Toplumsal ve siyasal mücadele yürüten her örgüt, destek almak istediği öncelikli kitleyi belirlemek zorundadır. Sınırlı olanaklarını öncelikli olarak bu kitleye yönlendirirse, başarılı olma şansı artar.

Araştırma raporu, Türkiye işçi sınıfının manzarasını bir çırpıda özetliyor: Çalışma süreleri uzun; sendikalaşma zayıf; işyerlerinde ayrımcılık yaygın; sağlık ve güvenlik önlemleri yetersiz…

Türkiye’de yaklaşık 15 milyon işçinin manzarası şöyle; ücreti düşük, izin kullanamıyor, kullanan eve mahkûm. Güvenlik önlemleri az, sendikalılaşma oranı düşük, sınıf bilinci ise yok.

TÜİK tarafından 15 Şubat´ta açıklanan Hane Halkı işgücü Araştırması sonuçlarına göre işsizlik oranı, 2017 yılı Kasım döneminde, 2016 Kasım dönemine göre 1,8 puanlık azalış ile yüzde 10,3 seviyesinde gerçekleşti.

CHP İşveren Sendikaları ve Meslek Birlikleri Genel Başkan Yardımcılığı tarafından Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak sorumluluğunda “AKP’nin Yıkım Tablosu, 16 Yılın Faturası” başlıklı bir rapor hazırlandı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi´nin raporuna göre, ocak ayında en az 141 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

2 Şubat 2018 tarihinde Plan ve Bütçe Komisyonuna gelen Torba Kanun tasarısı ile çalışma hayatında önemli düzenlemelerin hayata geçirilmesi planlanıyor.

Türkiye’nin var olan büyüme modeli üretim değil tüketim üzerine kurulu. Büyüme istihdam yaratmıyor. Sanayinin, üretimin büyümeye katkısı her geçen gün düşüyor. Tarım ülkesi olan Türkiye son yıllarda tarımın her kaleminde dışarıya bağımlı hale geldi.

Dünya Bankası’nın İş Kalitesi Endeksi’ne göre Türkiye’de, istihdamda düşük ücret ve düşük üretkenlik çemberi kırılıyor. Karşılaştırmalı analize dayanan endekse göre iş hayatında kaliteli iyileşme gözleniyor.

İşsiz sayısı 360 bin kişi azalarak 3 milyon 287 bin kişi oldu. İstihdam 1 milyon 378 bin kişi arttı ancak bu artışın 483 bini kayıtdışı olarak gerçekleşti.

Amerikan ekonomisinde açık işsizlik oranı tarihsel olarak en düşük düzeye indi. Almanya’da da benzer şekilde işsizlik oranının yüzde 4.5’e değin gerilemesi, küresel ekonomide durgunluğun geride kaldığı ve kapitalist metropollerin yeniden yapılanma sürecini tamamlamakta olduğu yorumlarını da beraberinde getirdi.

Barilla Gıda ve Beslenme Vakfı (BCFN) ile MacroGeo dünyada ilk kez açlık, iklim değişikliği ve göçlerin akışı arasındaki bağlantıyı araştırdı.