Tarımı ekonomik krizden sonra doğal afetler de vurdu. Geçen haftalarda yaşanan yağışlar ve iklim nedeniyle 15 üründe önemli ölçüde rekolte düşüşü bekleniyor.

Ülkemizin bence en büyük sorunu olan işsizliğin azaltılması için, milli ve yerli sektör olan tarımın geliştirilmesi çalışmalarına önem verilmelidir.

En yoksul yüzde 10’luk kesim harcadığı her 100 liranın 31 lirası gıdaya gidiyor. Halkın enflasyonu durdurulamıyor

Motorin, çay ve şeker derken seçimlerin bitmesinin hemen ardından başlayan zam furyası devam ediyor. Somut zamların yanında beklentiler de dikkat çekici.

Seçimlerin bitmesinin ardından zam dalgası başladı.

Coğrafya ve iklim bakımından çok elverişli konumda bulunan, farklı ekolojik bölgeleri barındıran ve bitki çeşitliliği bakımından oldukça zengin olan Türkiye, FAO´nun son verilerine göre 23.7 milyon hektar ile Avrupa´da en büyük tarım arazisine sahip ülkedir.

2018’de uluslararası süt ve süt ürünleri yüzde 4.6 ucuzladı, Türkiye’de yüzde 30 zamlandı.

Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, sebze üretimi 2002´den beri yaklaşık 5 milyon ton arttı. TÜİK verilerine göre ise 2001 yılında 900 bin hektar sebze üretim alanı, 784 bin hektara geriledi.

Türkiye´nin tarım potansiyeline dikkat çeken bir açıklama yapan EBSO Başkanı, ancak sektörde yaşanan olumsuz bazı gelişmelerin sanayiciler de kaygılandırdığını ifade etti.

Enflasyondaki artış yurttaşın belini büküyor. Asgari ücretli bir çalışanın bir önceki bayrama göre alışveriş filesi boş kaldı.

2002 yılında 93 milyon dekar olan buğday üretimimiz; AKP iktidarı döneminde 73 milyon dekar alana düştü. Üreticimiz 20 milyon dekar alanda buğday üretiminden vazgeçti.

Enflasyon yurttaşın belini bükmeye devam ediyor. En büyük harcama kalemi gıdadaki yıllık yükseliş, yüzde 28.44 ile zirvedeki yerini koruyor.