Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
04 Eylül 2013
REEL EKONOMİDE KARANLIK BULUTLAR

Komşumuz Suriye’ye yönelik askeri müdahale çağrılarının yoğunlaştığı şu günlerde sürekli olarak aynı soruyu duymaktayım: “Askeri müdahale Türkiye ve bölge ekonomilerini sizce nasıl etkiler?”

REEL EKONOMİDE KARANLIK BULUTLAR

 Reel Ekonomide Karanlık Bulutlar

 
Komşumuz Suriye’ye yönelik askeri müdahale çağrılarının yoğunlaştığı şu günlerde sürekli olarak aynı soruyu duymaktayım: “Askeri müdahale Türkiye ve bölge ekonomilerini sizce nasıl etkiler?” Sorunun yanıtı kuşkusuz tek bir insan kaybının dahi paha biçilemez olduğu ve savaşın ekonomik maliyeti üzerine tahminler yapmanın olanak dışı olacağı yönünde. Ama gelin görün ki, “piyasalar” tedirgin; ekonomi yönünü bulmaya çalışıyor; “uluslararası yatırımcı” adres arayışında; ve ne yazık ki elimizde küresel küre yok.
Sadece “teknik” düzeyde kalırsak aklımıza ilk gelen veri olan sınır ticaretimizin olumsuz etkileneceği. Türkiye’nin Suriye ile ilişkilerinin “normal” sayılabileceği 2010 yılı itibarıyla Suriye’ye ihracatı 1 milyar 844 milyon dolar düzeyinde idi. Bu rakam 2010 yılında 115 milyar dolar tutarındaki toplam ihracatımızın sadece yüzde 1.61’ine denk düşüyor. Dolayısıyla mal ihracatı açısından Suriye ile olan ihracatımızın çok büyük boyutlarda sayılamayacağı ve dolayısıyla Türkiye ekonomisinin ticaret kayıplarının göreceli olarak az sayılabileceği öne sürülebilir mi?
Olası savaş konjonktürünün Türkiye ve bölge ekonomileri üzerine olumsuz etkileri kuşkusuz sadece ticaret payları üzerinde olmayacaktır. Hükümet tarafından “onurlu” diye sıfatlanmış bile olsa, küresel ekonomide “yalnızlığa” itilmiş bir ekonomiye “yabancıların ilgisi” gerileyecektir. Oysa Türkiye ekonomisinin son otuz yıldır geleceği yabancı sermaye girişlerine bağımlı ve yabancı sermayenin hoşnut kılınmasına dayandırılmış durumdadır. Çoğunlukla “sıcak” nitelikli spekülatif sermaye girişleri hızlandıkça, ulusal ekonomi genişleme konjonktürüne girmekte; aksi halde ise ekonomi daralmaktadır.
Bunun da ötesinde, pazartesi günkü Cumhuriyet’te Pelin Ünker’in hazırlamış olduğu haberde de ayrıntılı olarak belgelendiği üzere, şirketler kesiminin döviz açıkları katlanarak sürmektedir. En son veri dönemi olan mayıs ayı itibarıyla reel kesim şirketlerinin döviz yükümlülükleri ile döviz varlıkları arasındaki farkı veren şirketler kesimi net döviz açık pozisyonu 161 milyar dolar düzeyine yükselmiştir. Söz konusu rakam ulusal gelirimize oran olarak yüzde 20’ye ulaşmaktadır. Döviz açık pozisyonu, döviz kurunda olası bir artış karşısında şirketler kesimini doğrudan olumsuz olarak etkilemekte ve sürmekte olan durgunluk koşullarını giderek ağırlaştırıcı etki yapmaktadır. 
Ulusal ekonominin dış sermaye girişlerine olan bağımlılığı TC Merkez Bankası “finansal istikrar” sorunu olarak ele alınmaktadır. Ancak bir finansal istikrar sorunu olarak takip edilmesine karşın, TCMB’nin elinde ne söz konusu soruna ne de enflasyon hedefinden sapmalara karşı para piyasalarını yönlendirecek istikrar araçları bulunmamaktadır. Döviz kuru “piyasalara” terk edilmiş; faiz oranları “siyasi otorite” tarafından düzenlenmiş; kredi tahsisat sistemi ise artık ideolojik dogmalar nedeniyle merkez bankalarının görev sahalarının dışına itilmiş durumdadır. Bu koşullar altında Türkiye ekonomisi karanlık bulutların yoğunlaştığı bir döneme sürüklenmektedir.
DİĞER HABERLER
GIDADA MAKAS İYİCE AÇILIYOR
GIDADA MAKAS İYİCE AÇILIYOR

Küresel Gıda Fiyat Endeksi’ne göre dünya genelinde gıda fiyatları yıllık bazda yüzde 1,1 düşerken Türkiye’de yüzde 44,4 arttı.

BİRLEŞİK MÜCADELE FELAKETİ DURDURUR
BİRLEŞİK MÜCADELE FELAKETİ DURDURUR

Çalışma yaşamı uzmanı ve BirGün yazarı Aziz Çelik, önceki gün açıklanan yeni Orta Vadeli Program’da (OVP) yer alan enflasyon hedeflerini değerlendirdi.

ÇIKIŞ KODU GERÇEĞİ YANSITMIYORSA
ÇIKIŞ KODU GERÇEĞİ YANSITMIYORSA

İş sözleşmesinin sona ermesinde karşılıklı iddialar devreye giriyor. İşçi haklı nedenleri olduğunu savunurken, işveren bu nedenlerin gerçek olmadığını belirterek, iş sözleşmesinin sona ermesini işçinin haklı neden bildirmeden feshi kısa tanımıyla istifa olarak bildiriyor.

ORTA VADELİ PROGRAM, KISA VADELİ HAYAL
ORTA VADELİ PROGRAM, KISA VADELİ HAYAL

Ekonomi yönetimi Orta Vadeli Program’ı (OVP) açıklarken derin bir ikilem içindeydi. Şöyle ki, eğer gerçekçi tahminlerde bulunsalar işlerin yolunda gitmediğini, ekonominin ciddi bir durgunluk sürecine doğru yol aldığını kabullenmiş olacaklardı.