Gıda ve tarım şirketlerine ödenen paranın pekâlâ yurtiçinde kalması mümkün. İnsanların gıda egemenliği için birlikte mücadele etmesi gerekli.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu ‘gösterge faizini 2 puan artırarak yüzde 19’a çıkardı’ diye Cumhurbaşkanı Merkez Bankası başkanını değiştirdi. Başkan 20 ayda dördüncü defa değişti. Bu uygulama normalde ve istikrarlı ekonomilerde görülmemiş bir olaydır.

Yİ-ÜFE ile TÜFE arasındaki makas biraz daha açıldı. Fark şubatta yüzde 14’ü aştı. Bu, şimdiye kadar iki endeks arasında oluşan en büyük fark.

2004 yılı TÜFE oranı yüzde 9,36 idi. 17 yıl sonra 2021 Şubat’ta TÜFE oranı yüzde 15,61 oldu. Neden artıyor? Enflasyon kader midir?

Şubatta gübre fiyatları yüzde 40’lara varan oranlarda arttı. Oysa döviz kuru kasımdan bu yana yüzde 10,4 düştü.

Uzun yıllardır büyük hak gasplarıyla karşı karşıya olan milyonlarca işçi, şimdi de aylardır ya eksik ya da açlık sınırının çok altında ücretlerle geçinmeye çalışıyor.

Bir asgari ücretli, bir emekli: Cebindeki para kredi kartı borcunu karşılayacak boyutta değil.

Dolarizasyon hem boyut olarak arttı. Hem de artık kur hareketleri ekonomiyi yönetmeye başladı. Dolar kurundaki dalgalanma kırılganlık tarifine bile sığmıyor;

Pazartesi günü açıklanacak son çeyrek büyümesinin yüzde 7, hatta 8’i bulması, yıllık oranın da yüzde 2.5-2.6 gelmesi şaşırtıcı olmayacak.

Tarımsal girdilerdeki dışa bağımlılık yüksek döviz kuruyla birleşince zam üstüne zam geliyor.

Kariyer.net’in araştırmasına göre her 10 beyaz yaka çalışandan 6’sı maaşından memnun değil ve önümüzdeki 6 ay içinde iş değiştirmeyi düşünüyor. İş değiştirmeyi düşünenlerin çoğu maaşının yetersiz olduğunu düşünüyor.

Merkez Bankası, 2020 yıl sonu enflasyon hedefindeki sapma dolayısıyla Banka Kanunu gereği Hükümete Açık Mektup gönderdi. Mektupta, “Enflasyondaki yükselişte gıda fiyatları da önemli bir rol oynamıştır” ifadesi dikkat çekti.