Özelleştirmeler sonrası tasfiye edilen TEKEL’in zararı sadece işçilere olmadı. Sayıştay raporlarına göre işletme özelleştirmelerle yıllarca zarar etti ve toplam kamu zararı 2.8 milyar TL oldu. Sayıştay denetçilerine göre zararın nedeni işletmenin elinde gelir getirici faaliyeti kalmaması. 2012 yılındaki zararı 163 milyon TL olarak tespit edilen işletmenin gelecek yıllarda daha çok zarar etmesi bekleniyor. Tasfiyenin ardından 4/C statüsü dayatılan TEKEL işçileri Ankara’da 78 gün direnmişlerdi.
“Elinde atıl durumda kalan malların pazarlamasını daha iyi yapabilmesi” gerekçesiyle Gayrimenkul AŞ olarak ismi değiştirilen TEKEL, yıllardır süren özelleştirmeler sonucu 2.8 milyar TL kamu zararı yaptı. Sayıştayın incelemesi sonucu ortaya çıkan bu zararın sadece 2012 yılına düşen payı ise 163 milyon 331 bin 738 TL oldu. Ayrıca TEKEL’in yurt dışında 10 milyon dolarlık tütün karşılığında JTI Central Asia’nın yüzde 20’lik hissesi bulunuyor. Şimdi işletmenin bu hissesi 100 bin dolara satışa çıkardı.
ÖZELLEŞTİRME = ZARAR
Özelleştirmeler sonucu birçok atölyesi atıl duruma düşen TEKEL işletmelerinin ismi Gayrimenkul AŞ olarak değiştirilmişti. Sayıştay da denetim raporunu yeni isim üzerinden hazırladı. Rapora göre yıllara yayılan özelleştirme süreci sonucunda elinde gelir getirici işletmesi kalmayan TEKEL’in kamuya zararı 2.8 milyar TL oldu. İşletmenin sadece 2012 yılı kamu zararı ise 163 milyon 331 bin 738 TL. Sayıştay denetimlerine göre işletme 2012 yılında daha az zarar etti, çünkü bu yıl işletmeden ayrılan işçi sayısı daha az olduğundan ödediği tazminat sayısı azaldı.
HİSSELERİ ZARARINA SATIYOR
Ayrıca TEKEL’in kamuya açtığı zarar yurt dışında yaptığı alımlarda da sürdü. İşletme 1995’te 10 milyon dolar tütün karşılığında JTI Central Asia’nın yüzde 20’lik hissesini satın almıştı. Özelleştirmeler sonucu artık tütün üretiminden elini çeken TEKEL, 2013 yılından buradaki hissesini 100 bin dolar karşılığında satma kararı aldı ve kamuya açtığı zarara 900 bin dolar eklendi.
TEKEL’in bu durumu yurt dışındaki firmalarına da yansımış. İşletmenin payının bulunduğu Kıbrıs Türk Tütün Endüstirisi Limited Şirketi, 2005 yılında 365 ton tütün üretebiliyorken, 2012 yılında bu oran 62 tona düşmüş ve işletmenin zararı 378.1 bin TL olmuş.
100 TL’LİK FAALİYETTEN 404 TL ZARAR
Yeni adıyla Gayrimenkul AŞ’nin, Sayıştay denetçilerine göre 2012 yılında yaşamış olduğu zarar, yaptığı her 100 TL’lik faaliyetten 404 TL kayıp yaşamsıyla sonuçlandı. Gelir getirici işleri özelleştirmelerle elinden alınan işletmenin gelecek yıl ki zararının ise daha büyük olacağı tahmininde bulunuluyor. Devam eden zararlara işletmenin öz kaynak durumu da dayanamıyor.
2012 yılı başında 1.3 milyar olan öz kaynak yılın sonunda 1.1 milyara düştü.
TEKEL hakkında açılmış 3 bin 700 dava var ve bu davaların toplamında işletmeden 205 milyon TL isteniyor. Davaların yüzde 90’nını ise TEKEL emekçilerinin işe iade, tazminat ve ücretli izin gibi nedenlerle açtığı davalar. Ayırca personel arasında sağlığa zararlı işlerde çalıştırıldıkları gerekçesiyle dava açanlar da var.
BİNA TOBB’A SATILDI
TEKEL işletmeleri Ankara’da Başmüdürlük İdare ve Ambar Genel Müdürlük binası yaptımak için Ulusal İnşaat ve Ceylan İnşaat şirketleriyle anlaştı. 1990’da inşaatına başlanan bina 2004’e kadar yeniden yapılan keşifler ve ihalelerle en son 2004 yılında bitirildi. Binanın TEKEL’e maliyeti dönemin parasıyla 2.1 Trilyon TL oldu. Bina yüksek fiyata mal olurken, sadece ‘ikiz kuleler’ diye tabir edilen kısmı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine 10 milyon TL karşılığında satıldı.
İŞÇİLERİ DE MAĞDUR ETMİŞLERDİ
Tokat sigara fabrikalarının 2008 yılında BAT’a 1 milyar 720 milyon TL satılması işçileri mağdur etmişti. ‘Varlık satışı’ olarak gerçekleşen özelleşme sonucu BAT firması işletmelerde istihdam edilen 10 bin 818 işçiden, 8 bin 247’sini işten atmıştı. Bunun üzerine 15 Aralık 2009 tarihinde Ankara’ya gelerek önce AKP Genel Merkezi, sonra da Abdi İpekçi Parkı’nda eylem başlatan işçiler, polis saldırısının ardından Türk-İş önünde çadırlar kurarak direnişe geçmişlerdi. 2 Mart 2010 tarihinde eylemlerine son veren işçiler, 4/C statüsünde başka kamu kuruluşlarında istihdam edilmişlerdi. 78 günlük direniş tarihe geçerken, Hükümet bu süreçte 4/C statüsünün koşullarında iyileştirme yapmak zorunda kalmıştı. İşçi ve kamu emekçileri konfederasyonları işçilerin eylemleri döneminde ortak grev hayata geçirmişler, 1 Mayıs’ın resmi tatil ilan edilmesi ve Taksim’in kutlamalara açılması da bu eylemlerin ardından gelmişti.