Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
06 Eylül 2024
ORTA VADELİ PROGRAM, KISA VADELİ HAYAL

Ekonomi yönetimi Orta Vadeli Program’ı (OVP) açıklarken derin bir ikilem içindeydi. Şöyle ki, eğer gerçekçi tahminlerde bulunsalar işlerin yolunda gitmediğini, ekonominin ciddi bir durgunluk sürecine doğru yol aldığını kabullenmiş olacaklardı.

ORTA VADELİ PROGRAM, KISA VADELİ HAYAL

Fazlaca iyimser bir tablo çizseler, Mehmet Şimşek’in kemer sıkma programı öncelikle yabancı fonları, sıcak parayı cezbetmeye dayandığı için inandırıcılıkları zedelenebilirdi. Bu durumda ikinci seçeneğe yakın, “koyu pembe” değil de “açık pembe” bir tonlamayı tercih ettiler. Bir “başarı” öyküsü yazma girişiminde bulundular.

ENFLASYONDA 1 AYDA 3,5 PUAN SAPMA

OVP’ler daha çok öngörülerini tutmamasıyla hatırlanan belgeler. Bu yıl da farklı olmadı, örneğin 2024 için %33 tahmin edilen enflasyon %41,5’e çekildi. Büyüme beklentisi de %4’ten %3,5’e indirildi. Metinde Merkez Bankası’nın daha 1 ay evvel 8 Ağustos Enflasyon Raporu’nda %38 olarak belirlenen yıl sonu tahmini 3,5 puan yükseltilmiş oldu. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın kendisine söz sırası gelince maliye politikalarına vurgu yapması, “biz para politikasında üzerimize düşeni yaptık, sıra maliye politikalarında” diye bir sitem şeklinde okunabilir.

HEDEFLER UYUMLU DEĞİL

Tek tek kritik makro verilere bakmadan önce, genel bir değerlendirme yapmakta yarar olabilir. Enflasyonun 2025’te tam 23,9 puan düşüşle %17,6’ya kadar inmesi gerçekçi değil. Ancak %20’lerde bir enflasyon oranını dahi tutturmak için büyümenin keskin bir fren yapması, işsizliğin de tırmanması gerekir. O nedenle 2025 için sadece %0,5 kırpılan bir büyüme, %9,9’a düşen bir işsizlikle bu enflasyon hedefine asla ulaşılamaz. Şimdi tek tek OVP bileşenlerini değerlendirelim.

Büyüme: 2024-2026 arası her bir yılın büyümesi, yarım puan aşağı çekiliyor. Ama bu düzeltme dahi 2025-2027 dönemi için yüzde %4,5’lik tatminkâr bir ortalamaya denk geliyor. Dezenflasyon programının uygulandığı bir süreçte, Türkiye’nin potansiyel büyüme hızı %3,5-%4’ten daha yüksek bir tempo fazlaca iyimser duruyor. 2024 için %3,5 oranı da en son çeyrekten çeyreğe büyümenin %0,1’e gerilediği bir konjonktürde olanaksız görünüyor.

Enflasyon: Öncelikle 2024 yıl sonu beklentisi %41,5. 2024’ün ilk 8 ayında ise %31,94 tüketici enflasyonu gerçekleşti. Bu oranın yakalanması için yılın geri kalan 4 ayında ortalama %1,75 enflasyon gerekiyor. Gidişat Ağustos enflasyon rakamının da gösterdiği gibi bu yönde değil. 2025 için %17,6 enflasyon hedefi de çok çok zor. İster istemez böyle uçuk, paraşütle inişe geçen enflasyon oranlarının, asgari ücret başta gelmek üzere emekçi ve emekli maaş artışlarını sınırlamak için öngörüldüğü senaryosunu akla getirmeden edemiyor insan.

İşsizlik: 2024’te %10,3 işsizlik öngörülmüşken yeni OVP’de bu oran %9,3’e indirildi. Bu olumlu sonuç aslında sıkı para politikasının, yani yüksek faizlere bel bağlayan programın talebi frenleyici etkilerinin geç hissedilmesiyle ilgili. O nedenle ana eğilimin, Haziran 2024’te %9,2 açıklanan işsizliğin 2024 sonunda %10-%11 aralığına yerleşmesi, 2025’te ise %13-%14 aralığına tırmanması yönünde olduğu düşünülebilir. Bu da şimdiden %29,2’ye yükselen atıl işgücü oranının %40’a vurmasını getirir.

Döviz kuru: Doların 2025’te ortalama 42 TL, 2026’da 44,6 TL ve 2027’de 46,9 TL olması bekleniyor. Bu da yerleşikler arasında döviz tutmayı caydıran, sıcak parayı TL cinsinden varlıklara davet eden bir ortam. Ancak bu eğilimin uzaması döviz borçlanmayı teşvik eder, ani bir döviz kuru hareketinde kişisel, özellikle firma düzeyinde iflaslara yol açar. Bu hafta açıklanan veriler reel sektörün sırf 2023 sonundan beri döviz varlıklarını 17,5 milyar erittiğini, borçlarını 20 milyar dolar arttırdığını, dolayısıyla döviz pozisyonunun 37,5 milyar dolar eksiye gittiğini gösteriyor. Dolayısıyla endişemizi doğruluyor.

Cari Denge: Cari açığın 2025’te GSYH’nin %2’si, 2026’da %1,6’sı, 2027’de ise %1,3’ü olması öngörülüyor. Burada iki çelişki var. Birincisi, büyümenin bu tempoda seyrettiği bir dönemde, başlıca ihracat pazarlarının da durgunluk yaşadığı düşünülürse, cari açık bu düzeylere çekilemez. İkincisi, döviz kuru istikrarlı bir biçimde TL’nin, reel değerlendirmesi şeklinde sürerse, bu ortam ihracatı caydırıcı, ithalatı özendirici bir eğilim yaratır. Yine cari açık hedefleri şaşar.

Kişi Başına Gelir: Dolar cinsinden kişi başına gelirin 2025’te 17.028 dolara, 2026’da 18.990 dolara çıkması, 2027’yi ise 20.420 dolardan kapaması hedefleniyor. Bu tam bir mucize! Düşünün ki, bir ülke 2022’de 10.659 dolar noktasından kalkıyor, 5 yılda kişi başına gelirini ikiye katlıyor. Yunanistan’ı kaşla göz arasında yakalıyor. Bu hedef hem uçuk, hem de dolar cinsinden gelirin kağıt üzerinde artmasının, refah düzeyinde bir sıçramanın değil, TL’nin suni biçimde değerli tutulmasının sonucu.

SADE YURTTAŞA BİR VAAT BİLE YOK

Yukarıda ortaya koymaya çalıştığımız gibi, OVP’nin makro hedeflerinin ayakları yere basmıyor, birbiriyle de uyumlu değil. Bir an bu çelişkileri unutup tüm ekonomik projeksiyonların gerçekleştiğini düşünelim; yine de OVP’de ülkedeki gelir ve servet dağılımını düzeltici, sade yurttaşın yüzünü güldürücü bir vaat bile yok. Çünkü ekonomi yöneticilerinin aklı fikri finans sermayesini hoşnut etmekte, onlara ağızlarının suyunu akıtan getiriler bahşeden yatırım seçenekleri sunmakta.

KAYNAK Hayri Kozanoğlu / Birgün
DİĞER HABERLER
POLONEZ’DE POLİS SERMAYE ADINA ŞİDDETE DEVAM EDİYOR
POLONEZ’DE POLİS SERMAYE ADINA ŞİDDETE DEVAM EDİYOR

Tekgıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel’in Polonez direnişine yönelik polis şiddeti ve gözaltılara ilişkin açıklaması.

DİRENİŞTEKİ POLONEZ İŞÇİLERİ TERS KELEPÇEYLE GÖZALTINA ALINDI
DİRENİŞTEKİ POLONEZ İŞÇİLERİ TERS KELEPÇEYLE GÖZALTINA ALINDI

Sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işten çıkartılan ve fabrika önünde 59 gündür eylem yapan Polonez işçilerine, polis müdahale etti.

EL ELE BÜYÜYEN DİRENİŞ 2. AYINDA
EL ELE BÜYÜYEN DİRENİŞ 2. AYINDA

Polonez işçilerinin omuz omuza verdiği mücadele bugün 60’ıncı gününde. İki ay boyunca adım attıkları her yeri bir mücadele alanına çeviren işçiler, ilk günkü gibi kararlı. Direnen işçiler “Kazanan biz olacağız” diyor.

DİRENİŞ HER GÜN BÜYÜYOR
DİRENİŞ HER GÜN BÜYÜYOR

Yaklaşık 2 aydır kolluk kuvvetlerinin şiddet ve tehditlerine rağmen mücadeleye devam eden Polonez işçileri, direnişten vazgeçmiyor. Önceki gün birçok arkadaşlarının polis müdahalesiyle yaralanmasına rağmen fabrika önündeki nöbet, slogan ve halaylarla sürdü.