SENDİKAL YAŞAM BİTİYOR MU?
´İşçi babası´ rahmetli I Bülent Ecevit in Çalışma A Bakanlığı döneminde geniş hak ve olanaklara kavuşan işçiler ile onlann örgütleri sendikalar bugün ´yok olma´ tehlikesiyle karşı karşıya…
‘İşçi babası’ rahmetli I Bülent Ecevit in Çalışma A Bakanlığı döneminde geniş hak ve olanaklara kavuşan işçiler ile onlann örgütleri sendikalar bugün ‘yok olma’ tehlikesiyle karşı karşıya… Sendikalar feryat ediyor ama dinleyen kim! Anadolu Ajansından emekli olan çalışma yaşamı muhabiri Şükrü Karaman’dan neler olacağını dinliyoruz:
"Ecevit in 274 ve 275 sayılı çalışma yaşamına ilişkin çıkardığı yasalarla emeğinin karşılığını alan işçiler, ne yazık ki 1980 sonrası hayata geçirilen 2821 sayılı Sendikalar ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt yasaları ile kazanımlarından yitirmeye . başladılar. Özellikle bu dönemde iş kolunda %10 barajını aşma koşulu sendikalara örgütlenmede önemli bir engel getirdi. ILO’nun tüm uyarlarına karşın %10 barajının kaldınlmaması. bunun yanı sıra çığ gibi büyüyen özelleştirmelerden ötürü işçi sendikaları önemli oranda güç yitirdi. Özellikle kamuda örgütlü Türk-İş‘e bağlı sendikalar 2821 sayılı yasanın mağduru oldular.
5OO BİNE DÜŞTÜ
1980’li yıllarda kamuda 1,5 milyona yakın işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmeleri yürütülürken bu rakam günümüzde 500 binin altına düştü. Kamuda durum böyleyken, özel sektörde de sendikalaşma işverenlerin olumsuz bakışından ötürü bırakın güçlenmeyi tam aksine kan kaybetmeye başladı. Özellikle özel sektörde yoğun örgütlü bulunan DİSK bugün kapısına kilit vurulur duruma geldi.
% 10 BARAJI
Tüm bu olumsuz koşullann yanı sıra, çalışma yaşamını bir çatı altında toplamayı amaçlayan Toplu İş İlişkileri’ yasasının henüz çıkartılmamasından dolayı sendikalann büyük çoğunluğu %10 barajını aşamama ve dolayısıyla toplu iş sözleşmesi yapabilme yetkisini yitirmek üzereler.
İŞ KOLLARI YETKİSİ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik in açıklamaları dikkate alınırsa; yılda 2 kez ilan edilen ve bugüne değin 6 kez ertelenen iş kollan istatistiği SSK’nın verileri üzerinden yayınlanırsa, Türk-İş‘e bağlı 33 sendikadan 12’si, Hakİş’e bağlı 2 ve bağımsız 2 sendika toplu iş sözleşmesi yetkisi alabilecek, DİSK ise çalışamaz hale gelecektir. Tüm bu nedenler ileri demokrasilerin olmazsa olmazı ‘sendikalar ve sendikal yaşam bitiyor mu?’ sorusunu gündeme getiriyor.
SENDİKASIZ EMEK
İşçinin emeğinin karşılığını alabilmesi ve onların örgütleri sendikaların yaşaması için iş kolu barajını binde 5 ve daha aşağı oranlara düşürmeyi öngören toplu iş ilişkileri kanunu ivedilikle yaşama geçirilmelidir. Unutulmamalıdır ki, sendikası olmayan ve örgütten yoksun işçileri bünyesinde banndıran bir ülkenin bir ayağı topal ve demokrasisi eksik sayılır.
GÜNÜN SÖZÜ
"Ülkemizdeki emekçilerin haklan, sözde demokratikleşme adı altında engellenmek istenmektedir. Toplumu, özellikle toplu sözleşme hakkından yararlanan işçileri korkutma, panik yaratmaya dönük bir dezenformasyon kampanyası yürütülmektedir. Kampanya, tam anlamıyla bizlere "ölümü gösterip, sıtmaya razı etmeyi" hedeflemektedir."
DİSK Genel SEKRETERİ Tayfun GÖRGÜN