Adı malum sendika, Çaykur davasında dava üstüne dava kaybettikçe, ne söyleyeceğini şaşırmış olmanın perişanlığı ile;

Küresel ekonomide toparlanma süreci inişli çıkışlı seyrini sürdürmekte iken, Türkiye ekonomisinin yeniden yüksek cari işlemler açığına sürüklenmeye başlaması, döviz kurundaki dengesizlik ve uyumsuzluk sorunlarını bir kez daha tartışma gündemimize taşıdı.

TEKGIDA-İŞ Sendikası, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak Anayasa değişikliği referandumunda “hayır” oyu kullanılacağını belirterek, basına ve kamuoyuna aşağıdaki açıklamayı yapmıştır:

ALMANYA FEDERAL MECLİSİ´NE TEKEL İŞÇİLERİ VE TÜRKİYE´DEKİ ÇALIŞMA KOŞULLARI HAKKINDA ÖNERGE VERİLDİ.

ALMANYA FEDERAL MECLİSİ´NE TÜRKİYE HAKKINDA ÖNERGE VERİLDİ

İşçilerini kazalarda kaybeden Türkiye, yeraltındaki kömürünü de çıkaramıyor

İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİNİN TAŞERONLAŞTIRILMASI

3.5 Milyon Kaçak İşçi, 14 Milyar TL Vergi Bağışı.

Spekülatif-yönlü büyüme” kavramı Kolorado Üniversitesi profesörlerinden Ilene Grabel’e ait.

ABD finansında patlayan küresel krizin ateşini söndürmek için devlete davet çıkaran ülke burjuvazileri, sorunlarına tam da çare bulamamışken ülke bütçeleri büyük açıklar verdi ve bu “itfaiyecilik” iktidardaki hükümetlere ciddi borç yükleri getirdi.

78 günlük eylemlerin ardından çok sayıda kitap yazıldı, fotoğraf sergisi açıldı ve bir de film çekildi

İşsizlik Fonu´nda biriken 43 milyar liranın yalnız 3 milyarı işsize dağıtıldı. Bu paraların nereye harcandığını sorduk .