Küresel krizin vurduğu Avrupa´da işçi direnişleri sertleşiyor. Belçika ve İrlanda sokak gösterileri yaygınlaşırken, Fransa´nın Strasbourg kentinde çelik devi Arcelormittal fabrikasının kapatılacağı haberi üzerine direniş başladı.

Gebze KOCAELI´ne bağlı Çayırova İlçesinde bulunan Mc Donalds´a ekmek üretimi yapan East Balt fabrikasında işçiler ağır çalışma koşullarına ve düşük ücretlere karşı sendikalaştıkları için işten atıldı.

İşçi sınıfının örgütleri, hiç olmadığı kadar birbirine muhtaçlar. Sorunların her biri, sınıfın tamamını etkileyecek önemde, hepsi de gündemde…

ÇAYKUR’da kamu işvereni ile Tekgıda-İş arasında sürdürülen toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine atanan ara bulucu aşamasında da bir sonuç çıkmadı.

DİSK´e bağlı Enerji-Sen, Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ´de (BEDAŞ) 208 günlük bir direnişin sonucunda, işten atilan 93 taşeron işçisinin 14 Aralık 2012 tarihinde yeniden işe alınmasını sağlamışti.

Tek Gıda İş Sendikası dört yıldan beri verdiği hukuk mücadelesinin ardından Çaykur’da yetkili tek sendika olduğunu yargı kararıyla bir kez daha ispatladı. Taraf sendika olarak 3 kez toplu sözleşme yapmak için kamu işverenle bir araya geldi.

Hükümetin işçi karşıtı ve ülke çıkarlanna ters politikalan, örneğin AKP´nin Suriye´nin iç işlerine karışması ve muhalefetine kaynak sağlaması gibi, konular karşısında siyasi amaçlı grev yapabilecek, hükümet uygulamaları ile yaygınlaşan taşeronluk için genel grev, uygulanmayan sözleşmeler için işi yavaşlatma, kardeş sendikalara karşı yöneltilen baskılara karşı dayanışma grevleri yapabilecek ve hiçbir yaptırım ile karşılaşmayacaklardır.

İşçi sınıfının acılarla geçen parçalı hayatları, yıllar yılı edindikleri parçalı deneyler, 27 Ocak madencilerinde süzülmüş, toplanmış, işçi sınıfının toplam tecrübe ve önderlik birikimine ulaşmıştı.

Madenci kenti Zonguldak´ta düzenlenen Emeğe Saygı mitinginde kitleler alana sığmadı. Binlerce kişinin katıldığı mitinge Ankara İstifa çağrıları damga vurdu. GMİS Genel Başkanı Alabaş: Kimse bize gözdağı vermeye kalkmasın. Biz, ölümü her gün yaşayanlardanız. Hükümet bu uyarıyı dikkate almazsa, işçiler üretimden gelen güçlerini kullanacak.

Tekel barışı, bir arada yaşama ve barışma programının emekçi sınıflar önderliğinde inşa edildiği bir yeni siyasal karakteri bugüne taşıyordu.

24 Ocak, herhangi bir takvim yaprağı değil. 24 Ocak 1980 ve onun tamamlayıcısı 12 Eylül 1980 ile başlayan 32 yıllık bir serüvenin sembolünden söz ediyoruz. Kapitalizmle tanışıklığımızın başlangıcını 1850’ler olarak alırsak, yaşanmış 150-160 yıllık çarpık çurpuk, güdümlü kapitalizm geçmişimizin, demek ki, beşte birine 24 Ocak zihniyeti damgasını vurmuş ve bakalım daha ne kadar vuracak…

Topkapı Şişe Cam direnişi sırasında kendileriyle görüşen işçilerin en büyük yakınma konusu, işsiz kalmaları durumunda kredi borçlarını ödeyemeyecek olmalarıydı.
TTK Genel Müdürü 9 Ocak günü yayınladığı bildiride, Zonguldak’ta kredi borçlarını ödemeyen işçilerin işten çıkarılacağı tehdidini savurdu.