Tarihçe
Türkiye işçi hareketinin önemli bir parçasını oluşturan Tekgıda-İş Sendikası 13 Nisan 1952 yılında 9 sendikanın bir araya gelerek federasyon oluşturması ile kurulmuştur. Tekgıda-İş Sendikası kimliğini ve gücünü XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren örgütlenme sürecine giren tütün ve gıda işçilerinin mücadeleci geleneğinden almaktadır. İşte bu gelenek sayesinde Sendikamız ihtilaller, krizler ve toplumsal bunalımlarla geçen yarım asır boyunca faaliyetlerini kesintisiz olarak sürdürmüş ve temsil ettiği işçi kitlesinin sesini her zaman duyurabilmiştir.13 Nisan 1952 yılında kurulan Federasyon 23-24 Ağustos 1952’de İstanbul’da ilk genel kurulunu yapmıştır.
Genel Kurul Federasyonun adını Türkiye Müskirat Tütün ve Yardımcı İşçi Sendikaları Federasyonu olarak belirlemiştir. Federasyonun yetkilileri ilk günden itibaren TÜRK-İŞ’in kuruluşunda aktif olarak rol üstlenmiştir.274 Sayılı Sendikalar Kanunu ve 275 Sayılı Toplu Sözleşme, Grev ve Lokavt Kanununun yürürlükte olduğu 1960 yıllarda diğer işkolları gibi gıda işkolunda da çok sayıda sendika kurulmuş ve sendikalar arası rekabet güçlenmiştir. İşkolunun büyük bir bölümünü bünyesinde örgütleyen Müskirat Federasyonu da yeni kurulan ve genellikle federasyonun örgütlü bulunduğu işyerlerine girmeye çalışan sendikaların biraraya gelerek oluşturduğu Tüm Gıda-İş Sendikası ile mücadele etmek durumunda kalmıştır. Aynı gelenekten gelen ve işyerlerinde omuz omuza mücadele vermiş sendikaların kendi aralarındaki rekabetin kimseye yarar getirmediğinin kısa sürede anlaşılması üzerine her iki kuruluş kendini feshederek 1968 yılında Türkiye Tütün Müskirat Gıda ve Yardımcı İşçileri Sendikası (TEKGIDA-İŞ) adıyla yeni bir örgüt oluşturmuştur.Dolayısıyla Tekgıda-İş Sendikası işkolunda bulunan tüm sendikaların uzlaşısı ve anlayışının sonucunda doğmuş ve bu özelliğini her zaman korumuştur. Sendikamız işkolunda en çok temsil yetkisini kurulduğundan günümüze kadar her zaman elinde bulundurmuştur. Tekgıda-İş Sendikası kamu sektörüde TEKEL ve ÇAYKUR gibi ulusal sanayimizin dev kuruluşlarında örgütlüdür. Sendikamız bu kuruluşların gelişmesi ve yaşaması için her zaman tüm gücü ile çalışmış, bu kuruluşlardaki faaliyetlerini yalnızca işçi haklarını savunmakla sınırlandırmamış, toplumsal sorumluluk anlayışı ile ulusal sanayimizin korunması ve geliştirilmesini de ön planda tutmuştur. Kamu işletmeciliğinin korunması konusundaki hassasiyetin yanı sıra Sendikamız özel sektör işçilerinin sendikalaşması konusunu da önemsemektedir. Tekgıda-İş Sendikası bünyesinde örgütlediği özel sektör işçisi sayısına göre de tüm sendikalar arasında ilk sıralarda yer almaktadır.
Sendikamız örgütlenmenin toplumun tümü için önemli olduğuna inanmaktadır. Özellikle küçük işletmelerin ayakta kalması ve gelişmesi için kendi aralarında dayanışma sağlayacak ve ortak düzenlemelere cevap verecek mekanizmalar kurulması kaçınılmazdır. Sendikalılığın en temel insan haklarından olduğu gerçeğinin her kes tarafından kabul edilmesiyle işçi ve işveren ilişkilerinin her düzeyde örgütlü olması, endüstriyel demokrasinin gelişmesi işçilerin olduğu kadar işverenlerin ve tüm ülkenin yararınadır. Tekgıda-İş Sendikası Türk Sendikacılık hareketine unutulmaz işçi önderleri kazandırmış olmanın, çağdaş sendikacılık anlayışının egemen kılınmasında oynadığı rolün ve her şeyden önemlisi yüzbinlerce işçinin haykıran sesi olmanın gururuyla faaliyetlerine ve gıda emekçilerine hizmet vermeye devam etmektedir.