanık analarımıza, evladını yitiren acılı babalara, eşlerini, kardeşlerini, babalarını yitirenlere başsağlığı ve sabır diliyorum. Milletçe başımız sağ olsun.

DİĞER HABERLER
İŞÇİ ÖRGÜTLERİYLE ASGARİ ÇALIŞTAYI
İŞÇİ ÖRGÜTLERİYLE ASGARİ ÇALIŞTAYI

CHP, bugün İstanbul’da DİSK, Hak-İş, Türk-İş, KESK ve Birleşik Kamu İş’in katılımıyla çalışma hayatına dair bir çalıştay düzenleyecek.

POLONEZ İŞÇİLERİ 4 AYDIR DİRENİŞTE: İZMİR’DE DE BOYKOTA DEVAM!
POLONEZ İŞÇİLERİ 4 AYDIR DİRENİŞTE: İZMİR’DE DE BOYKOTA DEVAM!

İstanbul Çatalca’da faaliyet gösteren Ürdün sermayeli işlenmiş gıda üreticisi Polonez fabrikasında, sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan 146 işçinin direnişi dört aydır devam ediyor.

POLONEZ MÜCADELESİNDE PAZARTESİ KARAR GÜNÜ
POLONEZ MÜCADELESİNDE PAZARTESİ KARAR GÜNÜ

Anayasal haklarını kullanmak için mücadeleyle geçen 4 ay… Polonez işvereni, kanunu çiğneyerek işten çıkardığı işçilere teklifini yaptı. Karar işçilerde, sendika yanlarında.