Ekonomide her olayı algı yaratarak çözmeye çalışan siyasi İktidar, enflasyonda algı yaratmanın bir yolunu bulamadı. Söz gelimi enflasyon var, çünkü halkın alım gücü yüksek, halk tüketiyor, talep artışı var, ne güzel! diyebilirdi.

Yanlış tarım ve hayvancılık politikaları sonucu artan gıda fiyatları karşısında kısa vadeli çözüm ithalat yine gündemde.

Yüzde 10,26 ile çift hanede kalan enflasyon Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası´nın enflasyon hedefine dair kuşkuları artırırken, Banka yüksek enflasyonun sorumlusu olarak gıda fiyatlarını işaret etti.

Şubatta tüketici fiyatları gıda öncülüğünde beklentileri aştı. Ekonomistler yüzde 10.26’daki yıllık enflasyonda son aylara kadar “kalıcı tek hane” öngörmüyor.

Bitkisel üretimde verimliliği etkileyen öğelerin başında gelen kimyasal gübrede, Türkiye’de zaten yetersiz olan üretimde son yıllarda artış yerine azalışlar yaşanıyor.

Türkiye 2018 yılında toplam 177.5 milyar dolar borç dış ödeyecek. Bu borçların 117.7 milyar doları bir yıl ve daha kısa vadeli olanlardır.

Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) dahil olan çiftçilere 2018’de verilecek tarımsal destekler yerinde saydı.

Ekmekte büyük tartışmalara neden olan gramaj düzenlemesi yeni yıl itibariyle yürürlüğe girdi.

Bir taraftan yüksek işsizlik oranı diğer taraftan çift haneye demirleyen enflasyon nedeniyle Türkiye’deki sefalet de her geçen yıl artıyor.

‘Ülke dışa bağımlı hale getirildi’ diyen Sarıbal: Üretici değil ithalat lobisi kazanıyor, her alanda ithalat artıyor

Tarımda büyüme düşük kaldı, gıda sektörü dış ticarette fazla vermeye devam etti

Yeterli ve güvenilir gıdaya ulaşım en temel insan hakkıdır. Fakat bu hak günümüz dünyasında herkes için yeterince kullanılamamaktadır.