Hemen hemen aynı yaklaşımı sergileyip, neredeyse aynı görüşü dile getirip bir ay faizi indirmek, sonraki ay aynı oranla yola devam etmek…

TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu: Nisan ayı gibi et ve süt açığı ortaya çıkacak. Ürünler o kadar pahalı olacak ki insanlar alamayacak. Kıtlık böyle olacak. Fiyatlar en az yüzde 30, en kötü senaryoda yüzde 40 fiyatı artabilir. Dolar yükselirse fiyat daha da çok artar.

Enflasyonu düşüreceğiz diye eylülden beri Merkez Bankası faizini indiriyoruz; arzulanan sonuç elde edilemese de amaç bu: “Faiz insin, enflasyon düşsün.”

Enflasyon bu aylarda yüksek olsun, seneye bu yüksek oranlar hesaptan düşülsün ve yıllık oran tek haneye insin… Amacın bunu sağlamak olduğu ortaya çıktı, zaten bu durum itiraf da edildi.

Üç haftadır önlem üstüne önlem almaya çalışıyoruz. Tüm çaba kur artışını frenlemek, bu sayede enflasyonu düşürmek.

Kazan su dolu. Kazanın altında harlı bir ateş yanıyor. Ateşe de sürekli yeni odunlar atılıyor.

Gıda fiyatlarındaki artış yeni zamların da etkisiyle hızlandı. Maliyet hesabı yapmakta zorlanan gıda sektörü temsilcileri, her girdinin fiyatının arttığını söylüyor.

TÜFE’de ocak ayı artışı aralıktaki düzeyde, yani yüzde 13.5 dolayında gerçekleşecek, öyle görünüyor.

Şapkadan tavşan çıkara çıkara ilerliyoruz. Bu sihirbazlık gösterisinin altında yatan da faiz indirimi azmi!

Türkiye için 2022 yılı kolay geçmeyeceği daha ilk günden belli oldu.

Aralık ayındaki fiyat artışları tabii ki çok yüksek ama sürpriz değil. Zaten beklenti de bu doğrultudaydı. Ama acaba ocakta, şubatta gelecek oranlarla aralıktaki oranı arar mıyız?

Kuraklık ve girdi maliyetleri, bu yılın en önemli gelişmelerinden biri oldu.