Türkiye için 2022 yılı kolay geçmeyeceği daha ilk günden belli oldu.

Dün dolar kuru 13,00 oldu. Aralık ayının ilk 20 günü kadar hızlı artmaz ama bu günkü koşullarda kur istikrarı sağlamakta mümkün değildir.

Market raflarında etiket değişiminin hızına yetişilemiyor.

Faiz sebep, enflasyon neticedir.

Bu yıl buğday üreticisi, bir yandan kuraklıkla uğraşırken öte yandan kuraklıkla doğrudan ilişkili olan verim ve rekolte düşüklüğü ile karşı karşıya kaldı.

Belki bin defa yazdık, söyledik, anlamak istemeyenler için bir kez daha yazayım, gıda fiyatlarındaki artışın tek bir nedeni yok.

Çarşı pazarda, markette fiyatı aynı olan peynir çeşitlerinde gramaj farklılıkları dikkat çekerken “aldıkları talimatla” et fiyatını indirenler olduğu görüldü.

Artan girdi maliyetleri üreticiyi ekimden vazgeçiriyor. Üstüne kuraklık da eklenince birçok üründe arz sıkıntısı ve verim kayıpları yaşandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen cuma, Kahramanmaraş’ta katıldığı toplu açılış töreninde “İnşallah enflasyonu da en kısa sürede kontrol altına alarak, raflardaki, etiketlerdeki fahiş fiyat artışlarının da önüne geçeceğiz” dedi.

Küresel piyasalarda yükselen gıda fiyatları iç piyasada da gıda enflasyonunu 28 ayın zirvesine çıkardı. TO’nun ithal edeceği buğdayın fiyatı 32 dolar yükseldi.

Mayıstaki kapanma yüzünden enflasyon beklenenden düşük çıkınca TÜİK, fiyat artışlarının hazirana devredildiğine dikkat çekmişti.

Türkiye ne kadar kırmızı et ürettiğini bilmiyor. Tam 16 aydır kırmızı et üretim verileri açıklanmıyor. Sanırım böylesi bir durum ilk kez yaşanıyor.