TAŞERON İŞÇİLERE NEDEN KADRO VERİLMEYECEK
Bizim kimi saf taşeron işçi derneklerinin yöneticileri, hükümet programını görmezden gelmiş, 12 yıllık AKP iktidarında taşeron işçi sayısının 7 kattan fazla büyümesine gözlerini kapamış, taşeronlara yer açmak için kamu kurumlarırun yok edilmesini, kalanların iğdiş edilmesini umursamamış, devletin erindeki kadroların sistemli olarak eritilmesine aldırmamıştı.
Bizim kimi saf taşeron işçi derneklerinin yöneticileri, hükümet programını görmezden gelmiş, 12 yıllık AKP iktidarında taşeron işçi sayısının 7 kattan fazla büyümesine gözlerini kapamış, taşeronlara yer açmak için kamu kurumlarırun yok edilmesini, kalanların iğdiş edilmesini umursamamış, devletin erindeki kadroların sistemli olarak eritilmesine aldırmamıştı.
Bu gerçekleri üyelerine anlatmamış, birleşmek ve mücadele etmek yerine, üyelerine tersine umutlar vermiş, kendisi de kasabın bıçağına ayaklarıyla giden kurbanlık koyun gibi AKP’ye oy vermiş, AKP yandaşlığını sürdürmüştü.
Seçimlere az zaman kaldı. Sadece, gerçekleri üyelerinden saklayan kurbanlık koyun gönüllüsü bu yöneticiler değil, AKP’Ii olmayan dernek yöneticileri de, seçimler yaklaşırken hükümetin taraftar kazanma uğruna politikasını yumuşatacağını ve kadro verilebileceğini zanneder olmuşlardı. Derken, hükümet sözcülerinden ve Bakanlardan açıklama geldi. "Taşeron işçüere kadro yok", "600 bin kişiye kadro verilecek diye bir planımız yok", "4-C’lilere kadro verilmesi söz konusu değil", "Mahkeme karan çıkartana kadro verirsek, herkes ister." 23 Ocak 2014 tarihindeki "Taşeron işçilere kadro balonu ve saf işçiler" başlıklı yazımda, taşeron işçilerinin nasü bir ham hayalle yaşadıklanm yazmıştım. Seçim öncesinde yapılan bu açıklamalarla AKP, 4 müyona yakın taşeron işçisinin oyunu kaybetmeyi nasü ve neden göze alabildi? Başka şansı yok. Çünkü emrine girdikleri emperyalist program ve uyguladıktan vahşi kapitalizm, Cumhuriyet devletim, onun kurumlarını tasfiye etmeyi emrediyordu.
Kendini kandırmak
Uyguladıkları sistemin, işsize, işçiye ve de özellikle taşeron işçisine verebileceği kandırıcı rezervi kalmamıştı. Vahşi kapitalizm, kendi mezarını kazmaktadır. Ama, "Faruk Çelik ile 2 saat görüştük" diye caka satan KAŞİP (Kamu Şirket Personelleri EĞİTİM Kültür Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) yöneticileri, yüzlerine karşı söylenmiş "kadro yok" laf ma rağmen, üyelerine yanlış umutlar vermeye devam ediyorlar. Taşeron işçileri ve Taşeron işçi Derneklerinin yöneticileri artık bilmelidir- ki, Eğer hükümet, devleti ekonomiden tamamen çekmeyi, devletin elindeki -eğitim ve sağlık kurumları da dahil- bütün kurumları satmayı, kapatmayı amaçlıyorsa, taşeron işçileri kadro bekleyerek kendilerini kandırmaktadır. Eğer hükümet, tasfiye etmeyi amaçladığı kurumların dışındakileri, özel idarelerine ve belediyelere devretmeyi amaçlıyorsa, taşeron işçileri gözlerini açmak zorundadır. Eğer hükümet, bırakalım özelleştirme sonrasını, satmak istediği kurumlardaki çalışanların sayısını satış öncesinde düşürerek, alıcıların devlet kurumlarından azami kar sağlamasını amaçlıyorsa, bunu Hükümet Programına yazmış ve uyguluyorsa, 150 binden fazla kadroyu, sadece bu amaçla eritmiş ise, taşeron işçinin kadro beklemesi saflıktır. Eğer bu hükümet, 12 yıllık iktidarı boyunca bir tek fabrika yapmamış ve yapılmasına da karşı ise, taşeron işçüer avucunu yalayacaktır. Eğer bu hükümet, bırakalım yeni kadro yaratmayı, emekli olanların kadrolarını sürekli olarak iptal ediyor ise, taşeron işçileri boşuna bekliyor demektir. Eğer bir hükümet, taşeron sistemini, kiralık işçi bürolarını ve esnek çalışmayı "stratejik plan" diye ilan etmiş, bunun adına da Ulusal İstihdam Stratejisi adım vermişse, taşeron işçisinin kadro beklemesine saflık demek azdır.
Uyanıkken rüya görmek
Ve eğer bu hükümet, kamudaki bütün işleri taşeronlara veriyor, taşeronlara yer açmak için Köy Hizmetleri, Karayollan Bölge Şeflikleri gibi devasa kurumları bile kapatıyorsa, hatta asıl işi de taşerona verebilmek için kanunu değiştirmeye çalışıyorsa, taşeron işçileri, uyanıkken rüya görüyor demektir. Eğer hükümet, emperyalist merkezlerle sözleşme yapmış, devlet kadrolarını tasfiye etmeyi emperyalist merkezlere taahhüt etmişse, bu sözleşmeleri bilmesine rağmen hayal kurmaya devam ediyorsa, diyecek başka şey kalmadı demektir. Ve de, bütün bunlardan haberdar ve taşeron köleliğin yıllar yılı yaşıyor olmasına rağmen, birleşmek, örgütlenmek ve mücadele etmek yerine, AKP yandaşlığına devam ediyorsa, yaşadıklarına müstahaktır.
Not: Yarın, devlet kadrolarının yok edilmesi için hükümetin emperyalistlerle yaptığı sözleşmeleri yazacağım.