Aydınlık´a konuşan Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, Türk-İş´in emek mücadelesini yok etme operasyonunun merkezi haline geldiğini söyledi. Türkel, Türk-İş´in bugünkü yapısını yıkmadan yeni bir Türk-İş yaratmak mümkün değildir dedi.

AKP iktidarı, ÇAYKUR ve THY´deki grev kırıcılığından sonra Darphane´de de sendikanın greve çıkamayacağını, bir sürü kredi kartı borcu bulunan işçilerin bunu göze alamayacağını hesapladı.

25 yılda ne değişti..? Darphane işçileri 1988´de greve çıktığında Recep Tayyip Erdogan destek ziyareti yaparak grev önlüğünü giymişti. Darphane işçileri yoksulluk sınırı altında ücrete karşı grevde, Erdoğan ise şimdi başbakan koltuğunda. İşçiler, yaşadıkları haksızlığı anlatmak için Başbakan Erdoğan´ı çağırıyor.

Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü ve bağlı işyerleri adına yürütülen toplu iş sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamayınca grev kararı alan Basın-İş, yarın (pazartesi) greve gidiyor.

BASIN-İŞ Sendikasının Amcor Ambalaj fabrikasında çıktığı grev kazanımla sonuçlandı.

Gezi Parkı´nda birkaç ağaca sahip çıkılması ile başlayıp Türkiye´nin vicdanını ayağa kaldıran Haziran Direnişi´nde, sendikaların yaptıkları değil, yapamadıkları konuşuldu.

Türk Hava Yolları’nda çalışanlarının grevi bir ayı aştı. Bu grev Gezi direnişinin de önceli bir bakıma. Ve tüm grevciler aynı zamanda birer gezi direnişçisi.

McCormick Kütaş Gıda San. Dış Tic. A.Ş.’de çalışmakta iken sendikamıza üye olan ve bu yüzden iş akdi feshedilen Muharrem Kaya isimli işçimizin işe iade davasında karar verildi.

Eylemler meyvesini verdi, Brezilya metropollerindeki eylemler sürerken, ulaşım fiyatlarına yapılan zamlar geri çekildi. Ancak halk daha fazlasını istiyor ve ´Uyuyan dev uyandı´ diyor. Uyuyan dev nasıl uyandı ya da eylemler sadece ´20 cent´ için miydi?

Türkiye ekonomisinin “mucize bir başarı öyküsü yaratmakta olduğu” savı tamamen gerçekdışı, abartılı bir aldatmacadır.

DİSK, Sendikal Güçbirliği Platformu ve emekten yana kurumlar, 19 gündür grevde olan THY işçilerine kitlesel bir destek ziyaretinde bulundu.

Siyasilerin ve medyanın kasıtlı olarak öne sürdüğü oldukça ucuz ağaç kıyımı gerekçesine fazla tav olmamak, buzdağının altında, emperyalizmin emrindeki siyasal hegemonyanın gölgesinde neoliberal politikaların kıskacındaki insanların acısını ve kalkışını görmek gerekir.