Kendimizden çok çocuklarımız ve eşlerimizin hakkı için savaşıyoruz
Tekel işçileri, İstanbul’un kültür başkenti oluşunu göbek atarak kutlayanlara inat, Türkiye’nin başkentinin göbeğinde her türlü sömürüye karşı direnişin simgesi haline gelen eylemini sürdürüyor

İşçi hareketinde yeni bir döneme doğru gidiliyor
‘İşçiler ve memurlar, hiçbir zaman iktidarlara mahkum edilemez’ anlayışı bugün artık ağırlık kazanmıştır. Tekel işçilerinin eylemi bunu göstermektedir

TEKEL’i Amerikalılara sattınız. Siz TEKEL’i satarken, işçisi çalışıyor mu, çalışmıyor mu haberiniz yok muydu? Hükümetlerin işi, düzeltip yoluna koymaktır. İş yapmak ve iş düzeltmek için öncelik de insandan geçer. Yoksa yanlış hesap Bağdat’tan döner.

Tekel işçilerinin hak talebini adaletin terazisinden alıp ´maliyet hesabına´ yatıran devlet, demokrasi, sosyal haklar ve özgürlüklerin de artık piyasaya dahil olduğunu itiraf etti.

Başbakan Erdoğan ile Türk-İş heyeti arasında yapılan ve 2 saat süren toplantının ayrıntılarını, görüşmede yer alan Belediye-İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul NTV´ye anlattı.

Hükümet, Tekel işçilerinin durumuyla ilgili yeni bir çalışma yapacak. Karar, Başbakan Tayyip Erdoğan ile Türk-İş yöneticilerinin görüşmesinden çıktı. Ama 45 gündür eylemde olan işçileri memnun etmedi. Tekel işçileri şimdi hükümetin yapacağı çalışmayı bekleyecek. Ve bu süre içinde, açlık grevi yapılmayacak.

Tekel işçileri direniyor? Başlık bu! Neye, niçin direniyorlar?
Özlük haklarını kaybetmemek için…
Bu biraz yuvarlak bir laf değil mi?
Nedir özlük hakları?

Tekel işçilerinin direnişini destekleyenler yanında, destekleyenleri (bu arada, bu köşenin yazarını) eleştirenler de var.

TEKEL işçileri, direnişlerinin ilk gününden itibaren ortaya koydukları kararlılık ve inatla yıllardır üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi duran işçi hareketine yeniden bir canlılık getirdiler.

Bu satırlar yazıldığında henüz Türk İş Başkanı Kumlu’nun Başbakan’la görüşmesi başlamamıştı. Ama son anda bir değişiklik olmazsa, sizler bu satırları okurken görüşme sona ermiş ve TEKEL direnişinin seyri de belirlenmiş olacak.

Muhafazakar partilerin iktidar olduğu –ki buna Almanya ve İngiltere’deki Thatcher ve Kohl dönemi de dahil edilebilir ve artık Türkiye’de de AKP dönemi- zaman dilimleri işçi haklarının en çok gerilediği, sermayenin saldırılarının yoğunlaştığı, emeğin vasıfsızlaştırıldığı ve bunun dolaysız sonucu olarak emek gücünün değerinin düştüğü anlardır.

BİR-KAR İŞÇİLERİN BİRLİĞİ HALKLARIN KARDEŞLİĞİ PLATFORMUNDAN TEKEL İŞÇİLERİNE DAYANIŞMA