TABAN NEREDE?
EMEK KÜRSÜSÜ-Esin Turhan
Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba. Türk-İş Genel Kurulu geride kaldı. Kim ne demiş, neden demiş, çok yazıldı, anlatıldı. Ama bence en önemlisi biraz eksik kaldı. O da aslında genel kurul salonunda pek de temsil edilmeyen, edilmesine izin verilmeyen işçi sınıfıydı. Hani taban deriz ya, işte Türk-tş Genel Kurulu da biraz tabansızdı. Ben o tabanı Sendikal Güç Birliği’nin bölge toplantılannda gördüm. Canlı, dipdiri, her an değiştirmeye hazır. Onun için de o salonda yoktu, olmaması gerekiyordu. Hesap soracaktı. Soruldu mu peki onun adına hesap? Hayır! Genel kurul koltuk için yapılan delege hesabının ve çok daha önce hazırlanmış kılıflann sergilenmesinin ötesine geçemedi. Evet, ciddi bir muhalefet vardı ama o da hesap soramadı. Ne geçen dört yılın, ne kaybolan haklann, ne de işçinin alın terinden çalınanlann. Üstelik bir de çalanlar tehdit etti; "Pazartesi günü işinizi kime yaptıracaksınız" diye. Herkes de dinledi bu tehdidi. Gerçekten tarihi bir genel kurul oldu. Utanması ve salona gelememesi gerekenler geldi ve hesap sorması gereken ama susanları bir güzel azarladı. "Biz kırk kişiyiz, kırkımız da birbirimizi biliriz" denildi, dinledik ve Ankara’dan aynldık. Dilerim herkes dersini almıştır.
Asıl ölü toprağı sendika üzerinde!
Gelelim şu tabana. Hani dipdiri ayakta olana. Sekiz bölge toplantısının hepsinde de aynı diriliği gördüm, hiç ölü toprağı falan yok üzerlerinde. Asıl ölü toprağı sendikaların üzerine örtülmüş. Delegesini bile gıkı çıkmadan teslim eden sendikalann, sendikacılann üzerine. Lüleburgaz’dan, Diyarbakır’a kadar gittiğimiz her yerde yeni ve mücadeleci olan Sendikal Güç Birliği hareketine nasıl güç kattıklarını görmemek, duymamak mümkün değildi. Eğer genel kurul gerçek bir işçi genel kurulu olsaydı, salona gelemeyen işçiler değil, hükümetin eli uzun memurlan olurdu.
Ve sonuçta zafer, hiç tartışma götürmez bir şekilde mücadeleyi seçenlerin olurdu. Hâlâ umut var demek bile az kalıyor. Çünkü o umut bağladığımız tüm kurumlann üstünde ve ötesinde olan işçi sınıfı olanca haşmetiyle karşımızda duruyor. Su akacak ve yatağını bulacak Ben inanıyorum Sendikal Güç Birliği, genel kurul sonucuna rağmen, işçi sınıfına önderlik edecek birikime ve cesarete sahip.
Su akacak ve yatağını bulacak!
Kaybedilenleri kazanmak için mücadele şimdi başlıyor. Özelleştirmelerde AKP çok yol katetmiş görünebilir, çalışma hayatında çok hak kaybı yaşanmış olabilir, yeni saldınlar hazır bekliyor da olabilir. Ama şalterler hala işçinin elinde. Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı bir toplantıda son söz olarak şöyle demişti: Hâlâ cenaze ve defin işleri bizde. Ölünüz bile bizim elimize düşecek, ona göre!