Avrupa Sendika Konfederasyonu verilerine göre, 2022’de Avrupa ülkelerinde bir haftalık tatil yapamayan işçilerin sayısı 2 milyon kişi artış göstererek 39,7 milyona çıktı. Tatil yoksulluğundaki en büyük artış Fransa’da gerçekleşti.

Kapitalistler zenginliklerine zenginlik katarken Avrupa’da da yoksulluk artıyor. 2022’de neredeyse 40 milyon işçi tatil yapamazken Avrupa Sendika Konfederasyonu (ETUC), bir haftalık tatile gücü yetmeyen çalışanların sayısının iki milyon kişi arttığını açıkladı.

2022’de Avrupa ülkelerindeki işçilerin yüzde 15’ini oluşturan 39,7 milyon işçinin, kendi ülkeleri veya yurt dışında bir haftalık bir tatile gücü yetmediği için evde kaldı. Tatil yapamayan işçilerin sayısı 2021’de 37,6 milyondu.

Tatil yoksulluğundaki en büyük artış Fransa’da gerçekleşti. Bir yılda bir milyona yakın işçi daha tatil yapamaz hale geldi. Romanya’da işçilerin yüzde 36’sı, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’da ise yüzde 25’i bir haftalık tatili karşılayamadı.

ETUC beklentisine göre 2023 verileri, tatil maliyetlerindeki rekor artışlar ve AB genelinde kâr odaklı enflasyon nedeniyle düşen gerçek ücretler nedeniyle giderek kötüleşme ihtimali taşıyor.

TOPLU SÖZLEŞME YASALAŞMALI

Avrupa Birliği, Haziran 2022’de Asgari Ücret Direktifi’ni kabul etmişti. Birlikte asgari ücret uygulaması bulunmayan 6 ülke hariç tüm üye devletlerin, bu kapsamda toplu iş sözleşmelerini teşvik etmesi kararı alındı. Direktife göre ülkeler, işçilerin en az yüzde 80’inin toplu iş sözleşmeleri kapsamına girmesini sağlayacak politikalar üretmek zorunda. Ülkelerin, direktifi ulusal yasalarına koyması için son tarih ise 15 Kasım. Ancak kalan kısıtlı süreye rağmen AB raporları, mevcut durumda yalnızca az sayıda ülkenin direktife uygun davrandığını tespit etti.

ETUC Genel Sekreteri Esther Lynch, bulgular hakkında yorum yaparak “Tatil masraflarını karşılayabilen işçi sınıfı ailelerinin sayısındaki artış, Avrupa’nın 20. yüzyıldaki en büyük sosyal ilerlemelerinden biriydi” dedi, “Tatil bir lüks değildir, işçilerin sağlığını korumak için çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Yıl boyunda zorlu koşullarda çalışan işçilerin tatile çıkabilmesinin temel bir zorunluluk olduğunu söyleyen Lynch, “Kâr odaklı enflasyona neden olan zengin CEO’lar, yaşam maliyeti krizinin zirvesinde lüks tatil köylerinde güneşlenirken, sadece masaya yemek koymak için mücadele eden kırk milyon çalışkan insan ve aileleri için tek bir haftalık tatil imkânı imkansız” diye konuştu.