Koronavirüs nedeniyle artan gıda ihtiyacı, tarım faaliyetlerini ve dolayısıyla arazi fiyatlarını olumlu yönde etkiliyor.

Koronavirüs ortaya çıktıktan ve dünya geneline yayıldıktan sonra gıdaya erişim konusu yeniden tartışamaya açıldı.

Geçen hafta yayımlanan 2020 Küresel Gıda Krizi Raporuna göre dünyada 135 milyon kişi akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya.

Çay üretiminin olduğu şehir dışından gelecek 60 bin civarı üretici yasaklar nedeniyle memleketlerine gidemiyor.

Biyolog ve gıda üreticisi Özlem Atabaş, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü için “Covid-19 Gıda Üretim ve Tedarikini Nasıl Etkiler” başlıklı bir rapor hazırladı.

Türkiye Covid 19 krizine, uzun süreli bir tarım krizinin sonunda yakalanmıştır.

Uzmanlar korona nedeniyle Türkiye’nin bir gıda kriziyle karşı karşıya kalabileceğini belirterek tarımsal üretim ve gıda sanayi alanlarında önlem alınması gerektiği uyarısında bulundu.

Tarımla ilgili yeni bir düzen kurulurken geçmişe takılıp kalmak yerine geçmişten ders alarak neler yapmamız gerektiği konusunda herkesin fikirlerini paylaşması ve ülke için doğru bir tarım politikası oluşturmakta yarar var.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, koronavirüs nedeniyle uçmayan uçakların, kargo uçağı olması için çalışmalar yapıldığına işaret etti.

Nasıl ki bitkileri don vurursa, ekonomiyi de korona vurdu. Ama henüz birçok veriye korona nüfuz etmiş değil. Biz hala korona öncesinin görece olumlu verilerine sahibiz. E

Covid-19 krizi tarım krizinin üzerine oturdu. Bugün karşı karşıya kalınan krizin bütüncül olarak tanımlanabilmesi açısından kriz küresel kapitalizm ekseninde doğru değerlendirilmeli.

Koronavirüsle birlikte gıdaya artan talep “ya kıtlık olursa” düşüncesini de akıllara getirirken tarım politikalarının önemini bir kez daha hatırlattı.