TANI BUNLARI
Tanı bunları, onlar işine ve sendikalaşma hakkına göz koyanlardır…
Tarih ıı Ekim 2012, günlerden Perşembeydi. TBMM Genel Kurulunda görüşülen Toplu İş İlişkileri Yasa tasarısının 25. Maddesi’ne sıra geldiğinde aşağıda isimleri yer alan AKP milletvekilleri bir değişiklik önergesi verdi: Mustafa Elitaş (Kayseri), Recep Özel (İsparta), Ahmet Berat Çonkar, (İstanbul), Bülent Turan (İstanbul), Osman Aşkın Bak (İstanbul), Muhammet Bilal Macit (İstanbul), Ramazan Can (Kırıkkale), İsmail Kaşdemir (Çanakkale). Değişikliğe ilişkin hükümete görüşü sorulduğunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik önce yanlışlıkla "katılmıyoruz" dedi. Sonra düzeltti ve "Bu hükümetin katıldığı bir değişiklik önergesidir" dedi.
Bakan Çelik önergeyle yapılan değişikliğin işverenlerin talebi olduğunu söylemekte de beis görmedi. Bu sırada eski sendikacı, eski Hak-İş Başkanı ve AKP milletvekili Salim Uslu’nun bir itirazı olmadı. Söz almadı. Genel kurulda olup olmadığına dair bir bilgi edinilemedi. Tutanakta esamisi okunmadı. Bu mesele üzerinde konuşmayan bir eski sendikacı, Meclis’te başka ne iş yapar? Neyse uzatmayalım, Başkan, "kabul edenler", "kabul etmeyenler" diye sordu. AKP’li vekillerin elleri kalktı ve tasarının 25. Maddesi değiştirildi. Peki, yapılan değişikliğin anlamı ne?
Bu önergeyle 30’dan az işçi çalıştırılan işyerlerinde çalışan işçilerin ve 6 aydan az kıdemi olan işçilerin sendikalaşma hakkı ortadan kaldırıldı. Yapılan değişiklikle 30’dan az işçi çalıştıran işyerlerinde çalışan işçilerin sendikal nedenle işten atılması yaptırımsız kaldı. Bu işçiler sendikal tazminat hakkından yoksun bırakıldı. Artık işverenler 30’dan az işçi çalıştıran işyerinde çalışan işçileri sendikaya üye olduklarında rahatlıkla işten atabilecek. Gözün aydın mümtaz Türk işvereni! Peki, bu ne anlama geliyor? Türkiye’de İş Yasasına tabi 1.4 milyon işyeri bulunuyor. Bunların yüzde 95’i 30’un altında işçi çalıştırıyor. Böylece işyerlerinin yüzde 95’inde sendikal örgütlenmenin hiçbir güvencesi kalmadı. 11 milyondan fazla işçinin 5.7 milyonu diğer bir ifadeyle yüzde 52’si 30’dan az işçi çalıştıran işyerlerinde çalışıyor.
Bu işçilerin sendikalaşmasının güvencesi kalmadı. Bu değişiklik on yıllardır uygulanan sendikal tazminat hakkının ortadan kaldırılması demek. Bu değişiklik Anayasa’nın 51. Maddesi’nde yer alan sendikalaşma hakkının ihlali ve sendikal ayrımcılığın yaptırımsız kalması demek. Bu değişiklik anayasanın eşitlik ilkesinin berhava olması demek. Ama kimin umurunda! TBMM, sermaye örgütlerinin ve özellikle TOBB ve TUSKON’un yaptığı girişimler sonucunda bir hukuk cinayetine imza attı. İşçilerin ezici çoğunluğunun sendikal tazminat hakkını gasp etti. TBMM Anayasayı ihlal etti. Tanı bunları, unutma bunları, sor bunlara! Yarın oyunu istemeye gelecekler. İşten atılmanı kolaylaştıran, sendika hakkını yok edenleri tanı ve unutma! Tanı bunları., onlar işine ve sendikalaşma hakkına göz koyanlardır! …
–Ümit verici bir not: Meclis ve hükümet, çalışanların sosyal haklarını iyice budamak için mesai yaparken 4. Sosyal Haklar Sempozyumu "Grevler, Eylemler ve Direnişler" ana başlığı ile 18-19 Ekim 2012 tarihlerinde Muğla Üniversitesi’nde toplanıyor. Detaylar için, www.sosyalhaklar.net adresine bakılabilir.