‘SGK’YE SINIRSIZ YETKİ’
TTB’den, Emekli Sandığı Kanunu’nda değişiklik öngören tasarı hakkında bilgi notu.
TTB’nin bilgi notunda hükümetin “sağlık hizmetleri paralı hale getirilsin, özelleştirilsin, ülke kaynakları yoksullar için değil, zenginler için harcanabilsin” diye yetki istediği belirtildi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), TBMM’de komisyonlarda görüşülmekte olan, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’yla hükümetin, “sağlık hizmetleri paralı hale getirilsin, özelleştirilsin, ülke kaynakları yoksullar için değil, zenginler için harcanabilsin” diye yetki istediğini belirtti.
TTB’nin tasarıya ilişkin hazırladığı bilgi notunda şu değerlendirmelere yer verildi:
* İşveren tarafından “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri haller” dışında işçinin iş akdinin feshedildiği durumlarda; işçinin haklı fesih nedenlerinin varlığı halinde (sağlık sebepleri, işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri, zorlayıcı sebepler); muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla iş akdi sona erenlere emekli ikramiyesi ödenmesi öngörülmüştür. Emekli ikramiyesi ödemesinden yararlanabilmek için görevinin sona erme sebebini kanıtlayan belgelerin yazılı olarak kuruma bildirilme koşulu getirilmiştir. Böylece askerlik dışında ayrılmış olanların esasen emekli ikramiyesi almasının yolu kapatılmakta ve Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı bir düzenlemenin üçüncü kez yasa haline getirilmesi planlanmaktadır.
* Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK); finansmanı karşılanacak sağlık hizmetlerini, tanı ve tedavi yöntemlerini, kullanılacak tıbbi ürünleri, malzemeleri ve ilaçları belirleme, miktarlarını ve kullanım sürelerini sınırlama konusunda kapsamı sınırsız bir yetki verilmesi söz konusudur.
* Prim ödeyen insanlar yönünden de sağlık hizmetinin büyük ölçüde paralı hale getirilmesi ve özelleştirilmesi amaçlanmaktadır. Sağlık hakkı ile ilgili idareye çerçevesi ve ilkeleri belirsiz bir yetki verilmesi yasama yetkisinin devri niteliğinde olduğu gibi hukuk devleti ilkesine, kişilerin maddi ve manevi varlıklarını geliştirme haklarına, sağlık hakkına ve devletin bu konudaki ödevlerine aykırıdır.
* SGK’ye hekim raporu ile sevkine karar verilen sigortalı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yol giderlerini hizmet satın alma ve kiralama gibi usullerle temin etme yetkisi verilmektedir. Böyle bir düzenleme bazı kişi ve kuruluşlara bir tür imtiyaz tanıyarak kurum kaynaklarının aktarılması sonucunu da doğurabilecektir.
* SGK’ye, ayakta tedavide sağlanan ilaçlar yönünden reçetede yer alan her bir ilaç kalemi veya kutu adedi için 3 Türk Lirası’nı geçmemek üzere katılım payı alma yetkisi verilmektedir.
* Aile hekimliği muayeneleri katılım payı alınmayacak sağlık hizmetlerinin içerisinden çıkarılmaktadır.
* Yeşil kartlı olarak bilinen yoksul insanların diğer hastalar gibi özel sağlık kuruluşları ve üniversite hastanelerinden yararlanamayacağı düzenlemektedir. Sağlık hizmetlerinin eşit, ulaşılabilir ve nitelikli olarak sunulması yükümlülüğüne yoksullar yönünden istisna getirilmekte ve ayrımcı koşullara tabi tutulmaktadırlar.
* Ekim ve kasım ayında Van ilinde yaşanan depremlerde malul kalanlarla ölenlerin yakınlarına aylık bağlanmasına ilişkin düzenlemeler ile yaralanan veya sakat kalanlara verilecek protez, ortez, araç ve gereç bedellerinden katılım payı alınmaması düzenlenmektedir. Ancak hekim muayenesi ve ilaç bedellerinden katılım payı alınması uygulaması sürdürülmektedir.