Ekonomik veriler Hükümet’in Haziran’da yapılması plananan baskın seçimi önceden planladığına işaret ediyor. Geçen yıl sonbaharda açıklanan 2018-2020 yıllarını içeren Orta Vadeli Program’a (OVP) baktığımızda makro hedeflerin hepsinin şaştığı görülüyor. Seçimler için kalan son iki ayda da bütçe disiplininden taviz verilerek ekonomide adeta gaza basılması bekleniyor. Seçim sonrası ise oluşacak tabloda ekonomiyi daha iyi günler beklemiyor.
İŞSİZ SAYISI ARTTI
Hükümet 2017 yılı için büyümeyi üç ay öncesinden yüzde 5.5 öngörümüş ancak yıl sonu büyümesi yüzde 7.4 oldu. Bu yıl için büyüme tahmini yüzde 5.5 olarak hedeflendi. Ancak yüzde 7’nin altında kalan büyüme işsizliğe çare olamıyor.
OVP’de işsizlik yüzde 10.8 olarak tahmin edilmişti. TÜİK’e göre işsizlik oranı yüzde 10.9 oldu. Yüksek büyümeye karşın isşiz sayısı 124 bin kişi arttı ve 3.5 milyona dayanan işsizle Türkiye dünyada en çok işsizin olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Bu yıl için işsizlik oranı tahmini yüzde 10.5 olarak belirlendi. Ancak yüzde 7.4 büyüme ile azalmayan işsiz sayısının yüzde 5.5 ile nasıl 0.4 puan gerileyeceği merak konusu.
BÜYÜME VAR, REFAH YOK
Hükümet OVP’de 2017 sonu için tüketici enflasyonunu yüzde 9.5 olarak hedeflemişti. Enflasyon hedefin çok çok üstünde yüzde 11.92 oldu. Bu yıl için hedef yüzde 7’lik bir hedef konuldu. Ancak olumlu yönde baz etkisinin yaşandığı ilk üç ayda bile çift haneden düşmeyen enflasyonun seçim nedeniyle ısındırılacak ekonomi dikkate alındığında önümüzdeki aylarda yeniden yüzde 12’yi görmesi bekleniyor.
Bu da gelir dağılımındaki adaletsizlik nedeniyle büyümeden yeterince pay alamayan emekçi sınıfların daha da yoksullaşmasını getirecek.
BÜTÇE VE DENGE AÇIK VERİYOR
Ekonomiyi kırılgan kılan ve kriz sinayelleri verdiren en önemli gelişme ise cari işlemler açığı. Dış dünya ile ekonomik ilişkilerimizin kar zarar tablosunu veren cari açık geçen yıl milli gelirin yüzde 5.5’ine ulaştı. OVP tahmini yüzde 4.6’ydı. Dış zarar beklenenden fazla oldu. Bu yıl için tahmin yüzde 4.3 olarak belirlendi. Fakat nisan itiarıyla açık yüzde 6’ya dayanmış durumda.
Yükselen cari açığa yapılandırma nedeniyle ek gelir elde edilen yüksek bütçe açığı da eşlik ediyor. Yılın ilk üç ayında bütçe 20.4 milyar TL açık verdi. Hazine’nin nakit açığı da 19.7 milyar TL oldu. Geçen yılın ilk üç ayına göre bütçe açığı yüzde 37 daha fazla oldu. Geçen yıl bütçe hedefleri de tutmadı. Açık 61.7 milyar TL olarak öngörülmüştü. Ancak 47.4 milyar TL açık verildi. Ne güzel işte açığımız az olmuş diyebilirsiniz. Ancak bütçe bir planlı harcamalar bütünüdür. Ne kadar harcayacağınızı planlar ona göre vergi toplarsınız. Bütçe açığı az olsa da belirlenen hedeflerin gerçekleşmiyor olması başarısız ve öngörüsüz bir bütçe yönetimine işare eder.
Buna rağmen bütçe açığı 2016’ya göre yüzde 58 arttı. Hazine nakit dengesi ve borçlanmasındaki rekor düzeyleri de not düşelim. Bu yıl için bütçedeki açık tahmini OVP’de 65.9 milyar TL olarak yer aldı. İlk üç aydaki 20.4 milyarlık açık eğilimi sürerse yıl sonu en az 70 milyarlık açık oluşur.