MERKEZ BANKASI BUNLARI YENİ Mİ GÖRMÜŞ!
Yönetilen yönlendirilen fiyatların enflasyon hedefiyle uyumlu olarak artırılacağına anlaşılan bir tek Merkez Bankası inanmış! Öyle olmasa enflasyon tahminindeki 3 puanlık güncellemenin 1,7 puanı YYF artışlarıyla açıklanır mıydı?
Geçen yılın son enflasyon raporunda bu yılın tahmini 7 puan güncellenirken bunun 3,5 puanı “enflasyondaki atalet” gerekçesine dayandırılmıştı. Son güncellemede söz konusu gerekçe yok. Oysa enflasyondaki atalet şimdi daha da yüksek. Gelecek raporlarda bu gerekçeye dayandırılan yeni revizyonlar görmek şaşırtıcı olmaz.
Hep şöyle düşünürüm. Yazı konusunu belirlemek, karar vermek, o günkü işimin yarısıdır. Başlığı da buldum mu, gerisi çok kolaydır; çünkü yazmak hiç sorun değildir. Hele hele yazıya akıcı bir giriş yapabilmişsem, ilk cümleler hoşuma gitmişse gerisi çorap söküğü gibi gelir.
Merkez Bankası’nın enflasyon raporunu yazmak için dün bilgisayar başına oturdum ama nasıl zorlandım, anlatamam!
Merkez Bankası’nın enflasyon tahminini güncellemesi ne ilk kez oluyor, ne de bu son olacak. Bunda bir anormallik yok. Anormallik, güncelleme gerekçelerinin sanki bir anda ortaya çıkmış gibi anlatılmaya çalışılması.
Ayrıca yapılan revizyonun yaratacağı etkinin pek önemsenmediği ortada. Toplumda fiyatlama davranışının çok bozulduğu, adeta ipin ucunun kaçtığı bilinmiyor, görülmüyor gibi bir adım atılarak mekanik bir düzenlemeye gidilmiş oldu. Ne olacak yani, ha yüzde 21, ha yüzde 24 denilircesine…
Dünya ekonomisi çok değişiyor da bize yansımaları yüzünden mi böyle oluyor; yoksa Türkiye ekonomisinde mi çok değişiklik var; ya da önceki tahminler mi çok düşüktü?
Daha iki buçuk ay önce 2025’in tahmini yüzde 14’ten yüzde 21’e çıkarılırken “cimri” mi davranıldı, yoksa o günden bu yana çok büyük değişiklikler mi oldu, hangisi?
Güncelleme kalemleri
Merkez Bankası’nın tahminini 3 puan yukarı çekerken bu revizyonu nelere dayandırdığını biliyoruz.
-Yeni TÜFE ağırlıkları, etkisi 0,8 puan.
-Gıda fiyatlarındaki tahmin değişikliği, etkisi 0,5 puan.
-Yönetilen yönlendirilen fiyatlar, etkisi 1,7 puan.
Bu üç kalemden yalnızca gıda fiyatlarındaki değişiklik öngörülemeyebilirdi. Ya diğerleri?
TÜFE’de ağırlıkların hizmetler lehine değişeceğini, özellikle kiranın ağırlığının artacağını Merkez Bankası görmüyor, tahmin etmiyor olabilir mi? Merkez Bankası bunu hesaplayamayacak bir kurum tabii ki değil de, TÜİK ile hiç mi dirsek teması içinde olunmadı?
Geçelim TÜFE’deki ağırlık değişiminin etkisini, Merkez Bankası nihai sonucu TÜİK’in açıklamasıyla görmek istedi diyelim, zaten bu etki yalnızca 0,8 puan. Asıl konu yönetilen yönlendirilen fiyatlar, yani YYF.
Demek ki Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in YYF artışlarının enflasyon hedefiyle uyumlu olacağı yönündeki açıklamaları Merkez Bankası’nı ikna etmeye yetmiş! Baksanıza 1,7 puanlık sapma buradan geliyor.
Bu konuda Maliye ve Merkez Bankası çok daha önce gerçekte ne yapılacağını konuşmuş olsaydı, çok muhtemeldir ki 2024’ün son enflasyon raporunda bu etki o rapor çerçevesinde yapılan revizyona daha fazla yansıtılırdı. Böylece 2025’e girer girmez bir revizyon ihtiyacı doğmayabilirdi.
Sağlık harcaması, sen neymişsin!
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan da, YYF’den kaynaklanan 1,7 puanlık güncellemenin önemli bir kısmında sağlık muayene katılım paylarındaki artışın etkili olduğunu söyledi.
Meğer sağlık muayene katılım payları enflasyon tahminindeki revizyonda en büyük etken olmuş! İlginç! Şu sağlık grubuna yakından bakalım mı?
Sağlık grubunun TÜFE’deki ağırlığı yüzde 4,09, bu grupta ocak ayındaki artış yüzde 23,57, bu artış da ocak ayı artışında 0,96 puanlık etki yapmış.
Peki sağlık grubunun yıllık yüzde 42’lik enflasyona olan etkisi ne kadar, yalnızca 2,35 puan. Enflasyon tahminini sağlığın etkisiyle revize etmek kaçınılmaz olduğuna göre bu grupta fiyatlar her ay böyle çift haneli artış mı gösterecek yani!
Revizyonların ana nedeni ne?
Hatırlanacaktır; Merkez Bankası geçen yıl 8 Kasım’da açıkladığı yılın son enflasyon raporunda 2024’ün tahminini yüzde 38’den yüzde 44’e, 2025’in tahminini de yüzde 14’ten yüzde 21’e yükseltmişti.
2025 tahminindeki 7 puanlık revizyonun 1,9 puanı gıda fiyatlarında öngörülen artıştan, 0,9’u YYF artışlarından kaynaklandı. Ama asıl başka bir kalem vardı; “başlangıç koşulları, enflasyonun ana eğilimi ve ataleti” kalemi revizyonda 3,5 puanlık etki yaptı.
Geçen hafta sonu yapılan revizyonda bu kalemi görmüyoruz. Enflasyondaki atalet ortadan kalktı mı, yoksa Merkez Bankası bu aşamada bu etkiyi tümüyle görmezden mi geliyor?
Oysa ne ortadan kalkması, o etki iyice pekişiyor. Bunun anlamı açık değil mi; yılın kalan üç enflasyon raporunda şimdi gözlerin kapatıldığı bu gerçek görülmek zorunda kalınabilir.
Çünkü son revizyonla belki farkında olunmadan, daha çok da sanki umursanmadan topluma verilen “Enflasyon tahmini tutmayacak” mesajı beklentilerin daha da bozulmasına yol açacak, hatta açtı bile. Zaten fiyatlama davranışları ve zam algısı bozuktu, bu adımla söz konusu durum daha da pekişti.
Dolayısıyla 22 Mayıs, 14 Ağustos ve 7 Kasım’da açıklanacak enflasyon raporlarında gidilmesi muhtemel revizyonlarda “enflasyonun ana eğilimi ve atalet” gerekçesini görebiliriz.
Maçın son dakikasında herkes tahmin yapar!
Ama bir konuda Merkez Bankası’nın hakkını teslim etmek gerek! Merkez Bankası son üç yıldır enflasyon tahmininde tam isabet kaydediyor ve gerçekleşmeyi küsurat farkıyla biliyor.
-2022’deki tahmin yüzde 65,2, gerçekleşme yüzde 64,3.
-2023’te tahmin yüzde 65, gerçekleşme yüzde 64,8.
-2024’te tahmin yüzde 44, gerçekleşme yüzde 44,4.
Daha ne yapsın Merkez Bankası!
Ama şöyle de bir detay söz konusu…
Futbol maçının oynanmasına birkaç hafta var, takımların form durumuna bakıp bir tahmin yapıyorsunuz.
Maçtan bir gün öncesi, cezalı ve sakat futbolcuların durumunu, saha şartlarını irdeliyor ve bir tahmin daha yapıyorsunuz.
Maç başlıyor, üç beş dakika seyredip tahmininizi değiştiriyorsunuz.
İlk yarı bitiyor; bir takım fena bastırıyor, birkaç gol atmış, tahmininizi yine değiştiriyorsunuz.
İkinci yarıda aynı durum devam ediyor ya da karşı taraf taktik değişikliğine gitmiş, sahadaki futbol da değişmiş, siz yeni bir tahmin yapıyorsunuz.
Artık maçın 90’ıncı dakikası, bir taraf birkaç farkla üstün, yeni bir tahmin yapıyorsunuz ve bingo! Son tahmininizde tam isabet kaydediyorsunuz.
Merkez Bankası’nın tahminleri de buna benziyor.
-2022 için ilk tahmin yüzde 7, son tahmin yüzde 65,2, gerçekleşme yüzde 64,3.
-2023 için ilk tahmin yüzde 7, son tahmin yüzde 65, gerçekleşme yüzde 64,8.
-2024 için ilk tahmin yüzde 8,3, son tahmin yüzde 44, gerçekleşme yüzde 44,4.
-2025 için ilk tahmin yüzde 15, son tahmin yüzde 24, gerçekleşme mi; hele maçın ilk yarısı bir bitsin!