KÖMÜRDEKİ KARA DÖNGÜ
Yaz boyu madenciye müjde diye tanıtılan torba yasadan, kışa girerken işsizlik müjdesi(!) çıktı. Maden işçilerinin ücretini, asgari ücretin en az iki katına çıkaran torba kanun, kıdem tazminatı yükünü artırınca, madenler üretimi durdurmaya başladı.
Yaz boyu "madenciye müjde" diye tanıtılan "torba yasa"dan, kışa girerken işsizlik müjdesi(!) çıktı. Maden işçilerinin ücretini, asgari ücretin en az iki katına çıkaran torba kanun, kıdem tazminatı yükünü artırınca, madenler üretimi durdurmaya başladı.
"Şimdilik" 22 maden şirketinden 5 bine yakın maden işçisi kapı önüne konuldu. Soma bekleyişte… İşten çıkarmaların süreceği belirtiliyor. Zonguldak’ta, TTK’den sonraki en büyük maden işletmesinin sahibi Erdoğan Demir, "Bizim için çok zor karardı" deyip şunu anlatıyor: "Ortalama 1500 TL alan işçi yeni dönemde 2 bin 300 lira alacaktı. Biz bunu her türlü karşılarız. Bizi faaliyet yapamaz duruma getiren, kamunun getirdiği ek külfet. Hesap ortada. Ürettiğimiz kömürün maliyeti ton başına 160 TL. Kamuya bu kömürü sattığımız fiyat 122 lira… Ton başına 40 TL’yi aşan bir zararı karşılamamız mümkün değil. Hükümetin ve Enerji Bakanlığının bu konuda mutlaka çözüm bulması gerekir." (Hürriyet)
…
"Peki, çözüm ne" sorusunu, kömürdeki yolsuzluğu Hazine Kontrolörlüğü döneminde raporlarına yansıtmış CHP’Iİ Aykut Erdoğdu’ya sordum:
"Ocakların tamamı devletten rödovans usulü kiralanmış. Ton başına devlete para ödüyorlar. Aslında bahsedilen tutar çok yüksek değil. Devlet rödovans bedelini düşürebilir. Madencilik üzerindeki vergi, stopaj gibi yükleri azaltabilir. Ama dikkatli olunması lazım, ithal kömür çok ucuz ve kolay olduğundan, rekabet şansı ortadan kalkıyor. Gümrük tarifelerine önlemler alınabilir. Bütün bunlar bir arada düşünülmeli."
Demir’in hesabına bakıldığında işçilik maliyetinin yüzde 20 göründüğüne dikkat çeken Erdoğdu, "Peki, diğer maliyetler ne, onları da açsınlar. Hiç mi yatırım yapılmamış, akaryakıt maliyeti ne" sorusunu yöneltiyor. Son torba yasanın kömür madenlerinde kamu yükümlülüğünü artırdığını sadece Zonguldak’taki Demir Madencilik söylemiyor. Ege’de de aynı şikâyetler yükseliyor. Soma’daki gergin bekleyiş de bundan.
Erdoğdu, "Taşkömürünü, devletten ton başına para ödemek kaydıyla kiralayan şirketler, halka şantaj yapmasın" diyor. Meselenin çok önemli bir boyutu da AKP iktidarının kalıcılığını sağlayan politikalardan biri olan yoksul ailelere kömür yardımı. Bu yardım, Hazine sahipliğindeki Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ile Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) zarar etmesi pahasına sürdürülüyor. Hepimizin vergileriyle finanse edilen görev zararında, bu yıl ciddi bir artış gerçekleşti: MALİye verilerine göre TKİ’nin 2013 yılı görev zararı 418 milyon TL’ydi. Son bütçe verilerine göre ise TKİ’nin ocak-ağustos dönemi görev zararı, geçen yılın 12 ayını şimdiden geçti: 420.2 milyon TL. (Sebebinin bu yıla sığan iki seçim olup olmadığının yorumu size kalmış.) Bitmedi. Yoksul ailelere dağıtmak üzere kömür alımıyla görevlendirilen diğer kurum olan TTK’ye Hazine’den sekiz ayda 455 milyon TL borç aktarılmış.
…
Torba yasayla madencilik sektöründeki işsizliği yavaşlatabilecek önemli bir tedbir de en büyük alıcı konumundaki ÇATES’in (Çatalağzı Termik Santralı) alım fiyatını yükseltmesi olabilirdi. Ancak oradaki tablo da feci. Geçen nisan ayında özelleştirme ihalesi yapılan ÇATES’e en yüksek teklifi veren Demir Madencilik, havlu atmış durumda. Mayıstaki Soma faciasının ardından bankalar, madencilik sektörüne kredi vermekte isteksiz davranıyor. Demir Madencilik’in 10 milyon dolarlık teminat mektubu şimdiden yanmış. ÇATES’in geleceği meçhul…
Neresinden bakarsanız kapkara bir tablo. İktidar sağlamlaştırmak için sömürülen, kamu şirketleri batırılan kömürde, faturanın büyüğü yine maden işçisine çıktı. Çıkacağından başka. Cari açığın en önemli nedeni olan enerji ithalatı faturasını ise saymayalım bile.