Türkiye´de tüketilen cevizin kaçak yollarla gelen de dahil olmak üzere yüzde 72´si, bademin ise yüzde 80´i ithal ediliyor.

Türkiye 2018’e çift haneli enflasyon, çift haneli işsizlik, yüksek faiz ve hızla büyüyen dış borçla girdi.

‘Ülke dışa bağımlı hale getirildi’ diyen Sarıbal: Üretici değil ithalat lobisi kazanıyor, her alanda ithalat artıyor

Tarımda büyüme düşük kaldı, gıda sektörü dış ticarette fazla vermeye devam etti

Yeterli ve güvenilir gıdaya ulaşım en temel insan hakkıdır. Fakat bu hak günümüz dünyasında herkes için yeterince kullanılamamaktadır.

Gıda harcamasında meydana gelen aylık yüzde 0.76´lik artış aile bütçesinde bir önceki aya göre yaklaşık 13 lira ek yük getirdi.

Açıklanan dış ticaret verilerine göre, 2017 yılında Türkiye’nin dış ticaret açığı, 2016 yılına göre yüzde 36.8 artarak, 76.7 milyar dolara yükseldi. Bu dış ticaret açığından net Turizm ve diğer döviz gelirleri düşüldükten sonra, geriye cari açık kalıyor.

‘’Ödemeler dengesi, geniş anlamıyla, bir ekonomide yerleşik kişilerin (Genel Hükümet, Parasal Otorite, Bankalar, Diğer Sektörler), diğer ekonomilerdeki yerleşik kişiler (yurtdışında yerleşikler) ile belli bir dönem içinde yapmış oldukları ekonomik işlemlerin’’ bir bilançosudur.

Gıda zincirinin ilk halkası olan tohum, biyolojik ve kültürel çeşitliliğin temelini oluşturur. Kaliteli tohumun verimliliğin ve üretimin artırılmasında, üretim maliyetinin düşürülmesinde çok önemli bir rolü vardır.

Türkiye işsizliğin yüksek olduğu bir ülke. Yani sayıları milyonlarla ifade edilen bir kısım yurttaş işsiz ve dolayısıyla yarı aç-yarı tok geziyor. Peki “Bu neden böyle?” dediğinizde yatırımcı ya da işverenin verdiği cevap çok doğru ve nettir:

Türkiye’nin diğer ülkelerle yaşadığı ikili ilişkiler, tarım ürünleri ithalatında önemli bir unsur haline geldi.

Bank of America 68 gelişmekte olan ülkeyi 6 aylık süreç itibariyle değerlendirdi. Bu ülkeler içinde Çin ve Rusya en sağlam ülkeler olarak , Güney Afrika , Brezilya ve Türkiye ise , ‘’Kırılgan üçlü ‘’ olarak değerlendirildi.