30 Mart´ta gerçekleştirilen yerel seçimlerin sonuçları, çeşitli şaibe ve tartışmalar bir tarafa, AKP hükümeti açısından icraatlarını aynı hızla sürdürmesi için yeterli görünüyor. Aslına bakılırsa, hükümet buna mecbur.

İnsanlar yapmakla yükümlü oldukları işleri ya da görevleri özenle, Romalıların deyimi ile iyi bir aile babasının göstereceği sorumluluk duygusu ile ( bonis patris familia) yapmaları çok önemlidir.

İzmir Kemalpaşa’da kurulu Ege Doğaltaş ve Traverten Sanayi’nde işçilerin sendikada örgütlenmesinden şüphelenen patron işçilerden e-Devlet şifresini istemiş. Şifresini veren işçilere bir şey demeyen patron e-Devlet şifresini vermeyen 35 işçiyi işten atmıştı

Hükümet ve patron örgütleri özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi verilmesinin istihdamı artıracağını iddia ediyor. Yapılan araştırmalar ise kiralık işçiliğin, sendikaları zayıflatmak için kullanılan en etkili silahlardan biri olduğunu gösteriyor.

Hindistan´ın Batı Bengal Eyaleti´nde bulunan PepsiCo, özel istihdam bürolarından İşçi kiralayarak işlerini yürütüyor. Geçtiğimiz yıl içinde PepsiCo ambar işyerlerinde çalışan 170 işçiden 162´si bir sendika kurdu ve taleplerini işverene iletti. Patronun yanıtı, şirketin adamlarını işçilerin üzerine saldırtmak ve ardından da işçileri işten atmak oldu.

AKP´nin yolsuzluk ve rüşvet iddialarını, ses kayıtlarını tamamen yok sayarak seçim kampanyasında Lafa değil, icraata bakarım propagandasını öne çıkarması, toplumun geniş bir kesimi açısından olduğu gibi, emekçiler açısından da çok şey ifade ediyor.

Yunanistan´da, kamudaki işten çıkarmalara ve kamu kurumlarının kapatılmasına karşı kamu emekçileri dün iş bıraktı.

Türkiye´de 390´ı kadın olmak üzerek 53 bin 405 muhtar bulunuyor. Seçmen olarak küçümsenmeyecek sayı. Ama daha da önemlisi, her biri yörelerinin halk önderidir, seçilmelerini sağlayacak halk desteğine sahiptirler. Bu yüzden de, partilerin ve hükümetlerin seçmen avlama planları içinde muhtarlar önemli yer tutar.

Yunanistan hükümetinin İMF ve AB Merkez Bankasının direktifleri doğrultusunda işten uzaklaştırmalar ve genel olarak baskı politikalarının artması nedeniyle kamu emekçileri 19-20 Mart´ta genel greve gitme kararı aldı.

Devlet kavramının temeli, tarihsel olarak ortaya çıkış nedeni ile, önceleri aristokrasiyi sonraları sermayeyi koruma düşüncesine dayanır. Hiçbir devlet emekçilerin haklarını korumak için kurulmamıştır.

İş bırakan sendikalı işçiler haklarını aldı PTT´de taşeron olarak çalışan Nakliyat-İş üyesi işçilerin direnişi kazanımla sonuçlandı. Nakliyat-İş, PTT Beylikdüzü Merkez Dağıtım Kargo taşeronunda çalışan tüm üyelerinin 12 Mart´ta sabahtan itibaren iş bıraktığını, dün yeniden işbaşı yaptıklarını açıkladı.

İstanbul-Ambarlı’da bulunan Kumport Limanı’nda patron işçilere, “Ya üye olduğunuz Liman-İş’ten istifa edin ya da siz işten atarım” diyor.
Liman-İş Sendikası henüz bu işyerinde yetkili sendika değil, örgütlenme safhasında. Dolayısıyla kimin üye olduğunu kimin olmadığını patron bilmiyor. Daha doğrusu bilmemesi gerekiyor. Ancak patron işçilere, “Bakanlıktan üye listesini aldım. Kimlerin üye olduğunu biliyorum!” diyor.
Peki patron bunu nasıl öğrenmiş olabilir?