SAF SENDİKACILARA 2014 KÖLELEŞTİRME PLANI
Sendikacılara göre, ÇSGB kraldan da kralcı. İşçinin ve sendikaların üzerine bu denli gelmesinden kabine üyelerinin ve Başbakan´ın haberi yok. Başbakan´a ve Bakanlara gidecekler, Faruk Çelik´i şikâyet edecek, işçileri köleleştirme gayretini anlatacaklardı. Başbakan işçi kökenliydi, Kasımpaşalı´ydı, işçinin derdinden anlardı.
Sendikacılara göre, "ÇSGB kraldan da kralcı." İşçinin ve sendikaların üzerine bu denli gelmesinden kabine üyelerinin ve Başbakan’ın haberi yok. Başbakan’a ve Bakanlara gidecekler, Faruk Çelik’i şikâyet edecek, işçileri köleleştirme gayretini anlatacaklardı. Başbakan işçi kökenliydi, Kasımpaşalı’ydı, işçinin derdinden anlardı.
Sendikacıların bir kısmı, hükümet planlarını takip etmemekle kalmıyor, daha kötüsü, hafızaları da sık sık sıfırlanıyor.
Bizim saf ve defalarca çamura saplanmalarına rağmen yaşadıklarından öğrenmeye yanaşmayan bazı sendikacılarımız, okuduğunuz sözlerle avunuyorlar. Sadece kendilerini avutsalar, kendilerine zarar vermekle yetinmiş olacaklar. Oysa işçiyi de inandırıyor, kapıya dayanmış tehlikelere rağmen tedbir almıyor, işçiyi hazırlamıyor, toplumu kazanmaya çalışmıyorlar. Saflığın gaflet uykusu devam ediyor. Konumuz kıdem tazminatını kaldırma, esnek çalışmayı yayma, kiralık işçi büroları ve taşeron cehennemi. Hükümet, daha bir hafta önce 3 Kasım’da, Resmi Gazete’den niyetini bir kez daha ilan etti: "2014 Yılı Programı."
Burada da görülüyor ki, Faruk Çelik’in işçinin köleleştirilmesi ve kıdem tazminatının yok edilmesi için yaptığı hazırlıklar, sadece kendisinin niyeti değil, hükümetin planıdır. Buna sonra geleceğiz, önce bizim saf sendikacılarımızın hafızalarını tazelemeye ihtiyaç var. 61. Hükümet programı 6 Temmuz 2011 tarihinde açıklandı. Ne diyordu orada? "Kıdem tazminatını işsizliğin sebebidir.
Fon kurulacak ve işverenlerin üzerindeki işgücü maliyeti azaltılacak." Varan bir. Hükümete bağlı Devlet Planlama TEŞKİLATı’nm planına da, çalışanları köleleştirme ve kıdem tazminatmı tasfiye etme amacını koydular. Hükümetin 10. Kalkınma Planı (20142018), 6 Temmuz 2013 günü, Resmi Gazete’nin 28699 nolu mükerrer sayısında yayımlandı. Planda kıdem tazminatı almayı zorlaştırmayı ve emeklilik yaşını uzatmayı amaçladıklarını itiraf ediyor, "Daha uzun süre çalışılmayı teşvik" edeceklerini belirtiyorlar. Esnek çalışma biçimlerinden biri olan "Kısmi süreli çalışmada oranı, 2006 yılında %7,6 iken, 2011’de %11,7’ye yükselttik" diye övünüyorlar. Yetmez ama evet. "Esnek çalışma ve kıdem tazminatını" ele alacağız, "Uygun kurumlardan başlanarak, esnek çalışma biçimlerini yaygınlaştıracağız" diyorlar. Bu uygulama Devlet memurlarını da kapsayacakmış. "Geçici istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi uygulamaları yaygınlaştırılacaktır" diyorlar. Anlayacağınız, köle pazarları kurulacak.
Sadece işçilere değil, performans sistemini ve esnek çalışmayı memurlara da yaymayı amaçlıyorlar. Varan iki. Bunları okumayan, edilen ilanlara kulaklarını tıkayan sendikacılarımız, Bakanların açıklamalarını da duymazdan geldiler, saflığa devam ettiler. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın, "Kıdem tazminatının kaldırılacağına ve Kişisel Tazminat Hesabının getirileceğine dair sözleri " 10.01.2012 tarihli gazetelerde yer aldı. Ekonomi Bakanı Ali Babacan, Türkiye Bankalar Birliği’nin 55.Olağan Genel Kurulu’nda, "Kıdem tazminatı artık toplu ödenen para olmaktan çıkarılacak. Böylelikle ülkenin tasarrufu artacak" diye ilan etti. Varan üç. Hafızaları zayıf sendikacılarımızı düşünen (!) hükümet, daha bir hafta önce bir karar daha aldı, 3 Kasım’da Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında ilan etti.
Diyorlar ki; "Ulusal İstihdam Stratejisi uygulamaya konulacak. Bireysel hesaba dayanan, bir kıdem tazminatı sistemi oluşturulacak. İstihdam üzerindeki mali yükleri azaltacak bir kıdem tazminatı fonu oluşturulacak, özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi kurulabilmesi için gerekli mevzuat değişikliği yapılacak." Taşeron sitemini yaymak için mevzuatı değiştirmeyi de unutmamış, yazmışlar. Etti mi varan dört. Şimdi gördük mü, kıdem tazminatını kaldırma ve işçiyi köleleştirme gayreti, Faruk Çelik’in işgüzarlığı(î) değil, hükümetin planı olduğunu?