Manisa Şubemizin 2. Olağan Kongresi tamamlandı.

Manisa’da 11 Şubat Cumartesi günü yapılan kongreye, Genel Başkanımız Mustafa Türkel, Genel Sekreterimiz Mustafa Akyürek, Genel Mali Sekreterimiz Ali Bükülmez, Genel Teşkilatlanma Sekreterimiz İbrahim Ören ve Genel Eğitim Sekreterimiz Kemal Köse katıldı.

Kongreye şube başkanlarımızdan Karacabey Şube Başkanımız Ergün Çarıkçı, Mustafakemalpaşa Şube Başkanımız Engin Öz, Eskişehir 3 Nolu Şube Başkanımız Yılmaz Taşpınar, Eskişehir 2 Nolu Şube Başkanımız Erdoğan Yörüksoy, Bursa Şube Başkanımız Zeki Ertürk, Rize Dosan Şube Başkanımız Mustafa Yüksel ve İzmir 7 Nolu Şube Başkanımız Ömer Atabey ile şube yönetimi katıldı.

KARDEŞ SENDİKALARIMIZ KATILIM GÖSTERDİ

Kongreye kardeş sendikalardan ise Türkiye Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Birol Gök, Belediye-İş Manisa Şube Başkanı Gökay Sezgin, Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, Türk-İş Manisa İl Temsilcisi ve Türk Metal Sendikası Manisa Şube Başkanı Ercan Dereli ile yönetimi katıldı.

Kongre, Manisa Şube Başkanımız Yavuz Uçkıran tarafından yapılan açılış konuşması ile başladı. Sonrasında delegelerin önergesi ile kongreyi yönetmek üzere Divan Kurulu oluşturuldu. Divan Kurulu Başkanlığına Genel Teşkilatlanma Sekreterimiz İbrahim Ören, Divan Kurulu Üyeliklerine ise Genel Mali Sekreterimiz Ali Bükülmez ve Genel Eğitim Sekreterimiz Kemal Köse seçildi. Divan Kurulu yerini aldıktan sonra başta Mustafa Kemal Atatürk ve Kurtuluş Savaşı şehitleri olmak üzere iş kazalarında hayatını kaybeden işçiler ile 6 Şubat Perşembe günü ülkemizde yaşanan deprem felaketi sonucu hayatını kaybeden vatandaşlarımız için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu, Ardından İstiklal Marşı okundu. Misafirlerin tanıtımı sonrası konuşmalara geçildi.

DELEGELERİMİZ SÖZ ALDI

Türkiye Orman-İş Genel Başkanı Birol Gök yaptığı konuşmada ülke gündemine ve ekonomik durumlara değinerek iş hayatında ve sendikal örgütlenmede yaşanılan temel sıkıntı ve problemlere dikkat çekerek 70 yılı aşkın süredir büyük bir azim ve kararlılıkla işçi ve emekçinin evi olan Tekgıda-İş Sendikası’na kendilerine verdiği dayanışma ve destek çalışmalarından ötürü teşekkürlerini sundu. TürkMetal Manisa Şube Başkanı Ercan Dereli ise yaptığı konuşmada, deprem felaketinin din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın tüm insanları ağır sonuçlarla etkileyen bir durum olduğunu ve hiçbir ayrım gözetilmeksizin birlik ve beraberlik içerisinde hareket edilmesinin önemine değindi. Kongrede delegelerimiz de söz aldı.

Delegelerimizden Sezer Karataş yaptığı konuşmada, işçi sınıfının temel ve hak özgürlüklerinin geniş kitlelere duyurulması konusunda sosyal medyanın önemine vurgu yaparak başladıkları konuşmada Genel Başkanımız Mustafa Türkel’e vermiş olduğu katkılarından ötürü teşekkür etti.

Banvit ve Keskinoğlu temsilcileri adına konuşan Anıl Paspas ise Banvit’e vermiş oldukları katkılardan dolayı başta Genel başkanımız Mustafa Türkel olmak üzere Tekgıda-İş Sendikası’na teşekkürlerini sunarak, Tekgıda-İş Sendikası’yla tanıştıktan sonra yapılan düzenlemeler ve iyileştirme çalışmaları sonucu duydukları memnuniyeti ifade ettiler.

Manisa Şubesi Kadın Kolları Başkanımız Yelda Budak ise kadınların iş hayatında maruz kaldığı ayrımcılıklara değinerek toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemine vurgu yaptı, yaşanılan bu ayrımcılıklara karşı çözüm önerilerinde bulundu.

DEPREM İÇİN GEREKEN TEBDİRLER ALINMALI

Mustafakemalpaşa Şube Başkanımız Engin Öz ise ülkemizde yaşanılan deprem felaketinden dolayı derin üzüntü duyduklarını belirterek, gerekli önlemlerin alınmamasından yakındı. “Kader diyerek bir yana çekilemeyiz” diyen Öz, “Ülkemiz maalesef bir deprem ülkesi. Artık gereken tedbirler mutlaka alınmalıdır” ifadelerini kullandı.

Delegelerin ardından bir konuşma yapan Genel Başkanımız Mustafa Türkel, yaşamış olduğumuz deprem felaketine, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi durumu, bunun çalışanlara etkilerini, asgari ücret artışını ve bunun toplu sözleşmelere de dahil çalışma hayatına yansımalarıyla gündemindeki konuları değerlendirdi.

Genel Başkanımız Mustafa Türkel’in konuşmasının satır başları şöyle:

İNSANLIĞIMIZDAN UTANDIK

İnsanlığımızdan utandığımız bu kadar ağır bir durum olmamıştı. Akılcılıktan ve bilimden uzak kentleşmeleri plansız bir şekilde yapmış olmamızın örneğini, çok acı bir şekilde yaşıyoruz. Öyle bir haldeyiz ki ne yediğimizin ne içtiğimizin ne de konuştuğumuzun bir anlamı var. Bu ülke bu travmadan nasıl çıkacak ve bu süreçleri nasıl atlatacağız gerçekten bilmiyoruz.

Bu travmaların etkilerini yaşamımızın her anında maalesef hissedeceğiz ve bunun şüphesiz ağır bir faturası olacak. Ölenlerin acısını kalanlar olarak yaşayacağız. Bu acıların bir defa daha yaşanmaması için öncelikle kendi sorumluluğumuzun farkında olarak hareket etmeliyiz. Allah bir daha bu ülkeye böyle felaketler yaşatmasın.

HEPİMİZ SUÇLUYUZ

Hepimiz bu süreçten doğrudan ve dolaylı yollardan suçluyuz ancak asıl suçlular yıkılan evlere imar izni verenlerdir, suçlu belediye başkanlarıdır, suçlu bu ülkeyi yönetenlerdir, suçlular bu felakete göz yumup görmezden gelenlerdir. Bu ülkeyi 20 seneyi aşkın bir süredir yöneten siyasi iktidar bu enkazın altında en ağır şekilde kalmıştır.

KİME SORACAĞIZ BİZ BU HESABI

Kime soracağız bu hesabı? Enflasyonla bu derece oynayanlar, bu ülkeyi yönetenler hayatımızın her anını çalıyorlar ancak cebimizdeki rızkımızı da çalıyorlar bu durumları asla görmezden gelemeyiz. Bu ülkeyi yönetenler de azcık onur gurur olsaydı çoktan istifa edip gitmelilerdi. Emek sömürüsü, insan sömürüsü ve her türlü hukuksuzluğu talanı yapmaktan geri durmayanlar hesap vermelidir.

 TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİ SENDİKALARIN TAPUSUDUR

-Toplu iş sözleşmelerine sahip çıkmak ve korumak zorundayız. Bu yaşadığımız durum ve şartlar değişir ancak unutmamalıyız ki işverenlerin şartları ve durumları da değişir ardından da taleplerinin ardı arkası kesilmez sonuç olarak ise işçiler kaybeder. Bu nedenlerden dolayı toplu iş sözleşmeleri sendikaların tapusudur ve bu tapuyu asla deldiremeyiz.

-Asgari ücrete gelen artış oranı kadar ücretlere zam yapılması toplu iş sözleşmesi politikalarında mutlak dikkat etmemiz gereken en önemli konudur. Ve yeni dönem toplu iş sözleşmesi taslaklarımız bu yönde hazırlanacaktır.

-Biz kul hakkının ne demek olduğunu iliklerine kadar hissederek yaşayan bir sendikayız. Ve her anımızda bunun bilinci ve vicdani boyutuyla hareket ederek yaşıyoruz. Bizler işçi ve emekçilerin rızıklarını daima göz önünde tutarak ve muhafaza ederek bütün çalışmalarımızı bu yönde şekillendirerek oluşturuyoruz ve aynı kararlılıkla bu şekilde hareket etmeye devam edeceğiz.

Genel Başkanımız Mustafa Türkel’in konuşmasının ardından delegeler sandık başına gitti.