Tekel işçileri 36 gündür eylem yapıyor.. Dertlerini anlatmak için, dikkat çekmek için kış günü havuza bile girdiler.. Biber gazına bile razı oldular.. Şimdi açlık grevindeler!..

Toplumsal muhalefetin gözü kulağı TEKEL işçilerinin direnişinde. Nasıl olmasın ki? Halkın akla karayı seçmekte zorlandığı iktidar kavgalarının, antidemokratik açılımların ortasında, neyin ne olduğunu gözler önüne seren bir ışık oldu bu direniş.

AVRUPA´DAN TEKEL İŞÇİLERİNE DESTEK

Bugün Ankara Sıhhiye´de dev bir miting olacak. Bu miting sonrası Tekel işçisi tam üç gün açlık grevi yapacak. Şayet talepleri karşılanmazsa ölüm oruçları başlayacak.

Oturma eylemi yapan işçiler arasında sağlık sorunları yaşanmaya başladı
Türk-İş Genel Merkezi çevresinde oturma eylemi yapan Tekel işçilerinden rahatsızlananlar, ilk müdahalelerin ardından hastanelere kaldırıldı.

TEKEL işçileri, Ankara´da yapılacak eyleme katılmak üzere eşleri ile birlikte Tokat´tan otobüslerle yola çıktılar.

TEKEL İŞÇİLERİ ARASINDA

Ankara’da 30 gündür özlük hakları için mücadele veren TEKEL işçileri için halkımız yoğun bir şekilde destek talebinde bulunmaktadır.
Halkımızdan gelen bu talep üzerine TEKEL İŞÇİLERİ DESTEK, YARDIM VE DAYANIŞMA FONU oluşturulmuştur.

Tekel işçileri, yarın başlaması planlanan oturma eylemi için Ankara´ya tabure ve battaniyeleriyle gelecek.

“Özelleştirme” liberal ekonominin tarif ettiği kriterlerle mi yapıldı?
Hayır. Neye göre yapıldı?
“Nepotizm”e göre.
Nepotizm, eş-dost, siyasi akraba kayırmacılığı demek.

Avrupa Gıda Sendikaları Birliği (EFFAT) Genel Başkanı Bruno Vannoni, Tekel işçilerinin yanında olduklarını belirterek, “Problemleriniz çözüm buluncaya kadar sizlerle birlikte olacağız. Milletimiz ne olursa olsun hepimiz Türküz, hepimiz Tekel işçisiyiz” dedi.

TEKEL işçilerinin mücadelesi, ülkemizin emek tarihinin de önemli bir dönüm noktasıdır. Yok sayılanların, görmezden, bilmezden gelinenlerin ayağa kalkmasıdır. Yaşananlardan herkes gereken dersi çıkarmalıdır.