‘MEVCUT YAPISI SÜRDÜKÇE TÜRK-İŞ YÖNETİMİNDE YER ALMAM’
ODTÜ Mezunlar Derneği tarafından Vişnelik Tesisleri’nde düzenlenen “Muhalefet ne kadar etkin?” söyleşilerinin üçüncüsü önceki gün yapıldı.
ODTÜ Mezunlar Derneği tarafından Vişnelik Tesisleri’nde düzenlenen “Muhalefet ne kadar etkin?” söyleşilerinin üçüncüsü önceki gün yapıldı.Yöneticiliğini Işıkhan Güler’in yaptığı söyleşinin bu ayki konuğu, Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel oldu.
Söyleşi öncesinde Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği’nin (AFSAD) hazırladığı ve TEKEL direnişini anlatan “AKP Hatırası” başlıklı bir fotoğraf gösterisi yapıldı.
TEKEL direnişiyle ilgili soruları yanıtlayan Türkel, “direnişin öyküsünü sadece kendilerinin yazmadığını, bu öyküyü esnafla, öğrenciyle ve halkla beraber yazdıklarını” belirterek, bu direnişin “ülkenin vicdani uyanışının sembolü” olduğunu söyledi.
Türkel, TEKEL işçilerinin hak kayıplarının, 24 Ocak 1980 Kararları’nın uygulanmasıyla başladığını, AKP’nin özelleştirme politikasının köklerinin de bu dönemlere uzandığını ifade etti.
Kamu işletmelerinin, hem bir okul hem de bölgesel kalkınmanın temel taşı olduğunu belirten Türkel, özelleştirme ve kapatmalarla beraber kalkınmanın da durduğunu vurguladı. Kamuda örgütlü sendikaların siyasi iktidarların etkisinden çıkamadığına değinen Türkel, “AKP’ye muhalif sendikaların başı beladadır” dedi.
Birçok sendika başkanının özelleştirme konusunda kafasının karışık olduğunu belirten Türkel, bu kafa karışıklığının Türk-İş Başkanlar Kurulu’na da yansıdığını söyledi. Sendikal hareketin günlük hareket etmesi, uzun vadeli bir vizyonu olmamasını eleştiren Türkel, sendikaların şeffaflaşması gerektiğini de söyledi.
Ankara’daki direniş boyunca Türk-İş’e bağlı sendikalardan gerekli desteği alamadıklarını tekrarlayan Türkel, Türk-İş Başkanlar Kurulu’nda eylemlerin durdurulmasını isteyenler olduğunu belirterek, “Bazı sendikalar bizim işçilere bir öğün yemeği dahi çok gördü” dedi.
Türkel, KESK, DİSK ve Kamu-Sen başta olmak üzere direnişe destek veren diğer siyasi parti ve kitle örgütlerinin desteklerini unutmayacaklarını söyledi.
‘26 MAYIS BELİRLEYİCİ’
26 Mayıs’ta yapılacak eylemin herkes için çok önemli olduğunu vurgulayan Türkel, “Eylem kitlesel ve başarılı olursa, 27 Mayıs sabahı iktidar zorda olacak. Başarılı olamazsa da konfederasyon başkanları zora girecek” dedi.
TEKEL işçilerinin 3 Haziran ve 4 Temmuz’da Sakarya Caddesi’nde olacaklarını hatırlatan Türkel, sorun çözülmezse ağustos ortasında ülkenin her köşesinden Ankara’ya büyük bir yürüyüş başlatacaklarını söyledi. Türkel, günlerce sürecek ve işçi ailelerinin de katılacağı bu yürüyüşün hazırlıklarını yaptıklarını bildirdi.
‘BU YAPISIYLA TÜRK-İŞ’E DÖNMEM’
Türkel, “Mücadelemiz devam edecek,bunun için her şeyi göze almaya hazırız. Gerekirse sendikamızın bütün malvarlığını satarız, sokakta çadır kurup içinde otururuz” dedi. Bir soru üzerine Türkel, siyasete atılmayı düşünmediğini söyledi. Mevcut yapısı sürdüğü müddetçe Türk-İş’e dönmeyeceğini belirten Türkel, “mücadeleye inançlı yol arkadaşlarının çoğunlukta olması halinde” Türk-İş’e dönebileceğini ifade etti.