SENDİKAYLA SENDİKASIZLAŞTIRMA
Yeni bir sendikamız oldu. Ne demeli, Erdoğan gibi hayırlı olsunmu desek acaba? Anadolu Ajansı renklenmiş.
Yeni bir sendikamız oldu. Ne demeli, Erdoğan gibi "hayırlı olsun"mu desek acaba? Anadolu Ajansı renklenmiş. Öyle diyor yeni sendikanın acar başkanı. Sendikal örgütlülüğün önünü kesmemişler, yeni bir renk katmışlar. Çünkü buna ihtiyaç varmış. Bir de TGS’yi savunan gazetelere de fırça atmış. "Madem bu kadar sendikalardan yanaşınız o zaman kurumlarınızda çalışanları sendikalı yapın" demiş. Öyle işvereni arkana alıp ahkâm kesmesi kolay. Yandaş konfederasyona sırtını dayarsan, önünde ne noter engeli, ne işverenin işten atma korkusu kalır. Kalmaz da ilkelerden, sınıf kimliğinden, meslek ahlakından eser de kalmaz.
Medya-İş olarak nasıl ‘kuruldunuz, ne zaman örgütlendiniz? TGS’nin başarısızlığı neden AA’dan başka bir yerde, böylesine işverene bile yansıyacak kadar ortaya çıkmadı? Siz bir çıkıp da işverenle aranızdaki bağı açıklar mısınız. Tüm yaşananların ikna edici bir açıklama gerektirdiğini düşünmüyor musunuz?
Yaptığınız sözüm ona açıklama, bir kere daha dönüp okuduğunuzda, sizi ikna edebiliyor mu? Sadece sizin yanınızda olmayanlara hiçbir maddi gerçekliğe dayanmayan saldırılarınızın dışında, somut gerekçe yok. Gelin, çıkın basın mensuplarının karşısına biz soralım siz de açıklayın, ikna edin, ispatlayın. Yoksa bu bir işveren ve AKP operasyonu, siz de maşaları olarak sendikal tarihteki sarı sayfalar arasında yerinizi alacaksınız.
Bu son olsun bu son!
11 işçi çadırlarda yandı. Alışıyor Türkiye çadırlarda çocuklarını, işçilerini yakmaya. Önce neden çadır diye düşünüyorum. Durmadan yoluna devam ediyorsa Türkiye, bu çadırda yaşamak da neyin nesi? Tuğlamız mı kalmadı, prefabrikler mi tükendi? Ne oldu da çadırlara girdik? Milyonlarca TL değerinde ki koca rant merkezleri inşa e< yoruz ama işçinin işi bitinceye kadar barınacağı bir bina mı yapamıyoruz?
"Ayaklar baş olmasın" diyen bir zihniyet, o ayakların can güvenliğini düşünmez. Bir tek söze göre yapmıyorum bu değerlendirmeyi. Açılıp açılıp bir türlü ortaya çıkarılamayanlara, yeni sendikalar yasası tasarısına, ulusal istihdam stratejisine, kıdem tazminatı rahatsızlığına, Silivri’ye, Gençliğe Hitabe’ye bakarak yapıyorum bu yorumu. Türkiye’ye kıyanlar, inşaatlarda hiçbir güvencesi olmayan hatta hiçbir kaydı bulunmayan üç kuruş paraya (o da alabilirse) çalışan gariban inşaat iş çişine mi acıyacak? Nerde İş venliği yasası? Nerde vicdı körelmiş olanların yaradılanı sevmesi?
Çalışma Bakanı kusuru olanlardan hesap sorulacağını söylüyor. O inşaat şantiyesi riskli iş koluna girmiyor mu? Orada işçiler çalışmıyor mu? Eğer böyle ise ilk suçlu bakanın ta kendisi değil mi? Bu kaçıncı ölümlü kaza? Ey Bakan, sen ne zaman üzerine düşeni yapıp istifa edeceksin?