Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
14 Mayıs 2014
MENÜDE ‘HAYAT’ VAR, İSTER MİSİNİZ?

Cumartesi gece yarısı Alihan, banliyö tren yoluna gitmiş bir başına… Ayakkabısı ve ceketini elli metre ötede bulmuşlar, o raylara yatmış ne kadar öyle beklemiş kimse bilmiyor. Aliağa seferini yapan trenin makinisti kör karanlıkta 500 metre öteden raylara uzanan Alihan´ı fark etmiş fren yapmış ama….

MENÜDE ‘HAYAT’ VAR, İSTER MİSİNİZ?

Cumartesi gece yarısı Alihan, banliyö tren yoluna gitmiş bir başına… Ayakkabısı ve ceketini elli metre ötede bulmuşlar, o raylara yatmış ne kadar öyle beklemiş kimse bilmiyor. Aliağa seferini yapan trenin makinisti kör karanlıkta 500 metre öteden raylara uzanan Alihan’ı fark etmiş fren yapmış ama….
Sonra bir fotoğraf var, 18 yaşındaki Alihan’ın üzerine gök mavi bir çarşaf örtülü… Birazdan İzmir Adli Tıp Morguna götürecekler… 18 yaşındaki Alihan’ın bu ülkede arayıp bulamadığı, altına sığınamadığı gökyüzü de acaba bu renk miydi? Alihan, pidecide garsonmuş bir gün önce Facebook hesabına "Garson bey menüde ne var? Hayat var efendim… Al senin olsun bu hayat, ben yokum.. Alihan" yazmış.
Bu ifadeler onun onurunu yaralayan, varlığını inkâr eden dünyaya bırakılan " küçücük bir manifesto metin" şimdi, her köşede çocukların yüzüne doğru uçuşan ölümün Alihan’ın yüzüne yerleşmesinden önce yazılan… Öyle değil mi adına yaşamak dediğimiz bu çirkin bulvara çıkan pusu yuvası sokakların birinden kolunu tuta tuta kırmızı montlu Ali İsmail çıkıyor, ilerde yol ağzına varamayan Berkin yere yıkılıyor, biraz ötede Alihan "alın sizin olsun bu hayat" deyip arkasına bakmadan uzakl aşıyordu.. Tabağında, sofrasında,menüsünde başkalarının"hayatını" talep eden "yamyam düzene" siz yetişebiliyor muydunuz? Haklıydı Alihan !..
Menüdeki sırada "onun hayatı" vardı. Sopalılar yarasa gölgeleriyle Ali İsmail’i çevirmiş, havayı yırtan gaz kapsülü Berkin’in arkasından vurmuş, Alihan çalınan "özdeğer" duygusunu kazanmak için tren raylarına uzanmış oluyordu… Caddeleri basan insan kanının taşeron işçiler tarafından deterjanlı sularla temizlendiği, karınca incitmez çünkü karıncası bile kalmayan Türkiyede "hayat" paralı müşterilere her şey dahil hizmet veren bir sektördü. Alihan sanki kullan-at naylon bir poşet gibi Yeni Türkiye’nin bu stratejik sektörüne dahil edildiğini sezmiş.
Pidecideki "geçici" işiyle geçindiği hayatında sabah akşam "bakın nasıl büyüdük"" diye ona nispet gibi seyrettirilen "rezidance tip ifrat yaşamın" doyurulamaz açgözlülüğünü, sınırsız arsızlığını görmüş olmalıydı. Belli ki Alihan "çaresizdi, umutsuzdu" ama insani ve ahlaki ölçüleri yitmiş bunalım geçiren Türkiye’den daha fazla "bunalımda" değildi.. Kolektif dayanışmanın bütün bağlarının kopartıldığı ve üç kişinin sokakta yanyana gelmesinin "yasaklandığı" ülkesinden yalnızlığıyla ayrılmıştı. Ayrıca milyonlarca çocuğun adını ve geleceğini daha doğarken silen "piyasa diktasını" kim inkâr edebilirdi ki? Değil mi ya; dünya lezzetleri ve baştan çıkarıcı tadları, "bütün süreçleri" titizlikle tasarlanmış biçimde kusursuz bir ambiyansla müşterilerine servis eden "yaşama mekânlarımızda" bu yazın "gözdesi" bir Duck-Waffle tabağı için Alihan 10 yıl sonra bile eğer işsiz değilse 16 saat "güvencesiz işçi" olarak çalışacaktı. Çünkü gastrofesad tüketme hırsını "demokrasi" sanan veya AVM vitrinlerini ağzı sulanarak dolaşmayı "özgürlük" sayanların cemaat rezervasyonları çoktan kapanmıştı.
Asgari ücretin bir-iki simitle ölçüldüğü Türkiye’de her gün bir kuru ekmek peşine yirmi milyon yoksul "rakibiyle" düşerken ona "En büyük değer sensin, senin hayatındır Alihan" diyememiştik…

DİĞER HABERLER
İŞÇİYİ DUYMAYANLAR SERMAYENİN EMRİNDE
İŞÇİYİ DUYMAYANLAR SERMAYENİN EMRİNDE

Ülkenin dört bir köşesinde hakları için mücadele eden işçiler, sermayenin ve onu kollayan iktidarın tam karşısında direnişlerini büyütürken Çalışma Bakanlığı ise patronların taleplerini hayata geçiriyor. Bakan’ın duyurduğu yeni program işçinin güvencesizliğini artıracak.

TEMSİLCİ EĞİTİMLERİNİN İKİNCİ ETABI BAŞLADI
TEMSİLCİ EĞİTİMLERİNİN İKİNCİ ETABI BAŞLADI

Sendikamızın düzenli eğitimleri kapsamında gerçekleştirdiği temsilci eğitimlerinin ikinci etabı başladı.

DARBE DÖNEMİNDE İŞÇİ ÇIKARMA YASAĞI (1980-1984)
DARBE DÖNEMİNDE İŞÇİ ÇIKARMA YASAĞI (1980-1984)

12 Eylül 1980, Türkiye işçi sınıfı ve sendikacılık hareketi tarihinde bir dönüm noktasıdır. İşçi sınıfı ve sendikacılık hareketi, daha önceki on yıllarda çeşitli ekonomik, toplumsal ve siyasal güç dengeleri ve mücadeleler sonucunda elde ettiği hak ve özgürlüklerin büyük bir bölümünü önce fiilen, sonra da hukuken elinden kaçırdı.

İŞÇİLER VE SENDİKALAR SOKAKTA, DİRENİŞTE: EKMEK, ADALET VE HAYSİYET
İŞÇİLER VE SENDİKALAR SOKAKTA, DİRENİŞTE: EKMEK, ADALET VE HAYSİYET

2024 güzü işçilerin ve sendikaların ekmek, adalet ve haysiyet mücadelesine tanıklık ediyor. İşçilerin uzun süredir devam eden yaygın tekil direnişlerinin ardından sendikal harekette de hareketlenme yaşanıyor.