KÜRESEL MERKEZ ÜZERİNE FÜTÜRİST ÖNGÖRÜLER…
Altın, gümüş, emtia fiatları hakkında söylenenlere bakınca, gidişata ilişkin fikir edinmek mümkün.
Altın, gümüş, emtia fiatları hakkında söylenenlere bakınca, gidişata ilişkin fikir edinmek mümkün.
Altının ons fiyatı 1.700’lerden, 2010’da veya en geç 2012’de 2.000 dolara yükselecekmiş. 2012’de petrolün 236 dolara, 1 Euro’nun 5 dolara yükseleceği hesaplanıyormuş. Dünya Bankası tarafından hazırlanan "Yeni Dünya Ekonomisi" adlı rapora göre, uluslararası para sisteminde 2025’ten sonra dolarla birlikte Çin para birimi Yuan ve Euro Bölgesi ‘nin ortak para birimi Euro da rezerv para olarak kullanılmaya başlanacak.
Dolar, Euro ve Yuan’ın rezerv para birimi olduğu çoklu bir uluslararası para sisteminin ortaya çıkacağı bir senaryonun gerçekleşmesinin güçlü bir olasılık olduğuna dikkat çekilen raporda, söz konusu senaryoda 2025’ten itibaren doların uluslararası para sistemindeki tartışmasız konumunu kaybedeceği belirtiliyor..
Gelişmelerin ve geleceğe ilişkin öngörülerin ekonomik alana yansımaları:
Bu ciddi öngrülerin ekonomik alana dramatik yansımalarını ise Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, küresel ekonominin "kayıp on yıl riski" ile özetliyor.
Çin’i ziyaret eden Lagarde, başkent Pekin’de düzenlenen finansal forumda yaptığı konuşmada, Avrupa’nın borç krizinin küresel ekonomiyi "kayıp on yıla" sürükleme riski taşıdığını ve zengin ülkelerin büyümenin ve güvenin sağlanmasının yükünü omuzlaması gerektiğini söylüyor.
Avrupa’nın Yunanistan için kurtarma paketi destekleme planlarını doğru yönde atılmış adım olarak değerlendiren, ancak güvenin kazanılmasında daha fazlasının yapılmasına ihtiyaç olduğuna işaret eden Lagarde, küresel ekonomi için görünümün halen tehlikeli ve belirsizliğini sürdürdüğünü ifade etti.
Avro Bölgesi borç krizinin yayılması ile yüksek işsizlik oranı ve büyümeyi desteklemekle mücadele eden ABD ekonomisindeki yavaşlama kaygıları birlikte düşünüldüğünde bunun küresel ekonomi için büyük tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Lagarde, "Ufukta kara bulutlar dolaşıyor. Özellikle Avrupa Birliği ve ABD gibi gelişmiş ekonomilerde kara bulutlar dolaşıyor" dedi.
Asya ekonomilerinin göreli olarak güçlü olduğunu, ancak herhangi bir fırtınaya hazırlıklı olması gerektiğini söyleyen Lagarde, ancak "Asya, dünyanın geri kalan bölgelerindeki sorunlardan muaf değil. Hataya yer yok" ifadesini kullanıyor.
İş ve Ekonomi Araştırmalan Merkezi’nin (CEBR) verilerine göre, Euro Bölgesi ülkelerinin borç krizinin çözülmesi çok zor. Avrupa’da derin bir resesyon yaşanıyor. İngiltere, ABD, Çin, Japonya^ Almanya, Fransa ve Brezilya’nın ardından halen dünyanın en büyük 7. ekonomisi. Daily Telegraph, 2020 yılına kadar ingiltere’nin en büyük ekonomiler sıralamasında sekizinciliğe gerileyeceği tahminlerine de yer verdi. BRIC olarak adlandınlan gelişmekte olan ülkeler Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in önde gelen Batılı ülkeleri geçmekte olduğuna dikkat çeken merkezin uzmanlarından Douglas McWilliams, "Asya ülkeleri ve emtia üreten ekonomiler yukarılara doğru tırmanıp Avrupa gerilerken, dünyanın ekonomi haritası da değişiyor" dedi. Dünya Bankası’nın projeksiyonlarına göre, 2025’ten sonra küresel ekonomik büyümenin yarısını çoğu BRİÇ ülkesi olan Rusya, Endonezya, Hindistan, Güney Kore, Çin ve Brezilya’dan oluşan 6 gelişmekte olan ülke sağlayacak. Çin GSMH’ı ABD’ nin ensesinde.
Güney hizmetçi gibi…
Saygın tarihçi Niaü Ferguson, WaB Street Journal için Avrupa’nın yaşadığı mali krizden yola çıkarak 10 yıl sonra kıtanın ne durumda olacağı üzerine bir distopya kaleme aldı. Ona göre Avrupa’ nın gelecekteki toplumsal yapısı şöyle oluşuyor.
"2021’in Avrupa’sına hoşgeldiniz. İspanya ve Fransa da dahil yaklaşık 10 hükümetin kafa derisini yüzen 2010-2011 büyük krizinden beri on yıl akıp geçti. Bazı şeyler aynı kaldı, ancak çok fazla şey değişti. Euro hala tedavülde, ancak banknotlar artık nadiren görülüyor. Brüksel, Avrupa’nın politik idare merkezi olmaktan çıktı… Güney hizmetçi gibi …Avrupa Birleşik Devletleri’nin (Euro Bölgesi artık böyle biliniyor) çevre ülkeleri için hayat hâlâ kolay olmaktan çok uzakta. Yunanistan, İtalya, Portekiz ve İspanya’da işsizlik yüzde 20’yi aştı. Ancak 2012’de yeni mali federalizm sisteminin yaratılması kuzey Avrupa merkezinden fonların sağlam akışını sağladı. Daha önce Doğu Almanya’da olduğu gibi, Güney Avrupalılar bu takasa alıştı. (Hâlâ kuzeye borçlular, borçları güney halkları yaşam düzeylerini yitirerek ödüyorlar-yazarın ek notu) Bölgenin nüfusunun beşte biri 65’in üzerinde ve beşte biri işsizken, insanlar hayattaki güzel şeylerin de tadını çıkarmaya zaman buluyor. Hepsi güneşli güneyde ikinci evlerine sahip olan Almanların hizmetçisi olarak çalışıyor."
Farklı gelişmeler olmazsa, "Los İndignados"(l) tepkileri radikal değişimlere yol açamazsa durum ve de gelecek "katastrofik"…
(l) Umruk, "Los İndignados", Aydınlık G., 15.12.2011