Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
15 Mayıs 2014
SOMA KATLİAMINI MADDE MADDE AÇIKLIYORUM

Çizmelerini çıkarmayı aklından geçiren o temiz ruhları çürüten bu sisteme karşı bir Emile Zola hikâyesine, bir Germinal´e ihtiyacımız var.

SOMA KATLİAMINI MADDE MADDE AÇIKLIYORUM

Saatler sonra yerin altından çıkan genç adam ambulanstaki hemşireye soruyor:
"Çizmelerimi çıkarayım mı, sedye kirlenmesin?"
Hüngür hüngür ağlayasım geliyor bu cümleyi duyunca. Günlük 70 lira için hayat diye yaşadığı şeyin yanında böyle bir mahcup terbiyenin, böyle bir temiz ruhun altında eziliyor insan. Ama ağlamayı dindirip esas konuya da gelmeliyiz vakit kaybetmeden.
Devletin insanları tekrar ediyor: Allah’ın izniyle çıkaracağız. Allah sabır versin. Allah rahmet eylesin. Allah korusun. Allah yardımcımız olsun, Allah Allah…
Başka laf bulamıyorlar mı? Bulamazlar. "Dua" diyorlar, "Yapacak bir şey yok. Dua edeceğiz ki ölümler artmasın." Nasıl anlatsam kibarca…
Dua dediğimiz şeyle idame ettirilen bir hayat insan zekâsına hakarettir. Allah inancı olanlar için yine kibarca söyleyeyim… İnsan zekâsına hakaret de günah sayılabilir. Böyle düşünün. 

Devletin ağzından niye Allah’tan, duadan başka bir şey dökülmüyor biliyor musunuz? Çünkü onlar insan zekâsına ve hayatına bir lokma kıymet vermeyen, kâr da kâr diyen en vahşi bir kapitalist sistemin değirmenine damacana taşıyorlar. Her gün. Bile bile. Durun anlatacağım, cumhuriyet tarihinin en büyük maden faciasıyla, en büyük işçi ölümüyle nasıl karşılaştığımızı…
Devlet niye uzun süre madende kaç işçinin mahsur kaldığını açıklayamadı biliyor musunuz? Çünkü tam rakamı bilmiyordu. Madende çalışmak işçilerin fenerlerini alması, fenerlerini almak için de firmada çalıştığına dair kartlarının olması gerekiyor ama kartsız yani kaçak çalışan onlarca işçi var. Aralarında 15 yaşında olan bir gencin olduğunu da öğreniyoruz. Kaç kişiler, kaç? Durun anlatacağım, madde madde sıralayacağım bu katliamın nasıl başımıza geldiğini…

1- Rödövans. Fransızca ‘kiralaI ma’ manasına geliyor. 80’lerin sonu 90’ların başında devlet, madenleri özel sektöre kiralamaya başladı. Hasılattan belli bir pay alma şeklinde. İş güvenliği alanında araştırma yapan sosyal bilimci Dr. Aslı Odman’ın deyişiyle feodal sistemin Aşar Vergisi gibi bir şey bu. Özel işletmeyi sadece kâra odaklayan, teşvik eden bir yapı.

2- Kâr etmeyi yasal koruma altına alma. Evet aynen! Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun ‘Amaç ve Faaliyet Konuları’ başlıklı 4. maddesi 2001’de değiştirildi. Şöyle: "Taşkömürü rezervlerini en iyi şekilde değerlendirmek" olan kurumun amaç ve faaliyet konularına, Taşkömürü havzasındaki diğer maden rezervlerini ruhsata bağlamadan ve Maden Kanununa tabi olmadan en iyi şekilde değerlendirmek" ibaresi eklendi. İnanabiliyor musunuz?

3- Hukuksuzluk dizboyu. Bir ve ikinci maddede sıraladığım eylemler hukuksuz şekilde yapılıyor. Evet aynen! Danıştay 2002de rödövans sözleşmeleri- . nin hukuki olmadığını ve feshedilmesi gerektiğini kararlaştırdı fakat Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) bu kararlan uygulamadı, kiralamaya devam etti.

4-Taşeron sistemi. Madenleri özel işletmeye kiraladığın zaman işler parça parça taşeronlara devrediliyor. Ne kadar çok taşeron o kadar az işçi güvenliği. "Ama denetimden geçmiştik, müfettişler ok demişti" diye bir şey yok. Denetim dediğiniz şey satın almıyor bi nevi. Evet aynen! Arıyorsunuz, gel beni bi denetle diye. Onlar gelmeden gerekli hazırlığınızı yapıyorsunuz, hop, denetimden geçiyorsunuz. Kimse sorumluluk almıyor, ne büyük holding ne de taşeronlar… Herkes cebine giren paraya bakıyor. Yoksa TTK’nın 130 dolara mal ettiği kömürü 23.8 dolara nasıl mal edersin? Tasarrufla. İnsan hayatından tasarruf ederek.

5- Örgütsüzlük. Bu vahşi, hukuksuz ve pervasız sistemin karşısında durabilecek bir toplumsal itiraz odağı yok. Sendikaların sesi alız ve son birkaç yıldır çok tuhaf çıkıyor. Soma katliamının üstünden 5 saat geçmişken olay yerine gitme kararı alan Maden İşçileri Sendikası Başkam Nurettin Çakul bağlandığı tv kanalında devletin olayı ne güzel yönettiğinden, özel işletmenin iş güvenliği konusundaki hassasiyetinden dem vuruyordu.
Böyle bir sendika başkanı ne duydum ne gördüm. Madenlerdeki iş güvenliğini araştıran sosyal bilimci Doç.  Berna Güler Müftüoğlu "Hukuk, " denetim… Bunlar bir kenara, asıl mesele işçi sınıfının sermayeye karşı örgütlenmesidir. Artık koltukçu sendikalar var. Maden İşçileri Sendikasının Gelik’teki şubesini ziyaret ettiğimde başkan bana, Hocam işçilerle ne konuşuyorsunuz, onlar hiçbir şeyden anlamaz ki’ demişti.
İşçilerin hakkını savunmak değil devletle ve sermayeyle dengeyi kurmak bu sendikaların görevi. 19, yüzyıl vahşi kapitalizmidir bu. Bunu anlamaları için öğrencilerime Germinal’i okutturuyorum" diyor bana. Madde madde anlattım ki, meselenin trafo yangınından ya da trafonun kalitesiz malzemeden yapılmış olmasından daha büyük ve köklü olduğunu bilelim.
"Madenlerde kazalar olur. Kaderde var" diyenlerin yalan söylediğini bilelim. Çizmelerini çıkarmayı akandan geçiren o temiz ruhları çürüten bu sisteme karşı bir Emile Zola hikâyesine, bir Germinal’e ihtiyacımız var. Bilelim. "

DİĞER HABERLER
HALKI YOKSUL BIRAKIP TERBİYE ETMEK İSTİYORLAR
HALKI YOKSUL BIRAKIP TERBİYE ETMEK İSTİYORLAR

Enflasyon tahminlerinde gelecek yıla ilişkin beklentiler giderek kötüleşirken düşük ücret zammı baskısı artıyor.

1990-1992 YILLARINDA BAĞITLANAN TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE KIDEM TAZMİNATI VE İHBAR SÜRELERİ
1990-1992 YILLARINDA BAĞITLANAN TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE KIDEM TAZMİNATI VE İHBAR SÜRELERİ

1990-1992 yıllarında bağıtlanan toplu iş sözleşmelerinde kıdem tazminatı ve ihbar süreleri.