SGK’nın uygulamaya koyacağı “tamamlayıcı sağlık hizmetleri sigortası” araçlardaki kasko sigortasına benzetildi. Özel sağlık kuruluşları, riskli yoksul hastalar yerine, hızlı ve kazançlı işlemlere yönlendirildi.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun SGK yeni genelgesini baştan sona inceleyen, sağlık çalışanları, uygulamaya geçirilecek ‘Tamamlayıcı sağlık hizmetleri sigortası’nı araçlardaki kasko sigortasına benzetti. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Denetleme Kurulu üyesi Dr. Ergün Demir, “Genel Sağlık Sigortası’nda (GSS) prim ödemezseniz sağlık kuruluşundan içeri giremeyeceksiniz. Sigorta yaptıranlar, araç kasko sigortasında olduğu gibi eğer sağlık hizmetini kullanmazlarsa da ‘hasarsızlık’ indirimi’nden yararlacaklar” dedi.
‘KASKO’ GİBİ
SES Denetleme Kurulu üyesi Dr. Ergün Demir ile İstanbul Tabip Odası Meclis üyesi Dr. Güray Kılıç ortaklaşa yaptıkları çalışmayla, SGK tarafından geçen hafta yayınlanan genelgeyi inceledi ve eşitsizlik yarattığı için uygulamaya karşı çıktı. Devletin daha önce de üniversite hastanelerinden daha fazla kaynağı özel hastanelere ayırdığını belirten Kılıç, “Şimdi de 28 Haziran 2012’de yayımlanan tamamlayıcı veya destekleyici sağlık sigortasının tanım, kapsam ve uygulamaları ile ilgili genelge özel sağlık kuruluşlarına ek sağlık kasko vergisi sayesinde yeni bir kaynak yaratacak” dedi.
HASARSIZLIK İNDİRİMİ
Zorunlu Genel Sağlık Sigortası primlerinin tüm sağlık hizmetlerine yetmeyeceğinin de bu genelgeyle anlaşıldığıı savunan Kılıç, “Sağlık hizmetlerine ulaşabilmek ve A grubu hastanelerden yararlanabilmek için, ödeyebilenden ‘Tamamlayıcı sağlık sigortası’ primi adı altında ek bir vergi talep edilmektedir. Sigorta yaptıranlar, araç kasko sigortasında olduğu gibi eğer sağlık hizmetini kullanmazlarsa da ‘hasarsızlık indirimi’nden yararlanacaklar” dedi.
ÖLÇÜT POLİÇE’NİN KAPSAMI
Genelge ile sağlık hizmet sunucusu ile sigorta şirketi arasında anlaşma yapılacağını ve bedellerin buna göre belirleneceğini dile getiren Kılıç ile Demir, eskiden sadece estetik ameliyatlar karşılanmazken bu uygulama ile kapsamın genişletildiğini, bu hizmetleri almak isteyenlerin poliçenin belirlediği kapsama göre hizmet alabileceğini kaydetti. Ayrıca prim miktarı arttırılırsa yatak ücreti ve ilave ücretlerin de poliçe kapsamına alınabileceğini aktaran Kılıç ve Demir, tamamlayıcı sağlık sigortasının katılım payını ise hiçbir şekilde içermeyeceğine dikkat çekti.
Sağlık hizmeti almak için GSS’li olmanın yetmeyeceğini, GSS’nin aslında ‘asgari sağlık sigortası’ sağladığını anlatan Kılıç ve Demir, kapsamı genişletmek isteyen yurttaşa ek olarak tamamlayıcı sağlık sigortası yatırmasının dayatıldığını öne sürdü. “Taşıt aldığınızda trafik sigortası yaptırmadan trafiğe çıkamadığınız gibi; zorunlu GSS’ye de prim ödemezseniz sağlık kuruluşundan içeri giremeyeceksiniz” diyen Dr. Güray Kılıç, “Nasıl kaskolu arabanız hasar aldığında masrafları karşılanıyorsa özel sağlık kuruluşları ve özel sigorta şirketleri de insanların hastalıkları üzerinden vatandaşran alacağı parayı garanti etmek istiyor. Parası olup kasko primi yatıranlar A tipi özel ve kamu hastanelerine gidebilecek, ancak kasko yaptıramayanlar E tipi hastanelere gidecektir. Bu da ‘altta kalanın canı sıksın’ ifadesinin gerçek halidir’ iddiasında bulundu.
En çok kimler mağdur olacak?
Tamamlayıcı sağlık Sigortası en çok yoksulları, yaşlıları ve kronik hastalığı olaları mağdur edecek. Özel sigorta şirketlerinin bu kimselere sigorta kapsamına almaktan kaçındığını da hatırlatan SES Denetleme Kurulu Üyesi Dr. Demir ve İstanbul Tabib Odası Meclis üyesi Kılıç, “Özel hastanelerin kronik, riskli yoksul hastalar yerine hızlı ve kazançlı işlemleri tercih ettiklerini” de belirtti.