BM´nin son raporu, iklim değişikliğinin tarımdan ürün alınmasını tehlikeye soktuğuna, açlık sorununun daha da kötüleşeceğine dikkat çekiyor.

12 Haziran Çocuk İşçiliği ile Mücadele Gününde her yerde çocuk işçilere ilişkin haberler verildi. Giderek artan çocuk işçi sayısı ve hepimizi derinden etkileyen işçi çocukların iş kazalarında hayatını ve uzuvlarını kaybetmesi haberleri…

2018’de Suriye’den 509 bin dolara ithal edilen 4 bin ton patatesin, gümrükte kontrol edilmeden tüketiciye sunulduğu iddia edildi. Bu yıl soğanda da analizlerin yapılmadığı savunuluyor.

Ekonomide “hayat pahalılığı” ile “geçim sıkıntısı” aynı anlamı taşımaz.

Ülkemizin yetersiz beslenme ve yüksek enflasyondan kurtulması için üretimde yeni teknikleri hayata geçirmesi şart.

Son yıllarda daha çok tarladan sofraya gıda güvenliği sistemi tartışılıyor.

Ekonomik kriz derinleştikçe insanlar çözüm arıyor. 1987-1988 yıllarında işçilerin ve memurların satınalma gücü dibe vurduğunda, insanların başvurduğu yöntemlerden bazı örnekleri, gazetelere yansıdığı biçimde hatırlatıyorum.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) Beslenme Grubu´nun hazırladığı rapor işyerlerindeki beslenme sorunlarını ortaya koydu.

OECD-FAO 2018-2027 Raporuna göre küresel zirai ürün ve gıda talep büyümesinde yavaşlama izlenirken, sektörde görülen verimlilik iyileştirmelerinin devam edeceği öngörülüyor.

Dünyada ve ülkemizde tarımın önemi yadsınamaz, ancak tanın politikaları tek bir hedefe indirgenmiş durumda: Nüfus artışına paralel olarak ürün verimliliğini artırmak ve insanları doyurabilmek.

Gıda Mühendisleri Odası Genel Başkanı Yusuf Songül Ülkemizde insanlarımızın yüzde 22´si yeterli gıdaya ulaşamıyor, yüzde 8.5´i ise açlık sınırında yaşıyor. Sorumlusu ise tarım ve gıda üretiminde yaşanan tekelleşmedir dedi.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) 2017 yılı Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu raporuna göre, yeni milenyumun başında azalma eğilimine giren açlık problemi, 10 yıl aradan sonra yeniden artmaya başladı.