NAYLON HAYATLAR
İstanbul Esenyurt´ta 11 işçiye mezar olan çadırda facia bağıra bağıra geldi. İşçilerle birlikte, gelecekleri, umutları, hayalleri de altında barındıkları naylon çadırlar gibi 15 saniyede tutuşup kül oldu. Şimdi ihmaller zinciri sıralanıyor. Oysa birbiri ardına yükselen plaza inşaatlarındaki görüntüler Esenyurt´tan farklı değil.
HEM Van’daki çadır yangınları hem bu son facia gözleri diğer inşaat alanlarına çevirdi. Megakentin dört bir yanından inşaatlar yükseliyor. Esenyurt, Beylikdüzü, Gürpınar, Kıraç’taki pek çok inşaatta da işçiler için çadır kurulduğu görüldü. Bazı inşaatlarda ise Bakan Faruk Çelik’in de işaret ettiği gibi konteynerler kurulmuş. İşçi için villa tipi konteynerler yerleştirildiği yerler de var. Betonerme, prefabrik olmalı İş Güvenliği Uzmanları Derneği İstanbul Temsilcisi Sevim Macit ise işçilerin çadırlarda kalmalarının uygun olmadığını söyledi. Macit, "İş Kanunu Madde 77’ye göre, ‘işveren her türlü önlemi almak, tüm araç ve gereçleri noksansız bulundurmakla zorunludur’ der. Hava gibi çeşitli koşullardan etkilenilmeyecek yaşam alanları olmalı. Bu yerler de betonerme yapı ya da prefabrik yapılardır" dedi.
10’ar 10’ar ölüyorlar
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, "Türkiye’de işçiler iş kazaları sonucu onar, onar hayatını kaybediyor, işçilerin sağlığının korunmasında en büyük yükümlülüğün üzerinde olduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ise sadece seyrediyor" dedi. Soğancı, "SGK istatistiklerine göre, 2008’de 865 olan iş kazaları sonucu ölüm, 2010 yılında 1434’e ulaştı. Eğer SGK 2011 ve 2012 yılı istatistiklerini açıklayabilirse, bu yıllarda ölüm sayısının çok daha arttığını göreceğiz" diye konuştu.
Deprem çadırından şantiye çadırına
EKMEK parasının peşinde aynı kaderi paylaşan işçilerden 4’ü Ordu’dan, 2’si Sivas’tan diğerleri de Bartın, Van, Muğla, Tokat ve Bitlis’ten gelmişti. 1.5 ay önce nişanlanan Ordulu İsa Topal’ın (22) amacı ailesine yük olmadan düğün masrafını çıkarmaktı. Van depreminden kurtulan Sevdin Özer (28) ilk maaşını alamadan çadırda can verdi.
OLAYDAN sonra şantiye koşulları tartışması başladı. İş güvenliği uzmanları, işçilerin çadırlar yerine betonarme ya da prefabrik yapılarda kalması gerektiğini söylüyor. Yönetmeliğe göre her 250 metrekarede bir yangın söndürücü bulunması gerekiyor. Ancak işin gerçek yüzünü, lüks inşaatların şantiyesinde sıralanmış çadırlar yansıtıyor.
İstanbul Esenyurt’ta bir AVM inşaatında çalışan taşeron işçilerin kaldığı çadırlarda yaşanan ve 11 yaşama mal olan yangının detayları ortaya çıkıyor…
Facia eski Tatilya’nın bulunduğu arazi üzerinde yapılan Marmara Park AVM inşaatında meydana geldi. Önceki akşam 20.59’da bir çadırda başlayan alevler 15 saniye içinde yandaki diğer 3 çadıra da sıçradı. Dört çadırdaki yangın 14 dakika 40 saniye sonra tamamen söndü. 11 yaşamı da kül ederek…
KONTEYNER KURTARDI
İşçiler, AVM inşaatının farklı işlerini yapan taşeron firmalarda çalışıyor. Yaşamını yitirenler demir ve kalıp işlerini üstlenmişti. Kaidem firmasına bağlı çalışanlar çadır, Kayı İnşaat’a bağlı olanlar ise konteynerlerde kalıyordu. Her bir çadırda 40 kişiye yetecek ranzalar vardı. 4 çadırda 80 işçinin konakladığı öğrenildi. Yangın ilk olarak kapı kısmında başladığı için işçilerin dışarıya çıkamadıkları belirtiliyor. Alevlerin elektrikli ısıtıcıdan kaynaklandığı tahmin ediliyor.
ELEKTRİKÇİ UYARMIŞTI
Cengiz Kaya kendisinin de 6 ay aynı şantiyede çalıştığını, geçen hafta ayrıldığını belirtti, 1,5 ay önce de küçük bir yangın çıktığını söyledi. Kuzeni Bayram Ege Pehlivan’ın hayatını kaybettiğini belirten Kaya "İzne gitti, olay günü geri dönmüştü. Burada 2,5’luk kablo kullandılar. ‘Elektrikçi bunlar kaldırmıyor’ dedi. Ama değiştirmediler" dedi.
Bilal Tavşan ise "Alevler birden yükseldi, onları kurtaramadık. Bizim kaldığımız çadırda 3 yangın tüpü vardı. O çadırları bilmiyorum" dedi.
Faciadan geriye çadırların iskeleti ve işçi yatakları kaldı.
İLK MAAŞI ALAMADI: Sevdin Özer, Van depreminden kurtulmuştu. 8 çocuğuna bakmak için iki hafta önce İstanbul’a geldi. Hem de yeni doğan bebeğine doyamadan. İlk maaşını bile alamadan çadır kurbanı oldu.
1 AYA EVLENİYORDU: İsa Topal (22) 1 ay önce nişanlanmıştı. 1 ay sonraki düğününe para biriktirmek için Ordu’dan geldi, amcası Seyfettin Topal ile inşaatta çalışmaya başladı. İlk maaşını annesine gönderip ‘eşyaları alın’ demişti. Yangında amcası ile can verdi.
KARDEŞLERE BABAYDI: Fatih Acun 5 ay önce İstanbul’a gelmişti. Babasını 10 yıl önce yitirmişti. Ailesine bakmak için inşaatta çalışıyor, kardeşlerine para yolluyordu.
11 CANA 11 GÖZALTI
11 CANIN gittiği faciaya ilişkin sürdürülen soruşturma çerçevesinde 11 kişi de gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişiler arasında şantiye şefi de bulunuyor. Polis ekipleri, olayla ilgili geniş çaplı bir soruşturma yürütüyor.
En acı test
YANGINDA can verenlerin yakınları dün en zor test için Adli Tıp’a gitti, burada DNA testi için kan ve doku örneği alındı. Sevdin Özen’in yakını Mahmut Akçagöz, Özen’in, Van’daki deprem sonrası iş bulmak, çocuklarına bakmak için İstanbul’a geldiğini söyledi.
Ahmet Keskin’in yeğeni Rüstem Keskin, daha önce aynı inşaatta çalıştığını ve yangının çıktığı çadırlarda kendisinin de kaldığını’ belirterek, "Oradan kaçamamaları mümkün değil. Bu işte bir ihmal olduğunu düşünüyorum" dedi.
Fatih Acun’un yakını Şerif Ünlü, Acun’un, ailesinin geçimini sağlamak amacıyla zaman zaman İstanbul’a gelerek 3-4 aylık işlerde çalıştığını anlattı. Mehmet Yağal’ın gözüyaşlı eşini sakinleştirebilmek ise mümkün olmadı.
Önce denetim sonra ruhsat
CHP İstanbul Milletvekili ve eski DİSK Başkanı Süleyman Çelebi "Burada bir facia var. Bu yalnız burada değil. Tüm Türkiye’deki şantiyelerde insan onuruna yakışmayacak şekilde bir yaşama koşulu var. Bu konudaki yasa tekliflerimiz var. Burada geçiştirilmemesini istiyoruz. İnsanların ölmemesini, bu çığlığın artık duyulmasını istiyoruz. Çalışma koşullarıyla ilgili denetim yapılmadan inşaat ruhsatı verilmemeli" dedi.
Sorumlular ortaya çıksın
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır yazılı açıklama yaptı: Özellikle son yıllarda insan hayatına mal olan çadır yangınlarının arttığına şahit olmaktayız. Bedeli ne olursa olsun, insan sağlığına yapılması gereken yatırımlardan kısarak, insanlarımızın can ve mal kaybına bu şekilde sebep olan sorumluların bir an önce ortaya çıkarılması, acımızı bir nebze olsun hafifletecektir. Hükümetten, bir daha böyle facialarla karşı karşıya kalınmaması için iş yeri ve çalışma güvenliği hususlarında gerekli tedbirleri almasını bekliyoruz.
Şüpheli: Elektrik kontağı
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada yangının elektrik kontağından çıktığının tahmin edildiği belirtildi. Açıklamaya göre 21.06’da gelen ihbar üzerine Beylikdüzü itfaiye ekipleri 21.07’de harekete geçti, 21.14’te olay yerine vardı. Büyükçekmece ekipleri de 21.15’te olay yerindeydi. Savcılık ise faciaya el koydu.
Firma: Hata bizim değil
İNŞAATI yapan firma ise şu açıklamayı yaptı: Kaidem Yapı İnşaat Sanayi ve LTD Şirketi ile betonarme işlerinin yapımı için sözleşme imzalanmıştır. İşçilere ait yatakhane ve benzeri mahallerin yapımı, yönetimi, sevk ve idaresinin sorumluluğu şirkete aittir. İşçi barınakları tarafımızca yapılmamış ve işletilmemektedir. Bugüne kadar böyle bir elim kaza firmamıza ait hiçbir şantiyemizde de vuku bulmamıştır. Olayla ilgili inceleme hem resmi makamlar hem de firmamız tarafından başlatılmıştır, detaylı bilgi verilecektir. Firmamız vefat eden işçilerin yakınlarına gereken desteği vermek konusunda kararlıdır.
220 milyon euroluk yatırım
YANAN şantiyenin projesi olan Marmara Park AVM 220 milyon euroluk bir yatırım. Alman ECE Grubu’nun kurduğu ECE Türkiye yapıyor. Firma bugüne dek İstanbul’da Metrocity, Beylikdüzü Migros AVM, CarrefourSA Maltepe, Ankara’da AnkaMALL, Antalya’da Migros, Eskişehir’de Espark’ı yapmış.
ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, mevzuata göre . ihmallere ilişkin inceleme yapıldığını belirtti. Çelik, malzemelerin yanmaya çok müsait olması nedeniyle yangının çok kısa süre içinde başladığını ve 10 dakika içinde söndüğünü söyledi. Çelik, bir gazetecinin "Çadır olması çok tartışıldı, eksiklikler nedir?" sorusunu ise şöyle cevapladı:
"Bu araştırmalar yapılıyor. Bu anlamda çok bir şey söyleme durumunda değiliz ama 40 işçimizin kaldığı bir çadırda, bir olay meydana geldiği zaman karşılıklı çıkış kapılarının olması gerekiyor. Bunun olmadığını yanmayan çadırlardan gördük. Malzemeler yanmaya çok müsait. Konteynerlerin olduğu bölgede sıkıntı yok, böyle olsaydı büyük ihtimalle can kaybı olmadan tahliye mümkün olurdu. Bu ve benzeri ilk etapta görülen eksiklikler var. Arkadaşlarım şu anda bu çalışmayı tamamladılar. Bu iş yeri ile ilgili ruhsatından denetimine kadar hangi noktada olduğunu rapor halinde alacağız ve gerekli açıklamaları daha detaylı bir şekilde yapacağız."
Bakan Çelik soru üzerine "Bir taraftan iş kazasından dolayı aylıklar bir de hak eden varsa, 900 gün, / 1800 gün gibi sigortalılığı olanların hak sahiplerine ayrıca ölüm aylıkları bağlanacak" dedi. Definle ilgili ihtiyaçların da karşılanacağını kaydeden Çelik, "Türkiye’nin müstakil İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’na acil ihtiyacı var. Bakanlık olarak ilk günden bu tasarıyı hazırladık ve TBMM’ye gönderdik. Her şey yasayla çözülmez. Bütün yasal önlemleri alsanız da siz sorumlu bir davranış içinde olmazsanız, yine de bazı olumsuzluklarla karşılaşabilirsiniz ama yasalar da önemli" dedi.
HER İKİSİ DE SORUMLU
Bu tür kazalarda müteselsil sorumluluk olduğunu, asıl veya alt işveren ayrımı olmadığını belirten Çelik, "Kazalarda asıl işverenin de alt işverenin de sorumluluğu vardır. Bunları yargı değerlendirecektir" dedi. Çelik, "Çalışan işçilerin kağıt imzalatılarak ücretsiz izne çıkartıldığı söyleniyor" sorusuna ise "Hiç bir şey örtbas edilemez. Bütün görevliler olup bitenlerin farkında" yanıtı verdi.
ACİL YASA LAZIM
Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa GÖK: Alışveriş merkezi sahiplerinin İşçi Sağlığı ve iş Güvenliği Tüzüğünün 54. maddesinde yer alan ‘İşyerlerinde işçilerin, içinde çalıştıkları yerler ile depo ve ambar gibi yerlerin, aynı zamanda işçi konutu olarak kullanılması ve buralarda işçi yatırılması yasaktır’ hükmüne rağmen insan onurunu hiçe sayan uygulamalar insan hayatının bu kadar ucuz mu olduğu sorusunu da beraberinde getirmektedir.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İstanbul Şubesi Başkanı Beyza METİN: Elbette ki işçilerin sağlığının korunması görevi işverenlere aittir ama bu konuda düzenleme ve denetim yapma, ceza uygulama ve gerektiğinde iş yerine kapatma yükümlülüğü Bakanlığa aittir.