SENDİKALARIN YETKİSİ DÜŞÜRÜLEMEZ
Bakanlık ile SGK’nin veri ve tasnif noktalarının farklılığı, yetki konusunda atılacak adımlarda başka düzenlemeleri de zorunlu kılıyor
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Temmuz 2009 işkolu istatiğinde işçi sayısı 5.3 milyon olarak yer alıyor. Oysa Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre 8.8 milyon işçi var. Karışıklık yaratacak önemli noktalardan birini bu durum oluşturuyor. Bakanlığın işkolu istatistiklerini 28 işkolu esasına göre açıklaması, SGK’nin sektör ve faaliyet kolu tasnifinin ise 99 faaliyet koluna göre yapılmış olması da ciddi bir başka sorun oluşturacak.
Ocak 2010’da açıklanacak yeni işkolu istatistiklerine ilişkin belirsizlik sürüyor. 1 Ağustos 2009’da yürürlüğe giren yasa değişikliğine göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işkolu istatistiklerini kendisine yapılan üyelik ve istifa bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılan işçi bildirimlerini esas alarak saptayacak. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının esas alınmasıyla pek çok sendikanın yetkisiz kalmasından korkuluyor.
Bilindiği gibi bir sendikanın toplu iş sözleşmesi müzakere etme ve bağıtlayabilme hakkını (yetki) kazanması için çifte baraj koşulunu yerine getirmesi gerekiyor.
Bunlardan biri kurulu olduğu işkolunda işçilerin yüzde 10’unu üye kaydetmesi diğeri ise işyeri veya işletme düzeyinde çalışanların yarıdan bir fazlasını üye yapmış olması. Yüzde 10’luk işkolu barajı yılda iki kez Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanlığı’nın yayımladığı istatistiklere göre belirleniyor. Bu istatistikler sendikalar için adeta bir önkoşul. ILO yıllardır işkolu barajının kaldırılmasını istiyor.
Ocak 2010 işkolu istatistiklerinde esas alınacak verilerin değişecek olması nedeniyle sendikal kamuoyunda konuya ilişkin tedirginlik sürüyor. Konuyu gazetemize değerlendiren Kocaeli Üniversitesi İİBF Çalışma Ekonomisi Bölümü öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Aziz Çelik “ILO normlarına aykırı olan yüzde 10 barajı kaldırılmadan, Bakanlık’ın işkolu istatistiklerini hesaplama yöntemini değiştirmesi anlaşılması zor bir girişimdir. Önce yüzde 10 barajı kaldırılmalı sonra istatistikler sağlıklı hale getirilmelidir” görüşünü dile getirdi.
Çelik, Türkiye’de resmi sendikal istatistiklerinin gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle güvenilir hesaplama yöntemlerinin gerekli olduğunu ancak sendikal mevzuat demokratikleştirmeden hesap yöntemiyle uğraşmanın arabayı atların önüne koymak olduğunu söyledi.
Sorunlu yanları var
Yeni hesaplama yönteminin de sorunlu yanları olduğunu vurgulayan Çelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Temmuz 2009 işkolu istatiğinde işçi sayısının 5.3 milyon olarak yer aldığını oysa Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre 8.8 milyon işçi olduğunu bu durumun karışıklık yaratacağını vurguladı.
Çelik, Bakanlık’ın işkolu istatistiklerini 28 işkolu esasına göre açıkladığını, SGK’nin sektör ve faaliyet kolu tasnifinin ise çok farklı olduğu ve SGK’nin 99 faaliyet koluna göre işçileri tasnif ettiğini bu nedenle ciddi sorunlar yaşanabileceğini belirtti.
Sendikaların ocak ayında ciddi bir yetki sorunu yaşayacağı ve pek çoğunun yetkisinin düşeceğine ilişkin kaygıları değerlendiren Yard. Doç. Dr. Çelik, Bakanlık’ın işçi bildirimi ile ilgil yasal değişiklik nedeniyle sendikaların yetkisini düşürmesinin mümkün olmadığını ve bu yola gidilmesinin hukuksuz olacağını belirtti.
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi