Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
03 Ekim 2012
MALİYE POLİTİKALARINDA ‘SARP KAYALIKLAR’

Türkiye ekonomisi metaforlarla yönetiliyor. Bir yanda “Sisli yolda giderken frene basmak gerekli”; diğer yanda “Ayağınızı frende çok tutarsanız, hareket etmek hiç mümkün olmaz; balatalar eskir” türü sözcükler basın organlarımızı süslemekte.

MALİYE POLİTİKALARINDA ‘SARP KAYALIKLAR’

Türkiye ekonomisi metaforlarla yönetiliyor. Bir yanda Sisli yolda giderken frene basmak gerekli; diğer yanda Ayağınızı frende çok tutarsanız, hareket etmek hiç mümkün olmaz; balatalar eskir türü sözcükler basın organlarımızı süslemekte.

Çıplak gerçek şudur: Türkiye ekonomisinde 2012ye ilişkin resmi makro ekonomik öngörüler büyük ölçüde şaşmıştır. Öngörülen büyüme hızı geriledikçe, kamu maliyesinin dolaylı vergilere dayalı yapısı nedeniyle vergi gelirleri de azalmakta ve bütçe açığı genişlemektedir. Bütçe açığının öngörülenin üstünde genişlemesi üzerine maliye idaresi paniğe kapılarak büyük oranlı zamlar yoluyla gelirlerini arttırma yoluna gitmek zorunda kalmıştır.

Oysa, Başbakanın ilk yorumlarında Kriz Türkiyeyi geçen sefer teğet geçmiş idi, bu sefer teğet dahi olmayacak; Türkiye büyümeye devam edecekşeklinde vurguladığı siyasi mesaj, giderek ekonomi idaresinin resmi hedefi haline dönüşmüş ve 2012nin Türkiye ekonomisi için bir ayrışma yılı olacağı ilan edilmiş idi. Küresel gerçekler giderek belirginleştikçe inişin yavaş; sert mi olacağı tartışmalarının ardından bu sefer de ekonominin öngörülenin altında büyüyeceği gerçeği kabul edilmek zorunda kalındı.

Bu koşullar altında bütçe açığının hızla küçültülmesi gereği, dış yatırımcıların Türkiyeye olan ilgisinin sürdürülmesi ve dış finans kaynaklarının canlı tutulması nedeniyle bir zorunluluk olarak dile getirilmektedir. Bütçe dengelerinin kötüleşmesi ve mali kırılganlığın artması sonucu Türkiye güvenilir bir limanolarak değerlendirilmez ise Türkiyeye gelmekte olan yabancı sermaye girişleri yavaşlayabilir, hatta yön değiştirebilir. Bu da cari işlemler açığının finanse edilememesine; dolayısıyla dış dengelerinin daha da bozulmasına ve üretim ve yatırımlar için gerekli ara malı ve teçhizatın ithal edilememesine neden olabilir.

Sonuç olarak, Türkiye üretim, yatırım ve ihracatını sürdürebilmek için yurtdışından gerekli ithalat finansmanını sağlamak zorundadır. Bu da, ancak ve ancak yabancı yatırımcının Türkiyeye olan ilgisinin canlı tutulmasını gerektirmektedir. Yani Türkiye bütçe açığını kapatmalı ve daraltıcı maliye politikaları izlemelidir. Bu olgu, aslında iç tasarruflarına dayandırılmayan ve sürdürülebilir olmayan bir spekülatif büyüme süreci yaşayan Türkiye ekonomisinin dışa bağımlılığının doğrudan bir sonucudur. Nitekim böylesi ekonomilerde bu tür politikalar bir sözcük oyunuyla genişleyici daraltıcı mali politikalar diye anılmaktadır.

 

Öte yandan, kapitalizmin merkez ekonomisi ABDde ise durum çok farklı gözüküyor. ABDde eski başkan George Bush döneminde beş seneliğine getirilmiş olan canlandırma paketindeki vergi indirimleri ve mali teşvikler 2013te sona eriyor. Dolayısıyla, başkanlık seçimi sonrasında Amerikan ekonomisinde kamu maliyesinde 800 milyar dolarlık bir daralmanın söz konusu olacağı öngörülüyor. Kongre Bütçe Dairesinin tahminlerine göre bu daralmanın 100 milyar doları kamu harcamalarındaki kesintilerden, 500 milyar doları vergi gelirleri üzerindeki artışlardan, gerisi de federal hükümetlerin kısıntılarından kaynaklanacak.

Tahminlere göre, ABD kamu maliyesindeki söz konusu daralma Amerikan milli gelirinin yüzde 3.8ine ulaşarak, işsizlik oranının yüzde 9un üstüne çıkmasına ve Amerikan ekonomisinde yeni bir resesyon tehlikesinin derinlemesine neden olacak.

Avrupa Birliği ise, aynı Türkiye benzeri bir konumda, kendi ekonomilerinde güven sağlayabilmek için daraltıcı maliye politikaları ile ekonomik durgunluğun aşılmasını sağlayacak ara reçeteler arayışı içerisinde gözüküyor.

Küresel ekonomide durgunluğu aşabilmek için kapitalizmin merkez ekonomisinde genişleyici; fakat diğer bölgelerde daraltıcı maliye politikalara duyulan gereksinim kapitalizmin anarşik yapısının doğal bir sonucu olarak değerlendirilmelidir. Küresel ekonomiyi bir bütün olarak koordineli bir biçimde canlandırabilecek bir topyekûn canlandırma paketinin uygulanamaması, süregelen büyük durgunluğun giderek derinleşerek kalıcı bir yapı kazanmasına neden olmaktadır. Bu olgu ise iktisat yazınına yeni giren bir başka metafor ile, sarp mali kayalıklar (fiscal cliff) olarak anılmakta.

Türkiye benzeri dışa bağımlı, gelişmekte olan piyasa ekonomilerini en iyi anlatan sözcük belki de zaten bu: Sanal dünyanın metafor ekonomisi.

DİĞER HABERLER
POLONEZ’İ BOYKOT ZAMANI
POLONEZ’İ BOYKOT ZAMANI

İstanbul Çatalca’daki Polonez sucuk fabrikasında çalışan 146 işçi, Tekgıda-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atılmıştı. İşçilerin başlattıkları direniş 108’inci gününde de devam etti.

ASGARİ ÜCRET DESTEĞİ ÖNEMLİ
ASGARİ ÜCRET DESTEĞİ ÖNEMLİ

Asgari ücret çalışma hayatının en önemli gündem maddesi haline geldi. Aralık ayı itibarıyla komisyonun göreve çağrılması bekleniyor.

ENFLASYONUN TAHRİBATI DEVAM EDECEK
ENFLASYONUN TAHRİBATI DEVAM EDECEK

Ekim ayı yıllık TÜFE oranı geçen yılın aynı ayına göre 12,78 yüzde puan, bu sene Eylül ayına göre 0,8 yüzde puan geriledi ve 48,58 oldu. Ekim ayı İTO yıllık geçinme endeksi, yıllık TÜFE’den 10,52 puan daha yüksek çıktı ve yüzde 59,1 oldu.

VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI

TAT Bakliyat’ın kurucusu ve TAT Gıda yönetim kurulu başkanı Şerafettin Memiş, dün akşam saatlerinde geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine, sevenlerine ve tüm çalışma arkadaşlarına başsağlığı dileriz. Tekgıda-İş Sendikası Yönetim Kurulu