Ankara İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü dolayısıyla ‘Türkiye’de Çocuk İşçiliği ve Çocuk İş Cinayetleri’ başlıklı bir rapor hazırladı. Ankara Tabip Odası’nda düzenlenen basın toplantısında raporu açıklayan İSİG Meclisi üyesi Kansu Yıldırım, "Türkiye’de resmi olmayan rakamlara göre 2 milyonun üzerinde çocuk işçi var. 2013 yılının başından bu yılın ilk 5 ayına kadar 319 çocuk işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. ‘Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı’ ilan edilen 2018 yılının ilk 5 ayında en az 27 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi" dedi.
Hükümet verileri yayımlamıyor
Yıldırım, devletin çocuk işçiliğine ilişkin üzerine düşeni yapmadığını belirterek şunları söyledi:
"Türkiye’de çocuk işçiliği konusunda çözüm üretilmek isteniyorsa, çocuk işçiliğinin boyutu gözler önüne serilmelidir. Hükümet 6 yıldır çocuk işçiliğine dair verileri yayımlamıyor. Çocuk işçiliğini denetlemekten açıkça kaçılmaktadır. Çocuk işçiler, zaten ağır aksak ilerleyen işyeri denetimlerinin ‘görünmeyen’ özneleri olmakta, dahası çocuk emeği gün geçtikçe daha çok denetim alanlarının dışında olan alanlara, işyerlerine kaydırılmaktadır."
Mülteci çocuklar ölüme terk ediliyor
Çocuk iş cinayetlerinin en fazla yaşandığı üç ilin sırasıyla Adana, Urfa ve Antep olduğunu ifade eden Yıldırım, "Bu iller mülteci nüfusun da yoğun olduğu illerdir. En fazla çocuk iş cinayeti yaşanan Adana’da 5,5 yılda 24 çocuk çalışmak zorunda olduğu için ölmüş, onu 19 ölümle Urfa, 18 ölümle Antep, 15 ölümle İstanbul, 14 ölümle Konya izlemiştir. Yaşamını yitiren 319 çocuk işçinin 29’u mülteci çocuklardır" dedi.
Çocuk iş cinayetlerinde ölen kız çocuklarının oranının yüzde 16 ile genel iş cinayeti verilerindeki kadın işçi oranından fazla olduğuna dikkat çeken Yıldırım, "Bu durum, kız çocuklarının özellikle tarım sektöründeki yoğun sömürüsünden kaynaklanmaktadır" diye konuştu.
En çok çocuk ölümü tarım ve inşaatta
Çocuk işçilerinin yarıya yakınının tarım sektöründe öldüğüne işaret eden Yıldırım, şöyle devam etti: "Ücretsiz aile işçiliğinin ve küçük yaşta çalışmanın yaygın olduğu tarım sektörü, aynı zamanda 50 ve daha az işçi çalıştıran tarım işletmeleri bakımından denetlenmenin dışında bırakılan ve buralara yönelik bir yaptırım uygulanması mümkün olmayan bir sektördür.
Tarımdaki çocuk iş cinayetlerini yüzde 12 ile inşaat sektöründeki çocuk işçi ölümleri izlemektedir. Sanayide, madenlerde, taş ocaklarında, küçük atölye ve işletmelerde, tamirhanelerde ve sokaklarda çalışan çocuk işçiler trafik kazalarında, boğularak, yüksekten düşerek ya da ezilerek hayatlarını kaybetmektedir."
Çocukların 100’ü 15 yaşında bile değildi
İş cinayetinde yaşamını yitiren 319 çocuğun 100’ünün 14 yaş ve altında olduğunu belirten Yıldırım, 14 yaş ve altı çocukların yasal olarak çalışmasının tamamen yasak olduğunun altını çizdi. Yıldırım, "Çalışması yasal olan 15 yaşın üstünde çocuklar ise kimya, metal gibi ağır ve tehlikeli olup çalışması kanunen yasak işlerde de çalıştırılmaktadır" ifadelerini kullandı.
Hükümet politikası ve cezasızlık
"Bugün sayısı 1,5 milyona yaklaşan stajyer, kursiyer, çırak sömürüsüne ve çocukların diğer alanlarda çalışmasına 4 4 4 eğitim sistemi ile de kan taşınmaktadır" diyen Yıldırım, sözlerini şöyle sonlandırdı: "İşçi çocuk sayısındaki artış hem devletin işverenlere teşvikinin bir sonucu hem de 4 4 4 eğitim sisteminin çocukları işçileştirme üzerine kurulu politikasının bir göstergesidir. Çocuk işçiliğinin ve çocuk iş cinayetlerinin önlenememesinin bir nedeni de sorumlulara ve faillere dönük cezasızlık politikasıdır."